Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Zeki Aras'ın raporunu yayınladı.

Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Zeki Aras'ın raporunu yayınladı.

        

         Dairemize başvuruda bulunan Sayın Zeki Aras 18 Şubat 2010 – 31 Temmuz 2013 tarihleri arasında çalışmakta olduğu Betonsan Ltd ile Çalışma Dairesi arasındaki ihtilaflardan dolayı çalışma izni alamadığını, bunun neticesinde Beyaz Kimlik ve vatandaşlık alma hakkının etkilendiğini ve/veya bu sebeplerle mağdur olduğunu iddia ederk Dairemizden yardım talep etmiştir.

         TC 53434412062 numaralı nüfus cüzdanı hamili Sayın Zeki Aras yirmi yıldan beri K.K.T.C’de bulunmakta ve çalışma izni ile çalışmakta idi. Betonsan Ltd’de taşeron olarak çalışan Sayın Zeki Aras’ın çalışma izni Şubat 2013 tarihinde sona ermesine rağmen işvereni bu izni uzatmamıştır. Bunun neticesinde Sayın Zeki Aras’ın işten durma işlemleri aksamıştır. İlgili dönemde Sayın Zeki Aras Betonsan Ltd’den 7,330 Türk Lirası ücret alacaklı idi.

         Sayın Zeki Aras’ın Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çalışma Dairesi Müdürlüğüne yaptığı 05 Şubat 2014 tarihli dilekçesi ve/veya şikayeti üzerine Müdürlük bir araştırma yaptı. Çalışma Dairesi Müdürlüğü yaptığı araştırma neticesinde şikâyetçinin işvereni tarafından çalışma izninin yasal süre içerisinde çıkarılmadığından dolayı mağdur edildiğini tespit etti. Akabinde Çalışma Dairesi Betonsan Ltd’e 18 Şubat 2010 - 31 Temmuz 2013 tarihleri arasında Sayın Zeki Aras’ı çalışma izinsiz olarak çalıştırdığından 63/2006 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası veya bu Yasa altında çıkarılan tüzük kurallarına aykırı davrandığından Yasa’nın 24(2)(c) maddesi tahtında 7,800 Türk Lirası İdari Para Cezası uygulanmıştır. İdari Para Cezası Bildirim Formu Betonsan Ltd’in personeline 07 Kasım 2014 tarihinde imza karşılığı tebliğ edilmesine rağmen söz konusu İdari Para Cezası ile Sayın Zeki Aras’ın ücret alacağı halen ödenmemiştir.

         Çalışma Dairesi yetkilileri ve/veya müfettişleri gerekli araştırmayı yaptıktan ve/veya Bölge Amirliği Sayın Zeki Aras’ın işvereni tarafından mağdur edildiği hususunu tespit ettikten sonra tüm belgeler Muhaceret Dairesine gönderilmek üzere Çalışma Dairesi Müdürlüğü’ne gönderilmiştir. Çalışma Dairesi Müdürlüğü ise konuyu 12 Kasım 2014 tarihinde Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığına aktarmıştır.

         Konuyu Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 19(4)(c) maddesi uyarınca değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sayın Aras’ın mağduriyetinin giderilmesi için yurt dışına cezasız çıkışının uygun olacağı kanaatine vardı ve bu hususu belirten 14 Kasım 2014 tarihli yazıyı İçişleri Bakanlığı’na bağlı Muhaceret Dairesine bildirdi.

         Sayın Zeki Aras , 2012 yılı itibariyle Sosyal Sigorta yatırımlarının yatırılmamış olması ve çalışma izinleri arasında boşluk olacağı ve yaşadığı benzer problemlerin çözümlenmemesi nedeniyle yurt dışına cezasız çıkış yapmayı kabul etmemiştir ve/veya uygun bulmamıştır.

         K.K.T.C. İçişleri ve Çalışma Bakanlığı Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğünün kayıtlarından da söz konusu kişinin en son 18 Şubat 2010 – 31 Temmuz 2013 tarihleri arasında Betonsan Ltd’e çalıştığı açıkça görülmektedir. Mezkur kişinin yine 1998-2013 yılları arasında da 1,045 gün prim yatırımı mevcuttur.Ancak ilgili sigortalının işten duruşunu işveren verirken  “kendi isteği ile durdu” şeklinde beyan ettiğinden Değiştirilmiş şekliyle 16/1976 sayılı Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar Yasası’nın 78’inci maddesi uyarınca kendi isteğiyle işten ayrılan kişilere işşizlik ödeneği verilmemektedir.

         Çalışma Dairesi Müdürlüğünün kaçak işçi cezası ile dilekçede belirtilen ücret alacağı hususunda işveren hakkında 22/1992 sayılı İş Yasası kuralları gereği işlem başlatılarak suç dosyası oluşturulduğunu Sayın Aras’a yazılı olarak bildirmesine rağmen ve/veya aradan iki yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen bu konuda herhangi bir ilerleme olmadığı ve/veya Sayın Aras’ın durumunu iyileştirmek için herhangi bir adım atılmadığı saptanmıştır.

         15 Ağustos 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3/2016 sayılı Muhaceret Affı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kayıt dışı durumda bulunup vize cezası oluşan, vize cezalı olarak K.K.T.C’den ayrılan, kayıt dışı çalışırken veya ikamet izinsiz olarak bulunurken yakalanıp ihraç edilen ve K.K.T.C’de ziyaretçi veya ikamet izinsiz oldukları için vize cezası alan tüm yabancı uyrukluları kapsamaktadır.

         Muhaceret Affı’nın kapsamı incelendiğinde Sayın Zeki Aras’ın yukarıda belirtilen durumların dışında olduğu ve/veya Sayın Zeki Aras söz konusu Muhaceret Affı’nın kapsamadığı anlaşılmaktadır.

         Yukarıdan görülebileceği gibi, Sayın Aras’ın mağduriyetinin giderilmesi için cezasız yurt dışına çıkış yapması konusunda getirilen öneri kabul edilebilir bir öneri değildir. İdare bu öneriyi yaparken Sayın Aras’ın yirmi yıldan beri K.K.T.C.’de ikamet ettiğini ve o güne kadar tüm yasal yükümlülüklerini yerine getirerek üzerine düşen sorumluluğu ve/veya mükellefiyeti yerine getirdiğini bilmekteydi. Ancak ilgili Bakanlık bu hususu dikkate almamıştır.Böyle bir çözüm önerisi makul olmadığı gibi adil de değildir. İlk nazarda Sayın Aras’a yapılan bu teklif veya çözüm önerisi onun kişilik haklarını veya kendi ve ailesinin haklarını veya yasal haklarını etkileyen bir husustur.

         63/2006 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası’na (6/2016 sayılı değişiklik yasasıyla değiştirilmiş ve birleştirilmiş şekliyle) göre işyerlerinde veya işlerinde yabancı uyruklu işçi çalıştırma niyetinde olan işverenler, bu işçiler için çalışma izni almak zorundadırlar.K.K.T.C’de kayıtlı işverenlerin işyerlerinde veya işlerinde çalışacak olan yabancı uyruklu işçilerin işverenleri vasıtasıyla çalışma izni almaları zorunludur.Çalışma izni olmayan yabancı uyruklu kişilerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki herhangi bir işyerinde veya işte çalışması veya kendi nam ve hesabına herhangi bir ekonomik faaliyette bulunması yasaktır. Bu Yasa kapsamına giren yabancıların ve işverenlerin Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası’ndan doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri Bakanlıkça görevlendirilmiş Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında görevli personel,  Sosyal Sigortalar Dairesi Müfettişleri İhtiyat Sandığı Dairesi Müfettişleri ve Çalışma Dairesi Müfettişleri  tarafından denetlenir.

         Söz konusu Yasa ve bu Yasa altında çıkarılan tüzük kurallarına aykırı davranan gerçek veya tüzel kişiler bir suç işlemiş olurlar. Böyle bir durumun tespit edilmesi halinde Bakanlıkça yetkilendirilmiş personel veya müfettişler tarafından Yasa ve/veya tüzük kurallarına aykırı hususların düzeltilmesi için makul bir süre vermek suretiyle bu suçu işleyenlere yazılı uyarıda bulunulur. Ancak bu süre onbeş günü aşamaz. Bu uyarıya rağmen aykırı davranış içinde bulunan gerçek veya tüzel kişilere görevlendirilmiş personel veya müfettişler tarafından İdari Para Cezası uygulanır. Cezanın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ödenmesi halinde konu suç kapatılır. Süresi içerisinde ödenmeyen tüm İdari Para Cezaları öngörülen süre sonunda Kamu Alacağına dönüşür ve Kamu Alacaklarını Tahsili Usülü Yasası kurallarına göre tahsil edilir.Kesilen İdari Para Cezasının ödenmiş olması bu Yasa hükümlerinden herhangi bir muafiyet sağlamaz ve tespit edilen aykırı hususların düzeltilmesi koşuldur veya elzemdir.

         Başvuru konusu olayda Çalışma Dairesi tarafından takdir edilen İdari Para Cezası işveren ve/veya işverenler tarafından halen ödenmemiştir. Bu bağlamda, Bakanlığın söz konusu Yasada öngörülen sürelere uymadığı açıkça görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere ilgili Bakanlığın yavaş işlemesi ve/veya bu konuda alması gereken kararları geç alması ve/veya kamu hizmetlerini yürütmekle görevli olan İdarenin bu görevi yerine getirebilmek için herhangi bir çare üretmemesi ve/veya Yasa’da veya Tüzük kurallarında bir tadilat yapmaması Sayın Aras’ın maddi ve manevi zarara uğramasına veya mağduriyet yaşamasına sebebiyet vermiştir. Bazı durumlarda bir hizmetin düzenli ve mevzuata uygun biçimde yürütülmesi yeterli olmayabilir. İdarenin bir karar alırken veya bir işlem yaparken belirli bir çabukluk düzeyine de erişmesi gerekir. Aradan 3 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen Sayın Aras’ın mağduriyeti devam etmektedir veya halen giderilememiştir. Bu süre zarfında Sayın Aras’ın durumunu düzeltmek için veya yasal boşlukları doldurmak için ilgili Bakanlık söz konusu Yasa’da bir tadilat yapmamış, bir çözüm üretmemiş veya olay sürüncemede bırakılıp somut adımlar maalesef atılmamıştır. İdarenin hareketsiz kalması da idari eylem olarak tanımlanmaktadır. 

         Sayın Aras’ın bu olayda bir ihmali olmamasına rağmen Pasaportunun mühürlenmemesi neticesinde 2013 yılı itibarıyle çalışma hakkının elinden alınmış ve Sosyal Sigorta yatırımları sekteye uğratılmıştır. Bunun yanında vatandaşlık ve/veya Beyaz Kimlik başvuru haklarıda etkilenmiştir. Bu nedenle gerekli yasal çalışmaların yapılması ve Sayın Aras’ın kaybettiği veya sekteye uğrayan haklarının kendisine iade edilmesi gerekmektedir.  

 

            Emine DİZDARLI

    Yüksek Yönetim Denetçisi                                                                                                                                                                                                      (Ombudsman)

Print
Yayınlanma tarihi: Kas 23, 2016,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv