Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı Sayın Kırata Kasapoğlu'nun raporunu yayınladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı  Sayın Kırata Kasapoğlu'nun raporunu yayınladı.

 

Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Başkanı Sayın Kırata Kasapoğlu, KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü tarafından alınan bal numunelerinin analizi yapılabilmesi için Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma ve Uygulama Merkezine bağlı ARGEFAR Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı’na gönderildiğini, bunun neticesinde ARGEFAR Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı’nın ıstar ettiği Analiz Raporu sonuçlarının yorumlanması konusunda Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü’nün yetersiz kaldığını ve Müdürlük nezdinde yaptıkları konu ile ilgili girişimlerde kendilerini tatmin edici bir netice alamadıklarını iddia ederek bu konuda uğradıkları mağduriyetin giderilmesi için yardım talep etmiştir.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor tanzim edilmiştir.

Konuyla ilgili olarak Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü nezdinde başlatılan soruşturma kapsamında yazı yazılmış ve Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği Başkanı Sayın Kırata Kasapoğlu’nun 22 Temmuz 2020 tarihinde bilgi edinilmesi maksadıyla bir müracaatlarının olduğunu, 12/2006 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası hükümleri tahtında 117,00 Türk Lirası tutarında bir meblağın Gelir ve Vergi Dairesi’ne yatırılması neticesinde Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü’nün 23 Eylül 2020 tarih ve HYD.0.00-256/99-20/E.355 sayılı yazı ile Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği’ne cevap verildiği tespit edilmiştir.

Halk sağlığı, tüketici menfaatleri, üreticilerin haklarının korunması ve Avrupa Birliği ile mevzuat uyumunun sağlanması amacıyla Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü’nün çalışmaları neticesinde 2014 yılında 56/2014 sayılı Genel Gıda ve Yem Yasası Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Yasa gıda ve yeme ilişkin hususlarda geleneksel ürünler de dâhil gıda ve yem arzı, gerektiğinde hayvan sağlığı ve refahı, bitki sağlığı ve çevrenin korunması ile ilgili hususlar dikkate alınarak insan sağlığı ve tüketici menfaatlerinin üst düzeyde korunmasını, gıda ve yem konularında karar verme sürecine destek sağlamak üzere genel ilke ve sorumlulukların bilimsel dayanak sağlayacak araçların, kurumsal düzenlemelerin belirlenmesini, gıda ve yem ticaretinde adil uygulamalar sağlanması yolu ile tüketici haklarının korunmasını amaçlamaktadır. 56/2014 sayılı Genel Gıda ve Yem Yasası’nın 9’uncu maddesine göre Gıda mevzuatı, tüketici haklarının korunmasını amaçlar ve tüketicilere tükettikleri gıda konusunda bilgi sahibi olarak seçim yapma imkânını sağlar. Gıda mevzuatı hile veya aldatıcı uygulamalar gibi tağşiş ve tüketiciyi yanlış yönlendirecek her türlü diğer uygulamaları önlemeyi amaçlar.

Söz konusu Yasa’nın 2’inci Tefsir maddesi tahtında “Yetkili Makam” Gıda, Tarım, Hayvancılık ve Veteriner İşleriyle Görevli Bakanlık ve Sağlık İşleriyle Görevli Bakanlıkların yetkili Daire ve Dairelerini anlatmaktadır. Bu tefsire göre “Yetkili Makam” kendi sorumluluk alanı çerçevesinde gıda mevzuatının yürütülmesinden sorumludur. Sağlık İşleriyle sorumlu Bakanlığın yetkili olduğu alanlar hariç, birincil üretim kapsamındaki gıda ve yemden, işlenmemiş tarım ürünleri ile hayvansal gıdalar ve aynı zamanda bu kapsama giren gıda ve yemin üretim, işlenme ve dağıtımın tüm aşamalarında gıda güvenliği ve hijyen kurallarının uygulanmasının denetiminden sorumludur.  

Genel Gıda ve Yem Yasası kapsamında gerek halk sağlığının korunması gerekse sahte ballar nedeniyle oluşabilecek haksız ve yasa dışı rekabete karşı 17 Şubat 2020 ile 13 Mart 2020 tarihleri arasında Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı adına 31 adet bal numunesi analiz yapılmak üzere alınmıştır. Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü ile Veteriner Dairesi’nden birer temsilci ile oluşturulan ekibin Bafra Bölgesi, Girne Bölgesi, Gazimağusa Bölgesi ve Lefkoşa Bölgesi otellerinin yanı sıra iç piyasaya bal üreten işletmelerin de denetlenmesi maksadıyla marketlerden de bal numunesi aldıkları tespit edilmiştir.

Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü bal numunesi alımı prosedürünü şu şekilde açıklamıştır: Hayvancılık Dairesi Müdürlüğünden bir temsilci ve Veteriner Dairesi’nden bir temsilci ile oluşturulan denetim ekibi tarafından denetim yapılacak adrese gidilir. İşletmeden sorumlu kişi ile temasa geçilir ve hangi amaçla gelindiği açıklanır. Söz konusu işletme market ise numuneler market raflarından işletme yetkilisi gözetiminde alınır. Söz konusu otel ise numuneler işletme deposundan işletme yetkilisi gözetiminde alınır. Kavanozlanmış ürünlerde her firmadan ayrı ayrı gramaj ve parti numaraları tutan 3’er adet numune alınır. Her biri ayrı bir poşete konarak daire adı ve numune numarası bulunan plastik güvenlik kordonları ile naylonların ağzı açılmamalarını sağlamak için kapatılır. 2 nüsha olarak hazırlanan tutanak doldurulur ve işletme yetkilisi ve Bakanlık denetim ekibi tarafından imzalanır. İmzalanan tutanakta işletme bilgileri ve plastik kordonunda bulunan seri numarası yazılır. Tutanağın bir nüshası numune ile birlikte söz konusu üreticiye ulaştırmak üzere tutanağı imzalayan yetkiliye bırakılır. Toplamda 3 adet numune alınır bunların bir tanesi işletmeye ilgili tutanak ile verilir. Diğer 2 numunenin biri analiz için gönderilir, diğer numune ise analiz sonuçları ilgili firmalara ibraz edildikten sonra itiraz etmeleri durumunda mahkeme için muhafaza edilir.  

Gıda ve yem işletmecileri, kendi kontrollerindeki işlerle ilgili üretim, işletme ve dağıtımın bütün aşamalarında, gıda mevzuatının kendi faaliyetlerine ilişkin kurallara uygun olmasını sağlamak ve kurallara uygunluğunun yerine getirildiğini kanıtlamakla sorumludur. Bu nedenle Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü bu prosedürü uygulayarak balın üretimi aşamasından başlayarak son noktaya ulaşana kadar oluşabilecek her türlü tağşişin (gıda ve yeme temel özelliğini veren öğelerin ve besin değerlerinin tamamının veya bir bölümünün mevzuata aykırı olarak çıkarılmasını veya miktarının değiştirilmesini veya aynı değeri taşımayan başka bir maddenin, o madde yerine aynı maddeymiş gibi katılması) önlemesini ve tespitini sağlamaktır. Ayrıca, üretimin başlangıç noktası olan arı yetiştiricisi en iyi kalitedeki balı dahi üretse paketleme esnasında veya pazarlama ve dağıtım aşamasında müdahale edildiği takdirde bunun ilk aşamada saptanmasının mümkün olmamasıdır. Bal numunesi alınırken ürünün mutlaka etiketli olması gerektiği, etiketi olmayan ürünlerin imha edildiği ve/veya ceza kesildiği, ürünlerin aynı parti veya ayni tarihli olması ve aynı gramajda olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bir gıdanın etiketlenmesi, reklamı ve sunumu, birimi, görüntüsü veya ambalajları, kullanılan ambalaj malzemesi, bu ürünler hakkında verilen bilgi dâhil olmak üzere, tüketicileri yanıltıcı şekilde yapılamaz.

Fasıl 261 Gıda Maddeleri ve İlaçların Satışı Yasası’nın Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden yapılan Besin Maddeleri Tüzüğü’nün 393’üncü maddesi örnek alma ve analiz metotlarını düzenlemektedir. Ambalajı 1 kg’ya kadar olan balda inceleme ve analiz için alınacak örnek miktarı orijinal ambalajı olan balda 1 adet; büyük ambalajlarda tutulan balda ve petek balında en az 250 gramdır. Gerekli durumlarda örnekler kontrol görevlileri tarafından üretim zincirinin herhangi bir noktasından ve birincil ürün tesisinden orijinal üreticiye doğru geri izlemeyi sağlayacak şekilde alınmalıdır. Örneği alan kontrol görevlisi, kontaminasyonu önleyecek tedbirleri almakla görevlidir.

Bal analizi birden fazla yöntemle yapılabilmektedir. Bunlardan biri C13 analizidir ve C13 analizi neticesinde balın sahte olup olmadığı tespit edilebilmektedir.  Numunesi alınan balın beklemiş olması ve/veya sıcaklığın bir etkisi olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, HMF ve Diastaz aktivitesi ortam sıcaklığı ve saklama koşullarından etkilenmektedir. Hayvancılık Dairesi Müdürlüğüne göre, HMF ve Diastaz değerlerinin analizi balın ısıl işleme tabii tutulması, balın hasat tarihi ve balın tipi ile ilgili bir sonuca varmak için kullanıldığı, balın donmasının veya bir başka değişle şekerlenmesinin balın doğal bir özelliği olduğu, ısının 20 derecenin altına düşmesiyle bu sürecin hızlandığı, ısının 14 dereceye düşmesi ile de balın donmadaki en hızlı sürecine ulaştığı, ülkemizde ise Eylül ayında hasadı yapılan balların kış mevsiminde havaların soğumasıyla birlikte balda donma yaşanması nedeniyle donan balın kavanozlara aktarılamadığı, bundan dolayı da farklı kap ve/veya kavanoza aktarılmak için uygun olmayan yöntemlerle ısıl işlem gören balın içindeki şekerin ısınmasıyla doğal yapısının bozulduğu belirtilmiştir. Bundan dolayı da balın ısıl işleme tabi tutulduğunu anlamak ve/veya 2 yıldan fazla depolanması ve/veya ortam sıcaklığı 30 derece ve üzerindeki yerlerde 6 ay ile 1 yıl arasında tutulması gibi dış etmenler ile bozulup bozulmadığını anlamak için HMF analizleri yapılmaktadır. Diastaz aktivitesi ise hem bekleme süresi hem de balın kaynağı (çiçek ve narenciye balı) açısından farklılıkları gösteren önemli bir testtir. Besin Maddeleri Tüzüğü (Cetvel II) kapsamında çiçek balı, salgı balı ve “çiçek ve salgı balı karışımı” olan tüm ballar için diastaz sayısı en az 8 olarak belirtilirken narenciye balı (yapısında doğal olarak düşük miktarda enzim bulunan ve doğal olarak HMF miktarı 15 mg/kg’dan fazla olmayan bal) için diastaz sayısı en az 3 olması gerekmektedir. Bunun yanında bal hasat edildikten sonra geçen sürede diastaz aktivitesinin azaldığı ve örneğin çiçek balında en az 8 olması gereken diastaz sayısının düştüğü bundan dolayı da balın raf ömrünün 2 yıl olarak tayin edildiği görülmektedir.

Yine, Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü ülkemizde en çok yüksek HMF değerinin sorun olduğu, hasadı yapılan iki tip baldan (dağ balı ve çiçek balı) narenciye balının miktar olarak daha fazla elde edildiği, buna rağmen dağ balının daha pahalı olduğunu, söz konusu iki balı karıştırarak piyasaya süren bazı arıcı veya paketleyicilerin bulunduğunu, çiçek balını daha fazla miktarda kullandıklarından dolayı balın rengini koyulaştırmak amacıyla ısıl işlem uygulandığı, bu şekildeki karışımın da HMF ve Diastaz analizinin sonucunda ortaya çıktığını ileri sürmüştür.

Ülkemizde iki tip bal satılmaktadır. Bunlardan biri dağ balı diğeri de narenciye balıdır. Dağ balı ile narenciye balının hasadının farklı zamanlarda olduğunu, narenciye balının Nisan ayında çiçeklenen narenciye bahçelerine arıcıların arılarını taşımasıyla başlayıp Mayıs ayında balın olgunlaşması ile tamamlandığı, dağ balının ise Ağustos ayı ortasında başlayarak Eylül ayında hasat edildiği anlaşılmaktadır. Yaptığımız soruşturmada narenciye balının miktar olarak dağ balından daha fazla elde edilmekte ancak piyasada daha düşük fiyat bulmakta ve satışında sorunlar yaşanmaktadır. Bazı üreticiler satılmayan narenciye balı ile dağ balını karıştırarak satmak için girişimde bulunmaktadırlar. Bal arıları çiçeklerden nektar toplayarak bal yapar ve bu topladığı nektar türü balın tadını ve rengini etkilemektedir. Narenciye balı açık renkli dağ balı ise koyu renktir. Çiçek balı ile dağ balının kaynağının farklı olması sebebiyle renk, koku ve kimyasal analizlerinin farklılık gösterdiği bundan dolayı da ambalajlanan balın çiçek balı, narenciye balı gibi sınıflandırılması, hasat zamanı, dolum tarihi ve son tüketim tarihi üzerinde olacak şeklide etiketlenmesinin Besin Maddeleri Tüzüğü’nün 390’ıncı maddesi gereği bir zorunluluktur. Bu şekilde yapılan etiketlemenin tüketicilerin haklarını korumaktadır.

Balın taşınması ve depolanması Besin Maddeleri Tüzüğü’nün 391’inci maddesi uyarınca yapılması gerekmektedir. Mezkûr Tüzük maddesine göre bal, paketleme/dolum noktasından tüketiciye ulaşana kadar tüm aşamalarda temiz ve kuru yerlerde kokulardan ari biçimde, doğrudan güneş ışığından korunur ve ortam sıcaklığı 25℃’yi aşmayan yerde muhafaza edilir. Bal sağım odası ve dinlendirme odalarında hiçbir ilaç veya zehirli madde bulundurulamaz. Muhafaza ve taşınmasında da üretimdeki hassasiyetlerin gösterilmesi gereklidir. Paketleme, depolama, nakliye süreçlerinde tüm temizlik konularında uyulması, koku ve kimyasal etkileşimi ile güneşten korunması, ortam sıcaklığı 25℃’yi aşmayan yerde muhafaza edilmesi, belirgin ısıl değişkenliği olan ortamlardan uzak tutulması zorunludur. Balın dinlendirilmesi ve depolanması sırasında çinko ve çinko ile galvanize edilmiş madde ve malzemelerin kullanımı yasaktır. Paslanmaz çelik, gıda plastiği olarak onaylı malzemeler veya laklı tenekeler haricindeki kaplarda balın toptan satışı yapılamaz. Laklı tenekelerin bir defadan fazla kullanımı veya zarar görmüş laklı tenekelerin bal muhafazası için kullanımı yasaktır.

Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü yaptıkları denetim esnasında veya bal numunesi alırken gerek market raflarında gerekse otellerin depolarında tutulan ürünlerin uygun koşullarda tutulduğu, otellerde gıda ürünlerinin tutulduğu depoların sıcaklığının 24℃’ye ayarlandığı, söz konusu depoların denetiminin görevliler tarafından yapılıp sıcaklığın depo içerisindeki kartlara yazılıp imzalandıkları tespit edilmiştir. Ancak, arıcıların bir kısmının depolarında uygun koşulların olmadığı da ayrıca tespit edilmiştir. Bu durumun Avrupa Birliği tarafından Yeşil Hat Tüzüğü kapsamından ülkemize her yılın Eylül ayında balları denetlemek için gelen denetçi tarafından da tespit edildiği, analiz sonuçlarının neticelerinin Kıbrıs Türk Ticaret Odasına verildiği ve söz konusu analiz sonuçları Kıbrıs Türk Ticaret Odası tarafından Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü’ne iletildiği belirtilmiştir.

Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü 17 Şubat 2020 ile 13 Mart 2020 tarihleri arasında bal analizlerini yapmak üzere 31 adet bal numunesini almıştır. Alınan numuneler Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü Laboratuvarında muhafaza edilmiştir. Otellerden alınan numuneler 02 Mart 2020 tarihinde marketlerden alınan numuneler 20 Mayıs 2020 tarihinde ARGEFAR Laboratuvarına gönderilmiştir. Kargo işlemleri Kuzey Kıbrıs Arıcılar Birliği temsilcisi ile yapılarak mühürlü kavanozların paketlendiği tespit edilmiştir. 02 Mart 2020 tarihinden sonra alınan 15 adet bal örneği ise Pandemi tedbirleri kapsamında Kuzey Kıbrıs genelinde 23 Mart – 15 Mayıs 2020 tarihleri arasında uygulanan kısmi sokağa çıkma yasağı neticesinde Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü nezdinde bekletilmiş ve 20 Mayıs 2020 tarihinde kargo ile Ege Üniversitesi’ne bağlı ARGEFAR’a gönderilmiştir. Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü’ne göre bal raf ömrünün 2 yıl olması nedeniyle alınan örneklerin oda sıcaklığında (24℃) yaklaşık 2 ay beklemesinin bal analiz sonuçlarını etkilemediği belirtilmiştir.

Netice itibarıyla, Hayvancılık Dairesi Müdürlüğü’nün bal örneği alımında Besin Maddeleri Tüzüğü kurallarına aykırı hareket etmedikleri ve/veya tüzük kurallarına uydukları anlaşılmaktadır. Bal analizleri Türkiye’nin bilinen bir üniversitesinde yapılmakta ve analiz sonuçları Besin Maddeleri Tüzüğü kapsamında yorumlanmaktadır. Ülkemizde tam teşekküllü bir Laboratuvarın bulunmaması büyük bir eksikliktir. Buna rağmen söz konusu testlerin sıklıkla veya rutin olarak yapılması gerektiği hususunun göz ardı edilmemesi gerekir.

 

        

                                                                                     Emine DİZDARLI

                                                                                Yüksek Yönetim Denetçisi

                                                                                         (Ombudsman)

 

 

Print
Yayınlanma tarihi: Eki 19, 2021,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv