Dairemize başvuruda bulunan Sayın Yalçın Cemal, Güzelyurt Dumlupınar Sokak’ta bulunan ikametgâhının yakınında bulunan seraları ısıtmak için kullanılan sobadan ve/veya mekanizmadan çıkan dumanların ciddi miktarda hava kirliliği yaratması neticesinde ikametgâhında nefes almakta zorlandığını, bu olumsuz etkiden kurtulmak için maske takmak zorunda kaldığını, konu ile ilgili olarak 20 Aralık 2015 tarihinde, Çevre Koruma Dairesi Güzelyurt Bölge Amirliği’ne giderek sözlü şikâyette bulunduğunu, buna rağmen hava kirliliğinin ve/veya söz konusu eylemlerin devam ettiğini,15 Şubat 2016 tarihinde şikâyetini yazılı olarak yenilediğini ve Çevre Koruma Dairesi’nin bu konuya hiçbir çözüm getirmediğini iddia etmiştir.
Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor hazırlanmıştır.
15 Ocak 2016 tarihli 5 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren
Isınmadan Kaynaklı Hava Kirliliğinin Önlenmesi Tüzüğü’nün amacı, ısınma için yakıt olarak yakılabilecek maddeleri, evlerde, okullarda, hastahanelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında, işletmelerde, otellerde, turizm tesislerinde ve diğer yerlerde ısınma amaçlı kullanılan yakma mekanizmalarının hava kalitesi üzerinde yaratabilecekleri olumsuz etkiyi engellemektir.
Yakma tesislerinin sahibi veya işletmecisinin, faaliyetlerini işbu Tüzük kuralları çerçevesinde yerine getirip getirmediğinin tespiti, hava kirliliğinin kontrol edilmesi ve kamu taşınmazın veya faaliyetin veya kişilerin bu kirlilikten etkilenmesinin önlenmesi Tüzüğün 22’nci maddesi tahtında düzenlenmiştir. Tüzüğün bu maddesine göre denetleme Çevre Yasası kuralları uyarınca yapılır. Yakma tesislerinin sahibi veya işletmecisi Dairenin görevlendirdiği kişilerin yakma tesisinin bulunduğu yere girmesi için izin vermeye, emisyon ve hava kalitesi değerlerinin belirlenmesi maksadı ile görevli kişiler tarafından testler yapılmasına izin vermeye ve kolaylık göstermeye, istenen ve gerekli olan doküman ve bilgileri vermeye ve denetimle ilgili görevli kişilerin örnek (numune) almasına, yakma tesisinde ve bacasında kontroller yapmasına izin vermeye mecburdur.
KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Çevre Koruma Dairesi Müdürlüğü yapılan ihbarların değerlendirilmesinin, konunun zaman göre değişkenlik gösterip göstermemesine bağlı olarak değiştiğini, konunun zamana göre değişkenlik gösterdiği ihbarlara anında müdahale ettiklerini ileri sürmelerine rağmen Çevre Koruma Dairesi tarafından ilk denetleme 27 Ocak 2016 tarihinde Sayın Yalçın Cemal’ın yaptığı şikâyetin üzerinden 38 gün geçtikten sonra yapılmıştır. 27 Ocak 2016 tarihinden sonra muhtelif kez denetim yapılmış olmakla birlikte geçen süre zarfında havanın değiştiği ve seralardaki ısıtma ihtiyacı da bu duruma bağlı olarak değişmiştir. Bunun neticesinde denetimler sırasında bir yakma faaliyetine rastlanmamış olmakla birlikte yakma mekanizması ve yakıt olarak kullanılmak üzere hazır bulundurulan odun ve kömür yerinde tespit edilmiştir.
Yapılan denetimler sırasında serada tespit edilen odunun Tüzüğün 5(1)(B) maddesine uygun olduğu saptanmıştır. Serada tespit edilen kömürden numunesi alınmış olmasına rağmen söz konusu numunenin analizi ülkemizde yapılmadığı için yurtdışına gönderilmesi gerekmekte idi. Serada bulunan kömürden analiz için numune alınmasına rağmen yurtdışına hiç gönderilmemiştir.
Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesi Tüzüğü’nün 19’uncu maddesi atık gazların bacadan dışarı atılma koşullarını düzenlemektedir. Bu madde bir bacanın eğik çatı ve düz çatı olması durumunda yüksekliğin ne olması gerektiğini belirlemiştir. Yakma mekanizmalarının baca yüksekliğinin ve konumu komşu taşınmazları etkilemeyecek veya hava kirliliğine maruz bırakmayacak şekilde olmalıdır. Bu amaçla Daire, yakma mekanizmalarının sahibi veya işleteninden gerekli tedbirleri almasını ve Çevre Koruma Dairesinin belirleyeceği koşullara uymasını ister veya Daire yakma mekanizmalarının bacasından veya herhangi bir ünitesinden kaynaklanan etkilerin komşu bir taşınmaza veya faaliyete veya kişilere zarar vermemesi için Dairenin öngördüğü tedbirlerin alınmasını bu mekanizmanın sahibi veya işleteni Dairenin bu isteklerini yerine getirmek zorundadır.
Tüzükte yakma mekanizmasının baca yüksekliğinin eğik çatı olması durumunda çatının en yüksek noktasından en az 0,5 metre daha yüksek, düz çatı olması durumunda ise baca yüksekliğinin çatının 1,5 metre üzerinde olması gerekirken yapılan denetim raporlarında bu hususla ilgili hiçbir denetim yapılmadığı, bacaya hiç bakılmadığı veya bu konuda bir tespit yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dairemize gönderilen denetim raporlarında baca yüksekliğinin uygun olup olmadığı ile ilgili herhangi bir tespit yapılmamıştır. Bu nedenle Çevre Koruma Dairesi’nin yakma mekanizmasının bacasının belirli koşullara uymasını isteme hakkı var iken veya komşu parselin sahibinden bu etkileri azaltmak için tedbir alma hakkı var iken Çevre Dairesi böyle bir talepte bulunmadı, bu konuda herhangi bir tedbir almadı ve/veya bu konuda herhangi bir araştırma yapmadı.
Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Önlenmesi Tüzüğü Çevre Koruma Dairesi ile gerçek ve tüzel kişilere sorumluluk yüklemektedir. Çevre Koruma Dairesi her türlü çevre kirliliğini önlemek için tedbir almakla ve kontrolleri yapmakla mükelleftir.
Söz konusu seralardan kaynaklanan baca gazı emisyonlarının komşu taşınmazları rahatsız edip etmediğinin tespitinin yapılabilmesi için baca gazında islilik ölçümü ve tesis etrafında hava kirliliği ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Yapılan soruşturma neticesinde bu ölçümleri yapacak cihaz ve ekipmanlar’ın Çevre Koruma Dairesinde mevcut olmadığından dolayı bu tür ölçümler gerçekleştirilememektedir.
Ülkemizde son birkaç yılda odun sobası ve şömine kullanımında artış olduğu gözlemlenmektedir. Şömine ve odun sobası gibi yakma mekanizmalarında kullanılan yakma malzemeleri zaman zaman hava kirliliğine yol açmakta ve komşu taşınmazları rahatsız edecek ve çevre sağlığına zarar verecek noktaya gelmektedir. Çevre Koruma Dairesinin özellikle kış aylarında denetimlerini arttırarak etkin bir şekilde yapması, özellikle yakıt olarak kullanılan malzemelerin Daire’nin belirlediği özellikleri taşıyıp taşımadığı ve çevreye olan etkisi iyi analiz edilmelidir.
Tüzüğün 5(1) maddesi yakma mekanizmalarında yakıt olarak kullanılacak maddeleri düzenlemekle birlikte mezkûr maddeye uygun olarak kullanılan yakıtlar için izin alma yükümlülüğü getirmemektedir veya yoktur. Tüzük maddesi dışında herhangi bir maddenin yakıt olarak kullanılması ise Çevre Dairesinin iznine tabidir. Bu hususun da Tüzükte düzeltilmesi gerekmektedir.
Anayasanın 40’ıncı maddesinde belirtildiği üzere herkes sağlıklı ve dengeli bir şekilde yaşama hakkına sahiptir ve çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak çevre kirliliğini önlemek Devletin, gerçek ve tüzel kişilerin ödevidir. Bu doğrultuda çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda hepimize çeşitli görevler düşmektedir.
Ülkede yaşayan bütün yurttaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi, su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi için hukuki ve teknik esaslara göre düzenlemeler yapmak ve önlemler almak amacıyla kurulan Çevre Koruma Dairesi’nin görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmek için gerekli olan teknik donanıma sahip olmaması Dairenin işlevlerini yerine getirmede ciddi aksaklıklar yaratmaktadır. Çevre Yasası ve söz konusu Tüzükte belirtilen ölçüm ve kontrollerin teknik donanım eksikliğinden yapılamaması Dairenin işlevini yitirmesine engel olmakta, çevreyi koruma sorumluluğu gerçek ve tüzel kişilerin insafına bırakılmasına neden olmakta, bu durum Dairenin güvenirliğinin ve saygınlığının azalmasına yol açmaktadır.
Dolayısıyla ölçüm ve kontrollerin anında yapılabilmesi ve Tüzüğün daha etkin bir hale getirilmesi ve denetimlerin laiki ile yapılabilmesi için gerekli tüm teknik donanım ivedi olarak sağlanmalıdır.
Odun sobalarının kullanımının kış aylarında artmasının, genelde yaşam alanlarını olumsuz etkilediği gerçeğinden hareketle Çevre Koruma Dairesi, Daireye gelen şikâyetleri hızlı ve etkili bir şekilde değerlendirmesi gerekmektedir.
Emine DİZDARLI
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)