Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Erkan Taşçı'nın raporunu yayınladı.

Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Erkan Taşçı'nın raporunu yayınladı.

 

         Sayın Erkan Taşçı, 1 Mart 2016 tarihinde, engelli memur olarak KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İhtiyat Sandığı Dairesi’nde işe başladığını, kısa bir süre sonra 15 Mart 2016 tarihli yazı ile herhangi bir gerekçe belirtilmeden işine son verildiğini, işine son verilmesine rağmen kendisine yapılan vaatler tahtında iki ay daha görev yerine gitmeye devam ettiğini, amirleri tarafından kendisine verilen görevleri yerine getirmesine rağmen alması gereken ücreti alamadığını ve/veya ödenmesi gereken aylık maaşını ödenmediğini iddia ederek konunun soruşturulması için Dairemize başvuruda bulunmuştur. 

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor hazırlanmıştır.

         Engelli bireyler, 64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’nın 6’ncı maddesi tahtında, engellilik dereceleri ve eğitim durumları göz önünde bulundurularak işe yerleştirilirler. Söz konusu Yasa’nın 6’ncı maddesinin 4’üncü fıkrası uyarınca özel sektör ve kamu sektöründe işverenler, her tam yirmi beş kişiye karşılık bir engelli çalıştırmakla yükümlüdür. Çalışma Dairelerine kayıt yaptırarak iş talebinde bulunan engelli bireyler, meslek, beden ve zihin durumlarına göre işyerlerine sevk edilirler. Mezkur Yasa’nın 5’inci maddesine göre engellilerin engellilik niteliği, tıbbi yönden Sağlık Kurulunca saptanır. Engellilik derecelerinin oranı ile engellilik derecesinin sürekli olup olmadığının belirlenmesi ise Değerlendirme Kurulu tarafından yapılır. İşverenler, Çalışma Dairesi Müdürlüğü’ne kayıt yaptırmış, iş talebinde bulunmuş ve Sağlık Kurulu tarafından çalışabilir veya uygun işte çalışabilir olarak değerlendirilmiş engelli kişilerden mesleki, bedensel ve zihinsel olarak yaptıracakları işe uygun olanlar arasından istihdam yaparlar. Bu Yasa kuralları çerçevesinde kamu sektöründeki istihdamlar, çalışma işleriyle görevli Bakanlık tarafından yapılır.

         Sayın Erkan Taşçı, 64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası kuralları çerçevesinde, 1 Mart 2016 tarihinde İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne istihdam edilmiştir. Söz konusu istihdam,  34/1993 sayılı İhtiyat Sandığı Yasası’nın 12’nci maddesinin (4)(E) bendi tahtında, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu Kararıyla yapılmıştır.  İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu, 24 Şubat 2016 tarihinde almış olduğu 3636 numaralı Kararla Sayın Taşçı’nın 1 Mart 2016 tarihi itibarıyla İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne istihdam edilmesine karar vermiştir. Yönetim Kurulu’nun bu kararından önce, 14 Ocak 2016 tarihinde, İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü tarafından Çalışma Dairesi Müdürlüğü’ne bir yazı gönderilmiş, İhtiyat Sandığı Müdürlüğü’ne engelli personel istihdam edilmek istendiği belirtilerek, Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nden, İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’nün yürütmekte olduğu iş ve hizmetlere uygun olarak görev yapabilecek nitelikteki üniversite mezunu engellilerin bildirilmesi talep edilmiştir.  Çalışma Dairesi Müdürlüğü, bu talebe karşılık İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne kayıtlı, çalışabilir raporuna sahip, üniversite mezunu engelli bireylerin listesini göndermiştir. Sayın Erkan Taşçı’nın, KKTC Sağlık Bakanlığı Sağlık Kurulu’nun 14 Ocak 2014 tarihli Sağlık Kurulu Kararı uyarınca Engelli Raporu mevcuttur. Söz konusu Kurul Raporuna göre, Sayın Taşçı uygun işte çalışabilir. Sayın Erkan Taşçı, Çalışma Dairesi Müdürlüğü Özel İstihdam Şubesi’nde kayıt yaptırmış ve iş talebini Daire’ye bildirmiştir. Çalışma Dairesi Müdürlüğü tarafından İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne gönderilen, aranan niteliklere uygun 54 kişilik listede Sayın Taşçı’nın da ismi bulunmaktadır. Sayın Taşçı,  İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü tarafından yürütülen işleri yapabilecek yeterlilikte olduğu değerlendirilerek 1 Mart 2016 tarihi itibarıyla İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne istihdam edilmiştir.

         Sayın Taşçı, bedensel engeli dolayısıyla tekerlekli sandalye kullanmak durumundadır. İhtiyat Sandığı Müdürlüğü Merkez binası göz önünde bulundurulduğunda tekerlekli sandalye kullanan birisinin üst katlara erişimini sağlayacak özel bir rampa veya asansör bulunmadığı ve söz konusu binanın eski olması nedeniyle içerisindeki fiziksel koşulların iyileştirilmesi yönünde bir tadilat yapılabilmesine imkan olmadığı açıktır. İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’nde işe başlayan Sayın Erkan Taşçı, İhtiyat Sandığı Müdürlüğü binasına rahatça girip çıkamayacağı ve bina içerisinde olması gerektiği gibi hareket edemeyeceği gerekçesiyle, işe başladığı ilk gün İçişleri ve Çalışma Bakanlığı’na gönderilmiştir. İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne Dairenin sürdürdüğü iş ve hizmetleri yapması için istihdam edilen Sayın Taşçı, Daire’de hiç çalışma imkanı bulamamış, Daire’nin bina özellikleri nedeniyle engellilerin kullanımına uygun duruma getirilme imkanı olmadığı için başka bir Kuruma gönderilmiştir. İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu belli bir hizmeti yerine getirmesi amacıyla istihdam ettiği bir kişinin çalışabilmesi için o Kurum binasının uygun fiziki ortamı içermediği hususunu dikkate almadığı gibi söz konusu kişinin işine son verirken maruz kalacağı sıkıntıları göz ardı etmiştir.

         İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu almış olduğu yeni bir Kararla Sayın Taşçı’nın istihdam edilmesine ilişkin Yönetim Kurulu Kararını iptal etmiş ve netice itibarıyla Sayın Taşçı göreve başladıktan 15 gün sonra görevine son verilmiştir.

         64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’nın 6’ncı maddesi altında yapılan Kamuda Çalışan Özürlülerin Hak ve Ödevleri Tüzüğü’nün amacı kamu sektöründe çalıştırılan engellilerin hakları, ödevleri, yasakları, disiplin işlemleri ve cezai işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Söz konusu Tüzüğün 4’üncü maddesi tahtında kamuda çalışan engellilerin nakilleri, görevden çekilme, görevden uzaklaştırma veya göreve son verme dahil tüm disiplin işlemleri Özürlüler Komitesi tarafından yürütülmektedir. Mezkur Tüzüğün 46’ncı maddesine göre engelli bir kamu görevlisinin emekli olması, ölümü ya da kendi isteği ile görevinden ayrılması dışında kamu görevinin sona ermesi ancak Özürlüler Komitesi tarafından işten çıkarılması ile mümkün olabilir.  Kamuda görevli bir engellinin görevine son verilmesi, Kamuda Çalışan Özürlülerin Hak ve Ödevleri Tüzüğü kuralları çerçevesinde disiplin soruşturması sonucunda, mezkur Tüzüğün 50’nci maddesinin 5’inci fıkrasında belirtilen kamu görevinden çıkarma cezasını gerektirecek eylem ve davranış işlendiğinin tespiti üzerine bir disiplin cezasının verilmesine olanak tanımaktadır. Söz konusu Yasa maddesi gereğince Özürlüler Komitesince kamu görevinden çıkarma kararı alınması neticesinde gerçekleşmesi gerekir. Halbuki İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu, Sayın Taşçı’nın görevine son verilmesine ilişkin kararı alırken Sayın Taşçı’nın Tüzükte belirtilen kamu görevinden çıkarılmayı gerektirecek eylem ve davranışlarda bulunduğuna dair herhangi bir iddiada bulunmamış ve/veya Sayın Taşçı’nın Engelli bireylere ilişkin Yasaların kamuda çalışan engelliye yüklediği ödevleri ve uyulması zorunlu kıldığı hususlara uymayan veya yasakladığı iş, eylem ve davranışları yapan birisi olduğuna dair bir iddia ortaya koymadan karar almıştır. Sayın Taşçı’nın işten çıkarılması konusu Özürlüler Komitesi’nin bilgi ve gündemine dahi getirilmemiş, Özürlüler Komitesi bu konuyla ilgili herhangi bir çalışmada, tespitte, değerlendirmede bulunmamış ve/veya herhangi bir Karar almamıştır. Sayın Erkan Taşçı’nın işten çıkarılmasına ilişkin Özürlüler Komitesi tarafından alınmış bir Komite Kararı mevcut değildir. Özürlüler Komitesi Kararı olmaksızın Sayın Taşçı’nın işine son verilmesi, Kamuda Çalışan Özürlülerin Hak ve Ödevleri Tüzüğü’ne aykırıdır. 64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’nın 8’inci maddesi uyarınca, bu Yasa kurallarına veya bu Yasa kuralları altında çıkarılan Tüzük kurallarına uymayan işverenler ve kişiler bir suç işlemiş sayılırlar. Buna göre İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü, Kamuda Çalışan Özürlülerin Hak ve Ödevleri Tüzüğü kurallarına uymayarak ilgili Tüzük kurallarını ihlal etmiştir.

         Sayın Erkan Taşçı’nın işten çıkarılmasından 8 ay sonra, 7 Kasım 2016 tarihinde İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’ne 2 engelli personel istihdam edilmiştir. Söz konusu 2 kişinin işe alınmasından önce İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü izlemesi gereken usulü izlememiş ve/veya Çalışma Dairesi Müdürlüğü ile herhangi bir istişarede bulunmamıştır. Sayın Erkan Taşçı’nın işten çıkarılmasına ilişkin alınan 3644 sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nda istihdam yapılırken fırsat eşitliği sağlanmasının amaçlandığı kaydedilmiştir. Sayın Taşçı’nın işe alınmasına karar veren Yönetim Kurulu, 15 gün sonra aldığı işten durdurma kararında eşitlik ilkesini gerekçe olarak göstermesi inandırıcılıktan uzak, gayrı ciddi ve/veya sonradan düşünülen bir gerekçe olduğu izlenimini vermektedir. İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü, mezkur Karardan 8 ay sonra, Çalışma Dairesi Müdürlüğü’nden engelli bireylerin listesini almadan veya yaptırılacak iş için herhangi bir kıstas belirlemeden istihdam yapmıştır. Bu durum, Yönetim Kurulu’nun Sayın Taşçı’nın işten çıkarılmasında gerekçe gösterdiği “istihdamda fırsat eşitliği sağlanması” amacı ile işten durdurulduğu hususu ile çelişmektedir ve/veya ciddi tutarsızlık içermektedir.

         64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’nın 6’ncı maddesi engellilerin kamu sektöründeki istihdamlarını düzenlemektedir. Engellilerin işe yerleştirilmelerine ilişkin sağlık işlemleri, kamu sektöründeki istihdamları, bedensel yeteneklerinin ve iş için gereksindikleri güçlerinin araç ve gereçlerle artıtılmasına ilişkin olanaklar çalışma işleriyle görevli Bakanlık tarafından, eğitim, maliye ve sağlık işleriyle görevli Bakanlıklar ile Personel Dairesi’nin işbirliği içerisinde gerçekleştirilir. İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü tarafından 2016 yılı içerisinde yapılan tüm engelli istihdamlarında Eğitim, Maliye ve Sağlık Bakanlıkları ile Personel Dairesi arasında işbirliği yapılması gerekliliği dikkate alınmamış ve söz konusu Yasa’nın ilgili hükümlerine dikkat edilmemiştir. KKTC’de engelli bireylerin sınav veya mülakatla istihdam edilmelerine imkan veren bir düzenleme ve/veya herhangi bir sınav yönetmeliği bulunmamakla birlikte, kamudaki engelli istihdamları, 64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’na uygun biçimde, Yasada belirtilen kurumlarla istişare edilerek ve işbirliği içinde gerçekleştirilmelidir.

         İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü, 16 Mart 2016 tarihinde Sayın Erkan Taşçı’ya, 3644 sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nı tebliğ ederek istihdamı sonlandırdıklarını ve/veya bir önceki 3636 sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nın iptal edildiğini bildirmiştir. 16 Mart 2016 tarihli yazı herhangi bir gerekçe içermemektedir ve/veya söz konusu Kararın alınmasına ilişkin herhangi bir gerekçe açıklanmamıştır. 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 17’ncı maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca idari işlemlerin basit, açık ve anlaşılır bir dille ve gerekçeli olarak yazılması gerekmektedir. İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nun söz konusu kararı alırken söz konusu Yasa maddesinin hükümlerine de uymadığı açıkça görülmektedir.

         İhtiyat Sandığı Dairesi Müdürlüğü’nün Sayın Erkan Taşçı’yı Kamuda Çalışan Özürlülerin Hak ve Ödevleri Tüzüğü’nün belirlediği usule ve 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın ilgili hükmüne uymayarak ve/veya herhangi bir gerekçe vermeyerek hatalı davranmıştır ve/veya söz konusu Yasa hükümlerine uymamıştır. 64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’nın 12’nci maddesi uyarınca Yasa’nın yürütülmesinden sorumlu olan İçişleri ve Çalışma Bakanı Sayın Asım Akansoy söz konusu işe alım Kararını Yönetim Kurulu’na tekrar değerlendirilmesi veya gözden geçirilmesi için iade etmiş ve Yönetim Kurulu söz konusu istihdamları iptal etmiştir. İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nun Özürlüler Komitesi kararı olmaksızın ve gerekçesiz biçimde almış olduğu bu kararı onaylayarak bir engellinin çalışma hakkının elinden alınmasına göz yummuştur.

         64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası’nın 8’inci maddesi tahtında bu Yasa kurallarına veya bu Yasa altında çıkarılan Tüzük kurallarına uymayan işverenler ve kişiler bir suç işlemiş sayılırlar ve mahkumiyetleri halinde çalıştırmakla yükümlü oldukları her engelli için yürürlükte bulunan aylık asgari ücretin vereceği cezaya ek olarak yasal yükümlülüğün yerine getirilmesi emredilebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yasa’nın 8’inci maddesi kurallarını işleme koymayarak hatalı davranmıştır.

         Engelli bireylere ilişkin yürürlükteki mevzuat incelendiğinde Yasa ve Tüzükler arasında ciddi bir kavram kargaşası olduğu açıkça görülmektedir. 64/1993 sayılı Yasada “Engelli” kelimesi kullanılırken bu Yasa tahtında çıkarılmış Tüzükte “Özürlü” kelimesi kullanılmıştır. Özellikle 64/1993 sayılı Yasa’nın 6’ncı maddesi, engelli bireyler ile ilgili istihdam koşullarını belirlerken “her tam 25 kişiye” ifadesini kullanmaktadır. Örneğin “Tam” sözcüğü ne ifade eder? Engeli olan birey tam değil mi? Bu tanımların dikkatle incelenmesi ve bu farklılıkların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu hususlar bir ayrımcılığın ve/veya ötekileştirmenin göstergesidir. İdarenin söz konusu tanımları değiştirerek Yasa ve Tüzüğü uyumlu hale getirmesi ve/veya Yasa ve/veya Tüzükte yer alan ayrımcılığı ortadan kaldırması gerekir.

 

Emine DİZDARLI

Yüksek Yönetim Denetçisi

Print
Yayınlanma tarihi: Mar 12, 2018,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv