Son zamanlarda basında yer alan haberlerde, Girne Antik Limanında bulunan Turizm Bakanlığı binasının bir kısmının ve kamuya açık alanların kullanımının Turizm Bakanlığı tarafından 7 Mart 2016 tarihli “Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesi” tahtında 16/1987 sayılı Turizm Endüstri Teşvik Yasası ve bu Yasanın 8(A) maddesi uyarınca yapılan Girne Antik Limanı Koruma ve Geliştirme Esasları Tüzüğü’ne aykırı olarak kullanımının limandaki bir işletmeye verildiği iddia edilmektedir.
İlgili tarihlerde Turizm Bakanlığı Müsteşarı olan Sayın Kemel Deniz Dana basın mensuplarının söz konusu haber ile ilgili olarak manipülasyon yaptıklarını, kamuoyunu yanlış bilgilendirdiklerini ve olmayan veya gerçeklerşmeyen bir takım hususları dile getirerek Turizm Bakanlığı’nı ileri sürerek söz konusu “Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesi” ile Sözleşmeye bağlı belge ve haritanın Dairemizce incelenmesini, gerek kendisinin gerekse kamuoyunun gerçek veya doğru bilgilerle aydınlatılmasını talep etmiştir.
Turizm İşletmecileri Birliği Başkanı Sayın Faik Gencer de Dairemize başvurarak bu konudaki endişlerini belirtmiş ve gerekli soruşturmanın Dairemizce yapılmasını istemiştir.
Turizm Bakanlığı’nın Dairemize sunduğu belgelerin kapsamını yerinde görerek doğru bir neticeye ulaşılabilmesi için veya sorunu yerinde görüp anlayabilmek veya daha doğru bilgi edinmek için Girne Antik Limanını ziyaret etmem kaçınılmaz olmuştu. 2 Haziran 2016 tarihinde yapılan ziyarette Turizm Bakanlığı’nı temsilen Sayın Savaş Namsoy, Turizm İşletmecileri Birliği Başkanı Sayın Faik Gencer, Liman Sorumlusu Sayın Hamit Topal ve söz konusu işletme sahibi Sayın Salih Günhan hazır bulunmuştur. Taraflarla birlikte “Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesi”ne konu ihtilaflı alanlar tespit edilip görülmüş, sözlü bilgi alınmış ve ilgili yerlerin resimleri çekilmiştir.
Soruşturmamıza konu yer doğal tarihi yapısı ile eski antik çağların kültür birikimine sahip dünyanın en eski limanlarından biri olma özelliğini taşıyan ve liman olarak kullanılmaya başladığı tarih itibarıyle 3500 yıllık geçmişi olan bir limandır. Girne Antik Limanı Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde yapılan düzenlemeler sonucu 1963 yılında son şeklini almıştır. Girne Antik Limanda bulunan denize bakan kısım, 25 Ocak 2012 tarihinde K(11)271-2012 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, 16/1987 sayılı Turizm Endüstri Teşvik Yasasının 8(1) maddesi uyarınca ülke sınırları içerisinde yeri, mevkii, doğası, tarihi ve kültürel değerleri açısından turizm yönünden önem taşıyan yerler “Korumaya Muhtaç Turizm Bölgesi” ilan edilmiştir. Korumaya Muhtaç Turizm Bölgesi ilan edilen yerlerin kültürel mirası koruma ve kullanma yöntemi ile turizme hizmet etme amacını gütmektedir.
16/1987 sayılı Turizm Endüstri Teşvik Yasası’nın 8(A)(1)(A) maddesi tahtında Turizm Bakanlığı, Korumaya Muhtaç Turizm Bölgesi ilan edilen bölgelerdeki taşınmaz eski eserlere ait tarihi kültürel işlevin yaşatılmasını, güçlendirilmesini ve geliştirilmesini amaçlayan tüm ziyaretçilerin etkin ve verimli bir biçimde çevreden yararlanmasını, ülke ekonomisine, turizme ve tanıtıma katkı sağlamasını ayrıca limanlardaki teknelere, tekne sahiplerine, tekne mürettabatı, tekne müşterisi, ticari ünite işletmecileri ve bu ünitelerden faydalanacaklara etkin denetim içerikli, kaliteli hizmet sunmak, temiz, güvenli, huzurlu bir yaşam ve çalıştırma ortamı sağlamakla görevlidir. Bu nedenle gerçek veya tüzel kişiler bu amaçla çıkarılan Girne Antik Limanı Koruma ve Geliştirme Esasları Tüzüğü’ne uymak zorundadırlar.
Turizm Bakanlığı Ofisinin üst katı veya üst kısmı Çevre ve Koruma Dairesi tarafından kullanılmaktadır. Limana ana giriş ise binanın güneye bakan ön tarafından sağlanmaktadır. Söz konusu ana giriş veya geçit yatlara ulaşmak için açık kalan tek alandır. Bu ana giriş sayesinde yatların mazot ikmalleri yapılmakta ve yatların tüm ihtiyaçları bu geçit üzerinden taşınarak karşılanmaktadır. Liman ana girişi alt katta bulunan İdari Oda’nın önünden geçmektedir veya söz konusu geçit İdari Oda ile hemhuduttur. Yine söz konusu ana giriş veya geçit iskeleye veya rıhtıma bağlanmaktadır. Limanda bulunan tüm işletmeler veya yat sahipleri ödemelerini İdari Odada yapmaktadırlar. Bu ödemeler su ve elektrik yüklemelerini de kapsar. Söz konusu odaya Limanı izlemek için kameralar ve televizyonlar yerleştirilmiştir. Güvenlik Kameralarının takibi ve Deniz telsizi de bu odada bulunmaktadır. Yine, Liman sorumlusu, teknelerin görüş alanlarını bu oda sayesinde izlemektedir. İdari Oda’dan açılan kapı yıllardır bina içerisinde bulunan ve yat sahipleri ile misafirlerinin kullanımında olan duş ve tuvaletlere açılmaktadır. Duş ve tuvaletlere binanın denize bakan tarafından da ulaşmak mümkündür. Çevre ve Koruma Dairesinde görevli kadın memurlar kullandıkları tuvaletleri kilitli tutmaktadırlar. Binadaki duşların ve geriye kalan tuvaletlerin anahtarları tüm yat sahiplerinde veya limanda görevli olan kişilerde bulunmaktadır.
Turizm binasının denize bakan tarafında binanan önünde Çevre Koruma Dairesine Avrupa Birliği tarafından hibe edilen ‘Doğal Hayat’ botu bulunmaktadır. Sözkonusu bot acil müdahalelerde ve fırtına veya manevrada zorlanan gemilere müdahale etmek için kullanılmaktadır. Söz konusu bot binanın denize bakan kısmının önünde durmaktadır ve bu yer Doğal Hayat botunun denize inebileceği tek noktadır. Yine söz konusu işletmeye verilen alanlar herhangi bir restoran veya barın izdüşümünde değildir. Söz konusu işletmecinin Girne Antik Liman içerisinde işbu sözleşme ile kullanımına verilen alan dışında 5 ayrı işyeri bulunmaktadır. İşletmeci işyerlerinin tümünde izdüşümünde bulunan alanları kullanmaktadır. En yakın işletmesi söz konusu yerden sadece bir kaç metre uzaklıktadır.
Mezkur Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesinin 1(a) ve 2’inci maddelerine göre, kullanım alanı, liman içerisinde deniz tarafında bulunan ve işbu Sözleşmeye Ek 1 olarak eklenen krokide çizili çizgiler halinde gösterilen 114.5 m2 alanı kapsamaktadır. Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesinin süresi 7 Mart 2016 tarihinden 7 Mart 2017 tarihine kadardır. Ancak bu süre sonunda kullanıcının Sözleşmesini yenilemek arzusu içerisinde olması halinde, Sözleşmenin bitiş tarihine 30 gün kala bu niyetini yazılı olarak Turizm Bakanlığına bildirmesi halinde ve kullanıcının işbu Sözleşme şartlarına, Yasa ve Tüzük kurallarına uyduğu sürece, Bakanlık Kullanım Sözleşmesini yenileyecektir.
Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesi incelendiğinde Turizm binasının herhangi bir kısmının kullanımının verildiğine dair bir madde veya ibare yoktur. Durum böyle olmakla birlikte esas Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesine eklenen Ek 2’de şöyle bir madde yer almaktadır.
“İşbu Sözleşmeye ek olarak kullanılan alan içerisindeki tuvaletlerin temizliği ve bakımı aynı zamanda doğu tarafındaki 4 m2’lik boş oda işletmenin malzemelerini koyması için işletmenin kullanımına verilecektir”.
Turizm binasında yerinde yapılan incelemede bina içerisinde böyle bir odanın veya 4 m2’lik boş herhangi bir adanın olmadığı tesbit edilmiştir. Sözleşmeye taraf olan Sayın Salih Günhan’ın iddiasına göre Ek 2’de belirtilen 4 m2’lik odanın Liman Sorumlusu Hamit Topal tarafından kullanılmaktadır ve bu oda limanın idare edildiği İdari Odadır.
Kullanım Sözleşmesinde İdari Odanın işletmecinin kullanımına verildiği belirtilmemektedir. Ek 1 Kroki incelendiğinde işletmeciye verilen alanın sadece bina dışındaki alanları kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda Sözleşme ile Ek 1 arasında bir çelişki veya tutarsızlık olduğu açıkça görülmektedir.
Taraflar arasındaki Sözleşme 7 Mart 2016 tarihinde imzalanmış olmakla birlikte 21 Mart 2016 tarihinde “Ek Protokol 2” diye adlandırılan ikinci bir anlaşma imzalanmıştır. Bu Protokol’e göre, işletmecinin kullanımına verilen alanlara masalar sabah 11.00 ile akşam 3.00 saatleri arasında konulacak, ihtiyaç duyulduğu veya acil durumlarda masa ve sandalyeler işletme tarafından kaldırılacak, rıhtıma ulaşmak isteyenlerin geçişi kullanmak üzere, genişliği en az 1.20 metre olacak şekilde bir geçit bırakılacak.
“Ek Protokol 2” den görülebileceği gibi, Turizm Bakanlığı’nın Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesi tahtında işletmecinin kullanımına verdiği alanın limanın ana girişi olduğu ve acil durumlarda rıhtıma ulaşmak için bu geçidin zorunlu olarak kullanılacağı hususunun fark edilmesi neticesinde düzeltilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bakanlık bu düzenlemeyi yaparak Ek Protokol 2 ile işletmecinin söz konusu geçit veya limana ana giriş üzerindeki kullanım hakkını sınırlandırmaya veya kısıtlamaya çalışmıştır.
Girne Antik Limanı Koruma ve Geliştirme Esasları Tüzüğü Kullanım Hakkı Sözleşmesi’nin sadece kamuya açık alanların ücret karşılığı belirtilen süre ve alan için yapılabileceğini öngörmektedir. Bu nedenle kamuya açık alanlar dışında kalan yerler Tüzük kapsamında değildir. Bu hak binaları ve geçit haklarını kapsamamaktadır.
Girne Antik Limanı Koruma ve Geliştirme Esasları Tüzüğü’ne göre, yer işgal veya kullanım hakkı ücret karşılığı verilir ve açık kamusal alanlara şamildir. Turizm Endüstri Teşvik Yasası’nın 8(2) maddesinin (A) ve (B) fıkraları uyarınca belirtilen alanlar dışında kalan kamu alanları üzerine eşya ve benzeri herhangi bir şey konulamaz veya bu alanlar üzerine eşya ve benzeri herhangi bir şey konulması yasaktır.
Bütün İdari işlemler, biçimi ve konusu ne olursa olsun, kamu yararı için yapılır. İdarenin kamu menfaatini bireysel menfaatin önünde tutması gerekmektedir. 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesine göre İdare’nin hukuka uygun davranma yükümlülüğü vardır. İdare, bu yetkisini, eşitlik ilkesine, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olarak kullanılması gerekir. Turizm Bakanlığı binasının en önemli kısmını teşkil eden ve tüm liman ve gemilerin sevk ve idaresinin yapıldığı İdari Odanın söz konusu işletmeciye verilmesinde herhangi bir kamu yararı olmadığı gibi, bu binanın söz konusu işletmeciye verilmesi acil durumlarda limanın ve orda bulunan turistlerin güvenliği bakımından da bir çok tehlikeyi beraberinde getirecektir. Turizm Bakanlığının ayrılmaz bir parçası olan İdari Odanın ve çevresinde bulunan alanların kullanım hakkının işletmeciye verilmesi Yasaya ve bu Yasa altında çıkarılan Tüzüğe aykırıdır.
Söz konusu İşletmecinin Girne Antik Limanda 6 tane işletmesi bulunmaktadır. Yine bu işletmecinin her işletme için ödemekle yükümlü olduğu bir kullanım bedeli vardır. Turizm Bakanlığı ile işletmeci arasından aktolunan Sözleşme hükümlerine işletmecinin uyması gerekmektedir. İşletmeci, Turizm Bakanlığına her yıl için uyuşulmuş kullanım bedelini ödemeyi kabul ederek veya taahhüt ederek mükellefiyet altına girmiştir. Sözleşme şartlarına uyulmaması veya kullanım bedellerinin ödenmemesi halinde, işletmecinin Sözleşme şartlarına ayrıkı hareket ettiği varsayılır ve söz konusu Sözleşmenin işletmeci tarafından ihlal edilmiş olduğu sonucuna varılması gerekir.
Bu noktadan hareketle söz konusu işletmeci ile ilgili Liman Sorumlusu Hamit Topal’dan yapmış olduğum araştırma neticesinde, mezkur kişinin 2014, 2015 ve 2016 yılları için Turizm Bakanlığı ile yapmış olduğu tüm Sözleşmeler tahtında ödemesi gereken kullanım bedellerini ödemediği ve 2 Haziran 2016 tarihi itibarı ile Turizm Bakanlığına toplam 40.285 Euro borcu olduğu tesbit edilmiştir.
Halihazırda Turizm Bakanlığına borcu olan bir kişi ile daha ileri Sözleşmeler yapılması etik olmadığı gibi, Devlet ciddiyetini ve kamu yararını da gözetmemektedir. İdarenin herhangi bir kişi ile sözleşme yaparken mezkür kişinin Yasa ve Tüzük kurallarına uyup uymadığını ve kişinin güvenirliğini, Devlete herhangi bir borcu olup olmadığını ve sair hususları titizlikle araştırması gerekmektedir.
Bu hususlara dikkat etmemekle Turizm Bakanlığı hatalı davranmıştır. Bu nedenle 16/1987 sayılı Turizm Endüstri Teşvik Yasa’sına ve Girne Antik Limanı Koruma ve Geliştirme Esasları Tüzüğü’ne aykırı yapılan 7 Mart 2016 tarihli Süreli Kullanım Hakkı Sözleşmesinin iptal edilmesi gerekmektedir. Turizm Bakanlığının söz konusu Kullanım Sözleşmesinin yapılmasına sebep olarak gösterdiği çevre ve tuvalet temizliği kamuya ait taşınmaz malların yasaya aykırı olarak verilmesi dışında bir yöntemle çözümlenmesi gerekmektedir.
Emine DİZDARLI
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)