Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Alev Boytam'ın Raporunu Yayınladı.

Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Alev Boytam'ın Raporunu Yayınladı.

Dairemize başvuruda bulunan Sayın Alev Boytam, Sosyal Sigortalar Dairesinden emekli olan, 14 Mart 1954 doğumlu eşi Sayın Örkem Boytam’ın, 2010 yılında geçirdiği kalp krizi neticesinde yatağa bağlı olarak yaşadığını, aynı zamanda cilt kanseri olan eşinin tüm bakımını kendisinin üstlendiğini ve doktor kontrollerini evinde yaptırdığını bildirmiştir. Sağlık Kurulu kararıyla eşinin bakımında kullanılmak üzere kendilerine, idrar torbası, aspiratör sondası, izotonik su, eldiven, biokadin ve çam uçlu enjektör gibi tıbbi malzemelerin sağlandığını ancak daha sonra bu malzemelerin verilmesinin "savurganlık” olduğu gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından durdurulduğunu ve Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından Sayın Alev Boytam’a verilen Sağlık Karnesi’nin de söz konusu Daire tarafından geri alınması neticesinde maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek, Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur. Sayın Örkem Boytam raporumuzun tamamlanması aşamasında vefat etmiştir.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor tanzim edilmiştir.

12/1969 sayılı Hastaneleri Kontrol Yasası’nın 3’üncü maddesinin verdiği yetkiye istinaden yapılan Sağlık Kurulları Tüzüğü’nün amacı Sağlık Bakanlığına bağlı Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesinde oluşturulan Ön Kurul, Merkezi Kurul, Değerlendirme Kurulu, İlaç Kurulu, Bölgesel Sağlık Kurulları ve İtiraz Kurullarının çalışmalarına ilişkin kurulları düzenlemektir.

Sağlık Kurulları Tüzüğü’nün 4’üncü maddesinin (Ç) fıkrası tahtında Ön Kurul tekerlekli sandalye, ventilasyon cihazları, oksijen konsantratörü, CPAP cihazı, AUTO CPAP cihazı, BPAP cihazı, Auto BPAP cihazı,  BPAPst ve BPAPsv gibi hastaların yaşamını devam ettirebilmesi için gerekli tıbbi alet ve cihaz temini, işitme cihazı, ortopedik cihaz ve konjenital deformiteler, kendiliğinden indifa edememiş dişleri olan olgular, orthgnatik cerrahi müdaheleler gereken olgular, T.M.E. semptomları  görülen vakalar ile çok  şiddetli  iskeletsel  ve  dişsel bozuklukları içeren ortodontik anomalileri olan müracaatları değerlendirir ve bu konudaki talepleri ve/veya müracaatları yerinde bulması halinde Merkezi Sağlık Kuruluna sevk eder.

İlaç Kurulu’nun oluşumu ve görevleri söz konusu Tüzüğün 12’nci maddesi tahtında düzenlenmektedir. Bu madde incelendiğinde İlaç Kurulu tarafından tedavi amacıyla hangi ilaçların ve/veya malzemenin hasta için temin edilebileceği açıkça belirtilmemiştir. Ancak Tüzüğün “Tefsir” maddesine bakıldığında İlaç Kurulu’nun yürürlükteki ilaç listesinde yer almayan ve sadece acil gereksinim duyulan ilaçları temin edebilmek için karar alabileceği belirtilmektedir.

KKTC Sağlık Bakanlığı nezdinde yapılan soruşturmada, Dairemize başvuruda bulunan hasta ile diğer benzer durumda olan hastalara Sağlık Bakanlığı ve/veya Sağlık Kurulu Kararı ile idrar torbası, aspiratör sondası, izotonik su, eldiven, biokadin ve çam uçlu enjektör gibi malzemelerin verildiği hususu Sağlık Bakanlığı tarafından kabul edilmektedir.

Sağlık Kurulları Tüzüğü’nün ilgili maddeleri incelendiğinde Sağlık Bakanlığı ve/veya Sağlık Kurulu Kararı ile hasta ve/veya hasta yakınlarına idrar torbası, aspiratör sondası, izotonik su, eldiven, biokadin ve çam uçlu enjektör gibi malzemeleri Tüzüğün verdiği yetkiye istinaden değil tamamen Sağlık Bakanlığı’nın ve/veya Kurul üyelerinin insiyatiflerine göre verildiği anlaşılmaktadır.

Söz konusu malzemelerin Sağlık Kurulları Tüzüğü kuralları uyarınca verilmesi gereken ve/veya Sağlık Kurulunda görüşülerek karara bağlanması gereken konular olmaması nedeniyle bu uygulama hatalıdır.

Bu güne kadar hasta ve/veya hasta yakınlarına söz konusu malzemelerin verilmesi Tüzüğün öngördüğü ve hastalar için acil gereksinim olan malzemeler olmadıklarından Sağlık Bakanlığı’nın alışılagelmiş uygulamayı durdurması ve/veya söz konusu malzemelerin verilmesini durdurması hatalı değildir ve/veya Tüzüğün kapsadığı malzemeler olmadığından yanlış bir uygulama değildir.

Sayın Alev Boytam emekli bir kamu görevlisidir. Konu şahıs, Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından kendisine verilen Sağlık Karnesi’nin, 2015 yılı sonunda işlem yapmak için söz konusu Daireye gittiği bir günde “Devlet emeklisi olduğu” gerekçe gösterilerek, Daire Memurları tarafından geri alındığını iddia etmiştir.

Sosyal Sigortalar Dairesi, aylık almaya başlayan sigortalılara aylık almaya başladıkları tarihten itibaren, ömür boyu geçerli olmak üzere Sağlık Karnesi vermektedir.  Sağlık Karnesi olan sigortalılar Değiştirilmiş şekliyle 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 33 ve 34’ncü maddeleri çerçevesinde sağlık yardımı almaktadır. İşbu Yasa maddelerince sigortalılara yapılan sağlık yardımları; ağız protezleri dışındaki protez, araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması, yenilenmesi, geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilmesi, gerekli hallerde muayene ve tedavi için ülkede başka bir yere veya Bakanlıkça belirlenen yetkili sağlık kuruluşlarının vereceği Sağlık Kurulunun raporuna göre uygun görülen en yakın bir ülkeye gönderilmesi, Bakanlıkça uygun görülecek sağlık kuruluşlarına veya hekimlere muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuvar muayenelerinin yaptırılması ve tedavisinin sağlanması, teşhis ve tedavi için gerekirse Bakanlığın uygun göreceği sağlık müessesesine yatırılması, tedavisi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması, ayakta yapılan tedavilerinin ilaç bedellerinin %20’sini kendileri tarafından ödenmesi suretiyle karşılanması gibi hizmetleri kapsamaktadır.

Sosyal Sigortalar Dairesi nezdinde yapılan araştırmada, Sigorta emeklisi Sayın Örkem Boytam’ın 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 33 ve 34’üncü maddeleri çerçevesinde sağlık yardımı almakta olduğu, ancak sigorta emeklilerinin, Devletten emekli olan eşlerinin tedavi masrafları Devlet tarafından karşılandığı için, bu kapsamdaki kişilere Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından Sağlık Karnesi verilmediği tespit edilmiştir. Bu itibarla, ilk nazarda Sayın Alev Boytam’a verilen Sağlık Karnesi’nin hangi gerekçe ile geri alındığı hususunda Dairemize Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından herhangi bir bilgi verilmemiştir. 

16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 36. maddesine göre, sigortalının  geçindirmekle yükümlü  olduğu eşi ve  çocukları, hastalıkları halinde, bu Yasanın 34’üncü maddesinde belirtilen sağlık yardımlarından, 35’inci maddede yazılı süreleri aşmamak üzere, yararlanırlar. Ancak, ayakta yapılan tedavilerde verilen ilâç bedellerinin % 20'sini sigortalı öder. Aynı Yasanın 113’üncü maddesi sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseleri belirler. 113(1)(A) maddesine göre sigortalının “Karısı” geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerin en başında kabul edilmektedir.

Yukarıda belirtilen Yasa maddeleri incelendiğinde Sayın Alev Boytam’a “sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu eşi” sıfatıyla Sağlık Karnesi verilmesinde hukuki bir engel yoktur.

16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası incelendiğinde, söz konusu Yasanın 4(1) maddesine istinaden Kamu görevleri kadrolarında hizmete alınma şart tasarruflarına dayanarak çalıştırılanlar (Atama veya seçilme suretiyle siyasal görevlerde bulunanlar dahil) bu Yasaya göre sigortalı olurlar. Aynı Yasanın 106(1) maddesi tahtında, 4’üncü maddenin (1)’inci ve (2)’nci fıkralarında belirtilen sigortalıların istihdam statüleri, hizmet  akitleri, toplu sözleşmeler veya  diğer istihdam koşulları gereğince kendilerine, işverenlerince, ülkede veya ülke dışında iş kazası ve Meslek Hastalığı, Hastalık, Analık, Malullük  hallerinde sağlık yardımları yapılması veya İş Görmezlik Ödenekleri verilmesi  hakkı saklıdır ve bu haklara dokunulmaz. Ancak bu yardım ve ödenekler söz konusu Yasa  ile yapılması  gerekenden  fazla ise, sigortalıya ayrıca bu Yasa uyarınca yardım yapılamaz ve ödenek verilemez. Söz konusu yardım ve ödenekler ayni Yasa ile yapılması  gerekenden az ise, işverenin  yazılı  beyanı üzerine tespit edilecek  aradaki fark sigortalıya Fondan ödenir. Bu fark hesaplanırken, analık halinde  işverence yapılan  sağlık yardımları nazara alınmaz.

     Sayın Alev Boytam emekli bir  kamu görevlisi olarak, 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 23’üncü maddesi uyarınca ücretsiz tedavi hakkına sahiptir. Konu şahıs 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 4(1)  maddesi uyarınca da sigortalı olarak kabul edilmektedir. Ancak 106(1)(a) maddesinde belirtildiği gibi sigortalıların bağlı bulundukları istihdam statüleri gereğince, işverenlerince sağlık yardımı yapılması hakkı saklıdır. Bu yardım ve ödenekler Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası ile yapılması gerekenden fazla ise sigortalıya ayrıca ödenek verilemez. Dolayısıyla, yukarıda belirttiğimiz maddelere istinaden Sayın Alev Boytam’ın Sosyal Sigortalar Dairesinin sağladığı sağlık yardımlarından faydalanma hakkı, 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nda belirtilen istisnalar saklı kalmak koşuluyla mevcuttur.

     Sayın Alev Boytam 16/1976 Sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasına tabidir. Bu Yasaya göre Sayın Alev Boytam’a emekli bir kamu görevlisi olarak ve/veya sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu eşi sıfatıyla, Sosyal Sigortalar Dairesi tarafından Sağlık Karnesi verilmesinde hukuken bir engel yoktur.

73/2007 sayılı Sosyal Güvenlik Yasası’nın 72’nci maddesi sağlık hizmetlerinden yararlanacak kişileri düzenlemektedir. Söz konusu Yasa maddesi tahtında sigortalı sayılanlar ile bu sigortalıların geçirdirmekle yükümlü olduğu kişiler ve bu Yasaya göre sürekli işgöremezlik geliri, malüllük ve yaşlılık aylığı alanlarla bunların geçindirmekle yükümlü olduğu kişiler ile dul ve yetimlik aylığı alanlar sağlık hizmetlerinden yararlanırlar. Aynı Yasanın105(1)(A) maddesi sigortalının, herhangi bir Yasaya tabi olarak çalışmayan veya herhangi bir Yasa altında gelir veya  aylık almayan eşini, geçindirmekle yükümlü olduğu

kişiler kapsamına koymaktadır. Sosyal Güvenlik Yasası’nın, ilgili maddeleri sigortalıların Kamu Görevlisi veya Kamu Görevlisi emeklisi olan eşlerini, geçindirmekle yükümlü olduğu kişiler kapsamına koymadığı görülmektedir. Bu kişiler sigortalının geçindirmekle yükümlüsü kapsamına girmediklerinden dolayı sağlık yardımı alamayacakları açıkça anlaşılmaktadır. Ancak Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasasının 113(1)(A) maddesi uyarınca sigortalının “Karısı”, geçindirmekle yükümlü olduğu kimselerin en başında kabul edilmekte ve ayni Yasanın 36’ıncı maddesi tahtında sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu eşi sağlık yardımlarından faydalanmaktadır. 

     Sosyal Sigortalar Dairesi’nin, sigortalıların Devletten emekli olan eşlerinin, tedavi masraflarını karşılaması gerekmektedir. Bu kapsamdaki kişilere Sağlık Karnesi verilmemesi yönünde yapılan uygulama, 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’na uygun olmadığından hatalıdır. KKTC Sosyal Sigortalar Dairesi’nin,  böyle bir uygulama yapabilmesi için, 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nda, sigortalıların geçindirmekle yükümlü olduğu kişilerin ve bu kişilere sağlanacak sağlık yardımlarının çerçevesini şüpheye mahal vermeyecek bir şekilde düzenlemesinin ve Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası ile Sosyal Güvenlik Yasası arasındaki bu tür çelişkilerin giderilmesinin gerekli olduğu kanaatindeyim.

 

                                                                              Emine DİZDARLI

                                                                                Yüksek Yönetim Denetçisi

                                                                                 (Ombudsman)

Print
Yayınlanma tarihi: Mar 8, 2017,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv