Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Erhan Akar'ın raporunu yayınladı.

Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Erhan Akar'ın raporunu yayınladı.

 

 

Sayın Erhan Akar, İskele İlçesi’ne bağlı Tapu ve Kadastro Dairesi kayıtlarında bulunan Koçan No: 9306, Pafta XV, Harita 50 Parsel 128/9/1 no’lu arazinin sahibi olduğunu, Parsel: 128/8 ile şahsına ait olan Parsel:128/9/1 no’lu arazi arasında henüz altyapı ve asfaltı yapılmamış resmi yolun bulunduğunu ancak Parsel:128/8 no’lu arazi içerisinde başlayan inşaatın yol olarak ayrılmış kamu arazisini ihlal ettiğini, yapılan ihlali İskele Kaymakamlığı, İskele Belediye Başkanlığı ve Tapu ve Kadastro Dairesi’ne ilettiğini ancak yanıt ve/veya tatmin edici yanıtlar alamadığını iddia ederek konuların soruşturulması talebiyle Dairemize başvurmuştur.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor hazırlanmıştır.

Fasıl 96 Yollar ve Binalar (Düzenleme) Yasası 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi, Belediye sınırları içinde herhangi bir bölgede yetkili makamın ilgili Belediye Meclisi olduğunu söylemektedir. Aynı Yasa’ya göre, “taşra belediyesi” olarak tanımlanan beldelerde inşaat izinleri Kaymakamlıklar tarafından verilmektedir. “Taşra Belediyesi”, Lefkoşa, Gazi Mağusa, Girne, Yeni İskele, Güzelyurt, Lefke, Gönyeli Belediye Meclisi dışındaki herhangi bir belediye meclisini anlatmaktadır. Bu durumda, İskele Belediyesi bir “taşra belediyesi” olmadığından söz konusu izinlerde yetkili makam İskele Kaymakamlığı değil İskele Belediyesi Başkanlığıdır. Sayın Akar’ın İskele Kaymakamlığı’na yapmış olduğu dilekçe, yetkili makam olan İskele Belediyesi Başkanlığı’na yapılmadığından, söz konusu dilekçe 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası gereğince İskele Kaymakamlığı tarafından yetkili makam olan İskele Belediyesi Başkanlığı’na gönderilmiştir. Yine 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası uyarınca İskele Kaymakamlığı’nın dilekçeyi yetkili makam olan İskele Belediyesi Başkanlığı’na iletmesini müteakip Sayın Akar’a bu durumu bildirmesi gerekirdi. Ancak İskele Kaymakamlığı bu bildirimi yapmayarak 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın ilgili hükmüne aykırı hareket etmiştir.

51/1995 sayılı Belediyeler Yasası’nın 97’nci maddesi yapı izin, denetleme ve parselleme harçlarını düzenlemektedir. Mezkur maddenin 4’üncü fıkrası tahtında Yollar ve Binalar (Düzenleme) Yasası altında yetkili makam olarak görev yapan bir Belediyeden önceden izin almaksızın başlatılan veya bu Belediyeden alınan izin koşullarına uyulmadan yapılan herhangi bir inşaatın, Belediyeden gerekli inşaat izni alınıncaya kadar Belediyece mühürlenebilir. Bu bağlamda, inşaat ruhsatları ve/veya izinleri Belediyeler tarafından verilmektedir. Sayın Kudret Balcı’ya ait Pafta/Harita XV/50.E1 Parsel 128/8 üzerinde yapılacak inşaata Şehir Planlama Dairesi Müdürlüğü tarafından verilen görüş neticesinde çalışma izni verilmiştir. Bu çerçevede, İskele Belediyesi’nin bir ihmali olmadığı tespit edilmiştir. Ancak İskele Belediyesi, İskele Kaymakamlığı tarafından iletilen ve Sayın Akar tarafından şahsen verilen dilekçelere 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nda öngörülen süre zarfında yazılı olarak cevap vermemiştir. Bu husus KKTC Anayasası’nın 76’ncı maddesine keza 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın ilgili hükümlerine aykırıdır. Söz konusu aykırılık kişilerin dilekçe haklarını ihlal etmektedir.

44/1988 sayılı Tapu ve Kadastro Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası tahtından harita ölçümleri Tapu ve Kadastro Dairesi’nin görevleri arasındadır.

Harita Kadastro Amiri Sayın Nevzat Sergeç, hazırlamış olduğu 25 Nisan 2018 tarihli Rapor’da, Sayın Kudret Balcı’ya ait Parsel 128/8’in hudut tespitinin “sehven kullanımlar dikkate alınarak” yapıldığını, Parsel 128/8’in hudut tespitinin hatalı olduğunu ancak inşaatların halihazırda yapılmış olmasından ötürü, mal sahibinin “mağduriyeti”nin göz önünde bulundurularak düzeltme yapıldığını, tüm ölçümlerin aynı teknik ile yapıldığını, dolayısıyla hatanın farklı ölçüm tekniklerinden değil, ölçümlerin kullanıma göre yapılmasından dolayı fark yarattığını belirtmiştir.

Sayın Sergeç’in 25 Nisan 2018 tarihli Rapor’u incelendiğinde hudut tespiti yapılırken resmi kayıtların dikkate alınmadığı açıkça belirtilmektedir. Bu uygulamaya göre, bir Kamu Görevlisinin göstermesi gereken özenin gösterilmediği ve/veya herhangi bir yasa kuralına uyulmadan, keyfi davranıldığı izlenimini yaratmaktadır. Bir kişiye avantaj sağlarken diğer kişini mağduriyeti kaçınılmazdır ve/veya mevcut durumda mağduriyet tek taraflı değildir. Dolayısıyla, taraflardan birini mağdur ederek, İdare’nin eylem ve/veya ihmali neticesinde oluşan diğer bir mağduriyetin giderilmeye çalışılması kabul edilemez.

27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 22’nci maddesi tahtında, İdare kendi işlem, ihmal ve eylemlerinden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. İdare’nin zarar görenin zararını giderdikten sonra, kusurlu işlem ya da eylemiyle zararın doğmasına sebebiyet veren kamu personeline, mahkeme tarafından tespit edilen kusur oranında rücu etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, ölçümü yapan Tapu ve Kadastro Dairesi her iki tarafında mağduriyetini dikkate alarak yeniden ölçüm yapması gerekmektedir. Bir hata ve/veya ihmal tespit edilmesi halinde mağdur olan tarafın mağduriyetinin giderilmesi gerekmektedir.

 

      Emine DİZDARLI

Yüksek Yönetim Denetçisi

      (Ombudsman)

 

 

 

Print
Yayınlanma tarihi: Tem 30, 2018,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv