Sayın Filiz Töre, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nde Fon Saymanı olarak görev yaptığı sürede Dairede birtakım işlemlerin yasalara uygun şekilde yapılmadığını, bu durumu yetkililerin bilgisine getirdiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını iddia ederek konunun Dairemiz tarafından soruşturulmasını talep etmiştir.
Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor hazırlanmıştır.
Dairemize yapılan başvuruda ileri sürülen ve 11 başlık altında toplanan şikayet konuları şu şekilde özetlenebilir;
- KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü kiracılarından elektrik faturaları bedelleri, kira ve gecikme zammı borçlarının tahsil edilemediği;
- Eski Eserleri Koruma Fonu Saymanı’nın toplantılara katılımının engellendiği;
- Müdürlük demirbaşlarının usulüne uygun tutulmadığı;
- Müze ve ören yerlerine ücretsiz girilmesi konusunda mevzuata uyulmadığı;
- Müze ve ören yerlerinde yapılan fotoğraf çekimlerinde ve buralarda düzenlenen kısa süreli etkinliklerde mesai dışı çalıştırılan personele ek çalışma ödeneği verilmesi hususlarında mevzuata aykırı hareket edildiği;
- Eski eserleri güçlendirme ve restorasyon işlemleri için hazırlanan Keşif Raporlarının usulüne uygun biçimde yapılmadığı;
- Bazı Müdürlük personelinin görev yerine gitmemesine göz yumularak bu konuda işlem başlatılmadığı;
- Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde elektrikle ilgili bazı uygulamaların hatalı olduğunu, eski eserlerdeki büfelerde yasal olmayan biçimde süzme sayaç kullanıldığı;
- Beylerbeyi Muhtarlığı elektrik faturalarının yıllarca Eski Eserleri Koruma Fonundan ve St. Hilarion Kalesi elektriğinin hatalı bir tarife üzerinden ödendiği;
- KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün tasarrufunda bulunan bazı yerlerin kiralanmasında mevzuata aykırı davranıldığı, Antiphonitis Kilisesi, Barış ve Özgürlük Müzesi’ndeki büfelerin, Salamis Ören Yeri Portatif Büfesi’nin, Güzelyurt Doktor Fazıl Küçük Bulvarındaki dükkanların ve Bellapais Manastırı içindeki yardımcı binanın ve Chapter House binasının usulsüz biçimde kiralandığı;
- Müze Dostları Derneği’nin düşük kira bedeli ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nden kiraladığı yerleri, yüksek fiyatlara 3. şahısların işletmesine verdiği.
Sayın Töre, aynı şikayet ve iddialarla Hukuk Dairesi (Başsavcılık)’a da başvuruda bulunmuştur. Sayın Töre’nin yasalara aykırı olduğunu iddia ettiği bazı uygulamaların mali konuları içermesi nedeniyle Hukuk Dairesi (Başsavcılık), iddiaları incelemesi ve gerekmesi halinde soruşturmaya tabi tutması için konuyu Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı’na iletmiştir. Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanlığı konuyu Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu’na sevk etmiştir. Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu, yaptığı çalışmanın neticesinde 26 Aralık 2017 tarihinde MTİK (R) 27/17 sayılı, 11 Ocak 2018 tarihinde MTİK (R) 01/18 sayılı ve 19 Mart 2018 tarihinde MTİK (R) 06/18 sayılı toplam üç adet rapor tanzim etmiştir.
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası gereğince Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu’nun sürdürdüğü araştırmanın tamamlanması beklenmiş ve akabinde Dairemiz soruşturmasını başlatmıştır.
Sayın Töre başvurusunda, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde bazı hatalı uygulamalar yapıldığını tespit ettiğini, bu aksaklıkları Müdür Sayın Fuat Azimli’ye defalarca aktardığını ancak bir sonuç alamadığını ve/veya Sayın Azimli’nin hatalı uygulamaları düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmadığını iddia etmektedir.
Sayın Filiz Töre’nin hatalı uygulandığını iddia ettiği hususlardan biri demirbaşlarla ilgilidir. Sayın Töre, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde kullanılan eşyaların demirbaş kaydının usulüne uygun bir biçimde tutulmadığını, pek çok demirbaşın üzerine numarasının yazılmadığını, demirbaşların birimler arası aktarılması ve/veya hurdaya çıkarılmaları sırasında gereken formların doldurulmadığını, Girne Kalesi, St. Hilarion Kalesi, Bellapais Manastırı ve Antiphonitis Kilisesi’nde yapmış olduğu denetimlerde görevli memurlardan demirbaş listelerini istediğini ancak yalnızca Antiphonitis Kilisesi’nde demirbaş listesi bulunduğunu ve Antiphonitis Kilisesi’ndeki demirbaşlarla, demirbaş listesinin uyuşmadığını tespit ettiğini belirtmiştir.
15/1987 sayılı Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’na göre Dairenin görevleri arasında Devlete ait döşeme-demirbaş ve her türlü taşınır, taşınmaz mal ve malzemenin, kaydını tutmak ve denetimini yapmak vardır. KKTC Maliye Bakanlığı’nın Bütçe uygulamaları Genelgesine göre alınan her döşeme-demirbaşın alım bedeline bakılmaksızın Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğü’ne kayıt ettirilmesi gerekir. Mezkur Yasada demirbaş kayıt işleminin ne şekilde yapılması gerektiği konusunda düzenlenmiş bir prosedür olmamakla beraber her Dairede Demirbaş Kayıt Defteri tutulmalıdır veya her Daire Demirbaş Kayıt Defteri tutmak zorundadır.
KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne alınan demirbaş nitelikli malzemelere doğru biçimde kayıt ve envanter numarası verilip verilmediği, malzemelerin alındıkları birimin Demirbaş Kayıt Defterine işlenmesi, birimler arası aktarılması ve diğer hususların sağlıklı biçimde değerlendirilmesi ancak kapsamlı bir mali denetimle mümkündür. Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu’nun bu konuda yaptığı çalışma ve bulgular, MTİK (R) 01/18 sayılı raporda açıklanmış ve mevcut kayıtların sağlıklı tutulması amacıyla Daire tarafından fiili sayım yapılması ve kayıtların güncelleştirilmesi uygun görülmüştür. Yaptığımız soruşturmada Sayın Azimli’nin Girne Bölge Amirliği’ne bir yazı yazarak demirbaş kayıtlarının tutulmasının demirbaş sorumlusu ile Şube Amirinin sorumluluğunda olduğu hususunu bildirdiği ve/veya bu konuda gerekli ikazı yaptığı tespit edilmiştir.
Sayın Filiz Töre’nin uygulanmasına dair hatalı gördüğü bir diğer husus, müze ve ören yerlerine ücretsiz girilmesi ve buralarda fotoğraf çekimi yapılmasıdır. Sayın Töre’nin iddiası, müze ve ören yerlerini ücret ödemeden ziyaret edecek kişilerle ilgili ve/veya burada yapılacak fotoğraf çekimleri konusunda gişe görevlilerinin yazılı olarak bilgilendirilmedikleridir. Sayın Töre, müze ve ören yeri gişelerindeki ziyaretçi bilgisinin, Eski Eserleri Koruma Fonu Saymanı görevini yürüttüğü sürece, Kurumun hesap işlerinden sorumlu kişi olması nedeniyle kendisine yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini ancak bu hususun ihmal edildiğini iddia etmektedir.
Müze ve Ören Yerlerinin Giriş Ücretleri ve Açık Olduğu Saatler Tüzüğü’nün 5’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre Müze ve Ören Yerlerine giriş ücretleri, Müdürlüğe bağlı Merkez ve Bölge Amirliklerinden oluşturulan bir komisyon tarafından belirlenir ve belirlemelerde ziyaretlere ilişkin istatistiki veriler dikkate alınır. Müzelerdeki taşınır eski eserler ile teşhir salonlarının destekli fotoğraf ve film çekimlerinden, giriş ücretinin 10 katına kadar gündelik ücret alınabilir. Ancak Müdürlük, ticari amaçlı çekimlerin dışında kalan tanıtım, bilimsel çalışma ve benzeri çekimlerden ücret alınmamasına da karar verebilir.
Bu konuda yapılan soruşturmada, müze ve ören yerlerini ücretsiz ziyaret etmesi uygun bulunan ziyaretçilerin hangi tarihte ve kaç kişi olarak geleceklerinin Müdürlük tarafından Bölge Şube Amirliklerine yazılı olarak bildirildiği ve bu bilginin gişe görevlilerine verildiği anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu Tüzüğün 8’inci maddesi uyarınca müze ve ören yerlerini ücretsiz olarak ziyaret edecek kişiler, gruplar ve devlet konukları için Müdürlükten önceden izin belgesi alınması ve bu belgenin ziyaretler sırasında Müze görevlilerine ibraz edilmesi koşuldur. Dolayısıyla Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün müze ve ören yerlerine ücret ödemeden girmesini uygun gördüğü grupların ziyaretleri öncesi Bölge Şube Amirliklerine bildirim yapılması uygulaması Müze ve Ören Yerlerinin Giriş Ücretleri ve Açık Olduğu Saatler Tüzüğü’ne aykırıdır ve/veya hatalı bir uygulamadır. Söz konusu ziyaretçilerin Müdürlükten alacakları izin belgelerini girişlerde müze görevlilerine ibraz etmeleri, müze ve ören yerleri ziyaretçilerine ilişkin istatistiki veri toplanması, giriş ücretlerinin belirlenmesi, gişe gelirlerinin hesaplanabilir ve hesap verilebilir olması açısından önemlidir.
Ören yerlerinde özel fotoğraf çekimi yapılması, taşınmaz eski eserlerin geçici olarak kullanımı olarak değerlendirilir ve Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü tahtında gerçekleştirilir. İlgili Tüzük gereği Müdürlüğün, tasarrufundaki taşınmaz eski eserlerin geçici kullanımına izin verme yetkisi vardır. Fotoğraf çekimleri için alınacak ücret ise Kira Komisyonu tarafından belirlenir.
Sayın Töre, eski eserlerin kısa süreli olarak kültür, sanat ve turizm etkinliklerine tahsis edilmesi hususunda Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne uygun hareket edilmediğini, dolayısıyla bu tür etkinliklerden kira ve temizlik ücreti toplanamadığını, etkinliklerde görevli Daire personelinin, bunun gerekli olduğu hususu kendilerine söylenmediğinden, etkinlik öncesinde kira bedeli ve/veya temizlik kaporası ödendiğine dair belge kontrolü yapmadıklarını iddia etmektedir.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 22’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre taşınmaz eski eserlerin sosyal, kültürel, sanatsal, turizm ve milli nitelikte etkinlikler için kullanılabilmesi için Müdürlüğe yazılı başvuruda bulunulması, Müdürlüğün onayının alınması ve/veya belirlenen kira bedelinin ödenmesi gerekmektedir.
Sayın Töre, Sayın Ali Yapıcıoğlu’nun 2016 yılında Bellapais Manastırı’nda düzenlemiş olduğu etkinliğin kira bedeli olan 2,000.00 TL’yi Daire’ye ödemeyişini iddiasına örnek olarak göstermektedir. Sayın Ali Yapıcıoğlu, 2 Şubat 2016 tarihinde Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğüne yazılı başvuruda bulunmuş, Müdürlük diğer koşulların yanı sıra kira ve temizlik ücretinin Eski Eserleri Koruma Fonuna yatırılması koşulu ile bu başvuruyu uygun bulmuştur. Sayın Fuat Azimli, bu konudaki sorumuz üzerine 30 Mayıs 2018 tarihinde Bellapais Manastırı Müze Görevlisine bir yazı yazarak söz konusu etkinlikle ilgili bilgi istemiştir. Müze görevlisi tarafından verilen bilgiye göre söz konusu etkinlik iptal edilmiş, dolayısıyla bu etkinlik için ücret talep etme zorunluluğu kalmamıştır. Ancak 2016 tarihinde yapılması planlanan bir etkinliğin akıbetine ilişkin bilgi almak için 2018 tarihinde yazı yazılmasından, Müdürlükte etkinliklere ilişkin herhangi bir kayıt tutulmadığı, Müdürlüğün etkinliklerden haberdar olmadığı ve/veya şubeler arasında koordineli bir bağlantının olmadığı sonucuna varılması gerekmektedir.
Soruşturmamız sırasında bilgimize gelen bir diğer örnek olayda, KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Temizeller Derneği tarafından 24 Kasım 2016 tarihinde Bellapais Manastırı’nda düzenlenen konser etkinliğinden kira ücreti alınmaması konusunda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne talimat vermiştir. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 22’nci maddesinin 2’nci fıkrası tahtında Müdürlükçe uygun görülen taşınmaz eski eserlerde kurum, kuruluş ve/veya özel ve tüzel kişiler tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirilecek kültürel, sanatsal, turizm ve milli içerikli etkinliklerden kira bedeli alınmaz. Ancak ücretli ve/veya ücretsiz olsa dahi özel amaçlı her türlü etkinlik bu kapsamın dışındadır. Söz konusu etkinlik için yetişkinlerden 50.00 TL, öğrencilerden ise 30.00 TL giriş ücreti alınmıştır. Tüzüğe göre ücretsiz gerçekleştirilecek etkinliklerden kira bedeli alınmayacağı açık olmasına karşın KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı mevzuatı dikkate almayarak Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün Tüzüğe aykırı işlem yapmasını sağlamıştır ve/veya haksız kazanç elde edilmesine göz yumarak ve/veya giriş ücreti alarak, söz konusu Tüzüğün ilgili maddesine ve ruhuna aykırı davranmıştır.
Sayın Töre, temizlik kaporası uygulamasının Tüzüğe uygun biçimde yapılmadığını, kişilerin bu parayı yatırmaktan kaçındığını iddia etmektedir. Taşınmaz Eski Eserlerin kültürel, sanatsal ve turizm etkinliklerine geçici tahsisi, Tüzüğün 22’nci maddesinin 1’inci fıkrasında düzenlenmiştir. Tüzüğün 22’nci maddesinin 3’üncü fıkrasına göre taşınmaz eski eserlerin ücret alınmadan kullanılmasına onay ve/veya izin verildiği hallerde, kullanım öncesi ile kullanım sonrasındaki iç ve çevre temizliği, etkinliğe hazırlanması ve benzeri giderleri, organizasyonu düzenleyenlerin sorumluluğundadır. Müdürlüğün, eski eseri kullanmasına izin verdiği özel ve/veya tüzel kişilerden, temizlik kaporası olarak altı işçi yevmiyesi bedeli kadar ücret talep etmesi gerekmektedir. Etkinlikten sonra, kiralanan eski eserin temizliğini yapma sorumluluğunu yerine getirenlere bu kapora iade edilir. Temizlik kaporası alınması konusunda inisiyatifin Müdürlükte olması, temizlik kaporası uygulamasının keyfi biçimde uygulanabileceği anlamını taşımaz. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 22’nci maddesi gereğince Müdürlüğe yazılı başvuruda bulunulması, Müdürlüğün onayının alınması ve belirlenen kira bedelinin ödenmesi koşuldur ve/veya takdire bağlı bir husus değildir. Müdürlükçe uygun görülen taşınmaz eski eserlerde kurum, kuruluş ve/veya özel ve tüzel kişiler tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirilecek kültürel, sanatsal, turizm, milli içerikli etkinliklerden kira bedeli alınmaz. Ancak ücretli ve/veya ücretsiz olsa dahi özel amaçlı her türlü etkinlik bu kapsamın dışındadır. Ücretsiz olarak kullanılmasına onay verilen taşınmaz eski eserlerin kullanım öncesi ile kullanım sonrasındaki iç ve çevre temizliği, etkinliğe hazırlanması, ışıklandırma ve benzeri giderleri organizasyon sorumlularına aittir. Bu amaçla başvuru ve/veya izin verme işlemlerinde kuruluşlar ile özel ve tüzel kişiler, gerektiğinde temizlik amacıyla kullanılmak üzere Müdürlüğe altı işçi yevmiyesi tutarında bir miktarı kaparo olarak verirler. Bu nedenle temizlik ücretinin bazı kişilerden alınıp, bazılarından alınmaması ilgili Tüzüğe ve KKTC Anayasası’nın 8’inci maddesi olan eşitlik ilkesine aykırıdır. Ayrıca İdare, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrası gereği, eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına uygun davranmakla yükümlüdür.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün taşınmaz eski eserleri geçici etkinlikler için kiraya vermesi sürecinde Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nde belirlendiği şekilde başvuruların yazılı yapılması, Müdürlük onayının ve/veya kira bedelinin tahsil edildiğinin belgelenmesi ve ödemeye dair bir aksaklık yaşanmaması için bu belgelerin etkinlik öncesi görevlilere ibraz edilmesi gerekir. Hangi etkinliklerden ne kadar temizlik kaporası alındığı, bunların ne kadarının temizlik yapıldığı için iade edildiği, ne kadarına temizlik yapılmadığı için el konulduğu bilgisinin kayıt altına alınması önemlidir. Bu veriler, bu tür etkinliklerde gerekecek ek personel ihtiyacının doğru tespit edilmesi açısından da yararlı olacaktır.
Sayın Töre’nin hatalı yapıldığını iddia ettiği bir diğer husus da bu etkinliklerde görevli personelin ek çalışma ödeneğine ilişkindir. Sayın Töre başvurusunda, eski eserlerin güvenliği açısından etkinlik süresince Daire personelinin etkinlik alanında görevlendirildiğini ancak genellikle kamunun çalışma saatleri dışında gerçekleşen etkinliklerde görevli personele ek çalışma ödeneği verilmesi hususunda yasal bir düzenleme bulunmamasından dolayı sıkıntı yaşandığını dile getirmiştir. Sayın Fuat Azimli’ye bu konudaki uygulamanın nasıl olduğu sorulduğunda, taşınmaz eski eserlerde düzenlenen etkinliklerde görev alan personelin ek çalışma ücretinin, etkinliği düzenleyen tarafından karşılandığı belirtilmiştir.
60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası’nda yapılan 14/2017 sayılı değişiklik ile Eski Eserleri Koruma Fonu yürürlükten kaldırılmıştır. Söz konusu Yasa değişikliğe uğramadan önce 20’nci maddenin 1 (Ç) fıkrası uyarınca müze ve ören yerlerinde görev yapan personelin ek mesailerini ödeme olanağı tanımaktaydı. Yapılan değişiklik ile bu husus ortadan kalkmıştır. Ek mesai ücretinin etkinlik kira bedeline eklenerek bunun etkinliği düzenleyenlerden talep edilmesine ilişkin mevzuatta herhangi bir düzenleme mevcut değildir.
Eski Eserleri Koruma Fonu’nun yürürlükten kaldırılmasının ardından geçici etkinliklerde çalıştırılan personele ek çalışma ödeneği verilmesine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Kaldı ki Fon varken dahi ek çalışma ödeneğinin etkinliği düzenleyen kişilerden tahsil edilmesi, yasal zemini olmayan bir uygulama idi. Ayrıca etkinlik için herhangi bir kira bedeli alınmadığı durumlarda, fazladan çalıştırılan personelin ek çalışma ödeneğinin nasıl karşılandığı da belli değildir. Böyle bir uygulama suistimale açıktır ve derhal düzeltilmesi gerekir. Bu husus KKTC Maliye Bakanlığı, Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu’nun MİT(R) 01/18 sayılı raporunda da teyit edilerek etkinliği düzenleyen kişilerden alınan ek mesai ücretleri için makbuz düzenlenmediği tespit edilmiştir. Makbuz düzenlemeden yapılan işlemlerin ne şekilde muhasebeleştirildikleri belirsizdir ve/veya kayıt altında değildir. Bu nedenle ek mesai ödemelerinin kayıt altına alınması, muhasebeleştirilmesi ve bir sistemin oluşturulması gerekmektedir.
Eski eserlerin güçlendirmesi ve restorasyonu, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir. Bu çalışmalara başlanmadan önce yapılacak restorasyon veya güçlendirme işinin maliyetin hesaplanması amacıyla Keşif Raporları hazırlanır. Sayın Filiz Töre, söz konusu Keşif Raporlarının Daire Müdürü Fuat Azimli tarafından hazırlanarak deneyimsiz, geçici memurlara zorla imzalattırıldığını, proje maliyetlerinin şişirildiğini, Anıtlar Yüksek Kurulu ve Kira Komisyonu üyelerinin Yasa’da belirtilmiş niteliklere haiz kişilerden oluşturulmadığını, Sayın Azimli’nin Kurul ve Komisyonu geçici memurlardan oluşturarak bu sayede dilediği yönde karar aldırdığını iddia etmektedir.
23/1989 sayılı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’na göre bakım ve onarım isteyen tüm taşınmaz eski eserlerin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerin hazırlanmasından ve uygulanmasından Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri sorumludur. Bakım ve onarım isteyen tüm taşınmaz eski eserler ve müze binalarına ilişkin yapılacak işlerde Şube Amirine yardımcı olmak, Dairedeki mimar ve inşaat mühendisliği kadrosunda bulunan personelin görevidir. Mezkur Yasa’ya göre Müdürlüğün Teşkilat Şemasında 6 mimar, 6 inşaat mühendisi kadrosu bulunmaktadır.
Ancak yaptığımız soruşturmada Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri kadrosunun ve İnşaat Mühendisi kadrolarının boş olduğu ve Daire’de yalnızca 4 kadrolu mimar bulunduğu tespit edilmiştir. Özetle bir Şube Amiri, 6 Mimar ve 6 İnşaat Mühendisi olmak üzere toplam 13 kişilik kadronun yalnızca 4’ü usulüne uygun olarak doldurulmuştur. Halihazırda kadrolu mimarlardan biri Gazimağusa Bölge Şube Amirliği’nde görev yapmaktadır. Yani ilgili Şubede çalışan 3 tane kadrolu Mimar vardır. Ancak 3 kadrolu personelden biri sıklıkla özürsüz ve izinsiz olarak işe gitmemektedir. Müdürlükteki diğer kadrolu Mimarın da Sayın Fuat Azimli ile olan anlaşmazlıklarından dolayı özellikle ihale açılarak yapılan restorasyon işlerinde görev almadığı iddiaları mevcuttur.
Kadrolu personel dışında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde 3 tane geçici personel mimar olarak görev yapmaktadır. Sayın Azimli cevap yazısında Keşif Raporlarının deneyimli olmayan geçici memurlar tarafından hazırlandığı, deneyimli ve kadrolu memurların çalıştırılmadığı hususlarının tamamen hayal ürünü olan saçma iddialar olduklarını ileri sürmesine rağmen, 2015 yılında yaptırılan Bufavento Kalesi Acil Sağlamlaştırma ve Restorasyon İşleri, 2016 yılında yaptırılan St. Hilarion Kalesi Acil Bakım Onarım ve Restorasyon İşleri ile Salamis Bölgesi Kral Mezarlığı Müze ve Restorasyon İşleri gibi büyük projelerin Keşif Raporlarının Müdürlük’te çalışan geçici memurlar tarafından hazırlandığı saptanmıştır. Sayın Töre’nin iddiasında yer verdiği 2016 yılında yaptırılan ve 396,594.00 TL’ye mal olacağı hesaplanan Kantara Kalesi güçlendirilme ve restorasyonu işinin Keşif Raporunun da yine geçici memurlar tarafından hazırlandığı görülmektedir.
KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen taşınmaz eski eserlerin restorasyonu, güçlendirilmesi ve benzeri işlerin maliyetinin belirlenmesi amacıyla hazırlanan Keşif Raporlarının, 23/1989 sayılı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nda yer alan hizmet şeması tahtında bakım ve onarım isteyen tüm taşınmaz eski eserlerin röleve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanmasından ve uygulanmasından Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri veya Şubesi sorumludur. Yine tarihi doku ve çevrenin korunması için gerekli planları hazırlayan ve yöneten, bu bölümdür. Bu kadro için aranan nitelikler incelendiğinde mimarlık konusunda bir fakülte veya dengi bir yüksek okul bitirmiş olmak ve Yüksek Öğrenim gerektiren hizmet sınıflarının 1’nci Derecesinde ez az üç yıl çalışmış olmak gerekir. Bu nedenle söz konusu raporların Yasada belirtildiği gibi hazırlanabilmesi için Keşif Raporlarını tanzim eden kişilerin, konularında uzman kişiler olmaları gerekmektedir.
Kamu görevinde yer alan bazı hizmetlerin geçici memur veya Özelleştirme Yasası kapsamında istihdam edilen kişiler tarafından, kamu hizmetlerinin aksamaması açısından yürütülmesi uygundur. Ancak bazı hizmet dalları vardır ki ilgili Yasa uyarınca ve işin uzmanlığı veya özelliği sebebiyle bu gibi hizmetlerin Kamu Hizmeti Komisyonu’nca atanmış olan ve yasal sorumluluk yüklenmiş kamu görevlileri tarafından yürütülmesi esastır. Bu doğrultuda hareket edilmediği takdirde KKTC Anayasası’nın 120’nci maddesi uyarınca asıl ve sürekli hizmetlerin kamu görevlileri eliyle yürütülmesi kuralına ve bu madde altında çıkarılan Yasa ve/veya Yasalarda yer alan kurallara aykırı davranılmış olur. Özellikle Kamu Görevlileri Yasası’nın ve/veya kurumların kendi özel yasalarının yüklediği sorumlulukların bilincinde olmaları hususuna bağlı olarak karar verirken ve/veya karar verme durumunda olan kamu görevlilerinin, Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı tarafından o kadroya atanmış veya o kadroya görevlendirilmiş olması zarureti veya zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle bu gibi mevkilerde ve/veya kamu hizmetlerinin verilmesinde çalıştırılacak olanların geçici memur, işçi veya Özelleştirme Yasası altında istihdam edilen kişiler olması, Kamu Görevlileri Yasası’nın ve KKTC Anayasası’nın ilgili maddelerinin amacına ve ruhuna aykırı olacaktır. Bu durumda Keşif Raporlarının geçici memurlar tarafından imzalanmaları yanlış ve/veya hatalıdır.
7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 10’uncu maddesi gereği amirlerinin verdiği emirleri doğru ve iyi bir biçimde yerine getirmek Kamu Görevlilerinin ödevi olsa dahi Kamu Görevlisi aldığı emri, Anayasaya, Yasa, Tüzük ve Yönetmelik kurallarına aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı emri verene yazı ile bildirir. Söz konusu Keşif Raporlarının, Müdür Fuat Azimli tarafından hazırlandığı, geçici memurların çoğu zaman yapılan iş konusunda bilgi sahibi olmadan ve/veya işin gerektiği biçimde bir çalışma yapmadan bu raporların altına imza attıkları iddialarının Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Bakanlık tarafından ele alınması ve soruşturulması gereklidir. Bunun yanında Bakanlığın Sayın Fuat Azimli’nin bazı çalışanlarla yaşadığı kişisel çatışmalar nedeniyle bu kişilere iş yaptıramadığı, yetersiz kadrolu personel sıkıntısına eklenen bu sorununla birlikte Müdürlüğün adeta işlevsiz duruma geldiği iddialarının Bakanlıkça soruşturulması, değerlendirilmesi ve bu soruna bir çözüm getirmesi gerekmektedir.
Benzer biçimde restorasyon ve güçlendirme işlerinin maliyet analizinin nasıl yapıldığı konusu da soruşturulmuştur. Bu çalışmaların 60/94 sayılı Eski Eserler Yasası, Kamu İhale Yasası ve İhale Tüzüğü’ne uygun olarak yapılması gerekir. Sayın Fuat Azimli maliyet analizlerinin, Planlama ve İnşaat Dairesi ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi birim fiyatları baz alınarak yapıldığını ileri sürmektedir. Ancak Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde yapılan bu tür işler için hazırlanan Keşif Raporlarının ne kadar gerçekçi olduğu veya maliyetlerin şişirilmiş olup olmadığı iddialarının layıkıyla değerlendirilebilmesi, ancak kapsamlı bir mali denetimle mümkündür.
60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası’nın 11’inci maddesinin 3’üncü fıkrası tahtında taşınmaz eski eserlere yapılacak her türlü inşai ve fiziki müdahalenin, Müdürlükçe ehliyeti saptanan kişilere yaptırılması esastır. Söz konusu madde, ehliyetin saptanması, usul ve esasları ve benzeri diğer hususların Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir Tüzükle saptandığını belirtmektedir. Ancak bugüne değin Yasa’da belirtildiği şekilde bir Tüzük hazırlanmamıştır. Taşınmaz eski eserlerdeki restorasyonlarda izlenecek usul ve esasları belirleyen, bu tür projelerde çalışacak kişilerin nitelikleri konusunda çerçeve çizen bir tüzük mevcut değildir.
Sayın Töre’nin, Anıtlar Yüksek Kurulu ve Kira Komisyonu üyelerinin Yasa’da belirtilmiş niteliklere haiz kişilerden oluşturulmadığını, Sayın Azimli’nin Kurul ve Komisyonu geçici memurlardan oluşturarak bu sayede dilediği yönde karar aldırdığını iddia etmiştir.
Yaptığımız incelemede son on yılda toplam 13 kişinin Kira Takdir Komisyonu üyesi olarak görev yaptığı belirlenmiştir. Söz konusu Komisyon üyeleri arasında 1 Bakanlık Müdürü, 3 Daire Müdürü, 2 Özel Kalem Müdürü, 2 kadrolu Mimar, 3 kadrolu Arkeolog, 1 İdare Memuru ve 1 geçici memur bulunmaktadır.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 10’uncu maddesine göre Kira Komisyonu, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü (Başkan), 1 Bakanlık Temsilcisi, 1 Müdürlük Temsilcisi, 1 Eski Eserleri Koruma Fonu Temsilcisi ve Rölöve ve Restorasyon Şube Amirliği Temsilcisinden olmak üzere toplam 5 üyeden oluşmaktadır. Ancak Müdürlük Temsilcisi olarak tanımlanan üyenin, daimi kadroda görev yapan bir kamu görevlisi olmasının gerekip gerekmediği ya da geçici veya sözleşmeli statüde çalışan bir personelin “Müdürlük Temsilcisi” olarak kabul edilip edilemeyeceği belirsizdir. 14/2017 sayılı sayılı Eski Eserler (Değişiklik) Yasası ile birlikte Eski Eserleri Koruma Fonu yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklik ışığında Kira Komisyonu üyeleri arasında bulunan Eski Eserleri Koruma Fonu Temsilcisi yerine kimin görevlendirileceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Anıtlar Yüksek Kurulu üyeliklerinde de benzer bir durum vardır. 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası’nın 42’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre korunması gerekli taşınmaz eski eserler ve doğa varlıkları ile ilgili hizmetler bilimsel esaslara göre yürütmek ve/veya yürütülmesini sağlamak amacıyla oluşturulan Taşınmaz Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu üyeleri şunlardır.
(A)
|
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü;
|
(B)
|
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri veya Şube Temsilcisi;
|
(C)
|
Kültür Dairesi Temsilcisi;
|
(Ç)
|
Bakanlıkça atanacak bir arkeolog;
|
(D)
|
Bakanlıkça belirlenecek yükseköğrenim kurumlarından gelecek bir temsilci;
|
(E)
|
Vakıflar İdaresi temsilcisi;
|
(F)
|
Şehir Planlama Dairesi temsilcisi;
|
(G)
|
Çevre Koruma Dairesi temsilcisi;
|
(H)
|
Belediyeler Birliği temsilcisi;
|
(I)
|
K.T.M.M.O.B. Mimarlar Odası temsilcisi; ve
|
(İ)
|
K.T.M.M.O.B. Şehir Plancıları Odası temsilcisi.
|
Eski Eserler Yasası’nın 44’ncü maddesinin 1’inci fıkrasına göre Anıtlar Yüksek Kuruluna üye olarak gönderilecek temsilcilerin arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık tarihi, mimarlık, şehircilik veya restorasyon alanında yüksek öğrenim görmüş olmaları ve/veya bu alanların birinde veya bir kaçında tanınmış, çalışmış ve kendini kanıtlamış olması koşulu aranır. Söz konusu üyelerden, yukarıda anılan Kurumların temsilcileri, ilgili Kurumlar tarafından belirlenir. Bu üyeler ve Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü dışında kalan üyeler, Rölöve ve Restorasyon Şube Amiri veya Şube Temsilcisi, Bakanlıkça atanacak bir arkeolog ve Bakanlıkça belirlenecek yükseköğrenim kurumlarından gelecek bir temsilcidir. Rölöve ve Restorasyon Şubesi, 23/1989 sayılı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası tahtında, Daire’nin 3 şubesinden biridir ve bir Amir ve ona bağlı çalışan mimar ve mühendislerden oluşur. Dolayısıyla “Şube Amiri veya Şube Temsilcisi” ifadesindeki temsilci sözü ile Daire’nin kadrolu mimar veya mühendislerinden birinin kastedildiği ve geçici veya sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışan bir personelin bu amaçla görevlendirilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Sayın Töre görevi gereği yapmış olduğu denetimlerde Gazimağusa Bölge Şube Amirliği’nde çalışan bir personelin görev yerinde bulunmadığını, diğerinin ise görev başındayken uygun olmayan hal ve tavırlar içerisinde olduğunu gözlemlediğini iddia etmektedir. Bu durumu o dönem Gazimağusa Bölge Şube Amiri olarak görev yapan Sayın Hasan Tekel’e aktardığını ve Sayın Tekel’in yazılı olarak, kendisinin de sözlü olarak konu ile ilgili tespitlerini Sayın Azimli’nin bilgisine getirdikleri halde bir netice alamadıklarını ileri sürmüştür
Yaptığımız soruşturmada Sayın Fuat Azimli, Sayın Filiz Töre’nin Gazimağusa Bölge Şube Amirliği personeli Sayın Ahmet Türkoğlu ve Sayın Celil Şenyiğitle ilgili iddialarını doğrulamıştır. Bu sorunla ilgili olarak Sayın Azimli’nin Müdürlüğün bağlı bulunduğu Bakanlıkla defaatle yazışma yaptığı tespit edilmiştir.
Sayın Fuat Azimli, Gazimağusa Bölge Şube Amirliği personeli işçi Sayın Ahmet Türkoğlu’nun devamsızlığı hakkında ilk kez 1 Ekim 2015 tarihinde KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bilgi vermiştir. Sonrasında Gazimağusa Bölge Şube Amiri görevini yürüten Sayın Elif Karaca Müdürlüğe defalarca yazı yazmış, Sayın Azimli de Amirliğin yazılarını Bakanlığa aktarmıştır. Dönemin Müsteşarı Sayın Kemal Deniz Dana, 21 Mart 2016 tarihinde Sayın Ahmet Türkoğlu’ndan 5 iş günü içerisinde yazılı savunma vermesini istemiş ancak bu soruşturma sonlandırılmamıştır. Yapılan tüm sözlü ve yazılı uyarılara rağmen Sayın Ahmet Türkoğlu işe gitmemeye devam etmiş, durum yine Bölge Amirliği tarafından Müdürlüğe, Müdürlük tarafından Bakanlığa bildirilmiştir. 3 Ekim 2016 tarihinde KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Bakanlık Müdürü Sayın Öztürk Keskinel, Sayın Ahmet Türkoğlu’na bir yazı göndererek 5 iş günü içerisinde yazılı savunmasını Bakanlığa iletmesini, aksi halde işten çıkarılma cezası uygulanacağını bildirmiş ve bahse konu bu yazı Gazimağusa Bölge Şube Amiri görevini yürüten Sayın Hasan Tekel, 3 arkeolog ve bir şoför olmak üzere 5 kişinin huzurunda, 7 Kasım 2016 tarihinde Altınova’daki ikametgahında Sayın Ahmet Türkoğlu’na teslim edilmiştir. Sayın Türkoğlu 5 iş günü içerisinde herhangi yazılı bir savunma sunmadığı gibi işe gelmemeye devam etmiş ve bu durum Müdürlüğün bilgisine getirilmiştir. Sayın Fuat Azimli, 7 Aralık 2016 tarihinde KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’na konuyu aktarmıştır.
Netice itibarı ile yıllardır görevine gitmeyen Sayın Ahmet Türkoğlu hakkında başlatılan iki soruşturma da neticelendirilmemiş ve çalışanın görevine gitmesi sağlanamamıştır. İşe gitmeyen veya iş yapmayan personelin maaşlarından kesinti yapılması için gerekli prosedürün başlatılması ve gereken önlemlerin alınması gerekmektedir.
Gazimağusa Bölge Şube Amirliği’ne bağlı Engomi Ören Yeri’nde gece bekçisi olarak çalışan geçici işçi Sayın Celil Şenyiğitin çalışma saatleri sırasında alkol aldığı, görev yerini terk ettiği, kamera sistemlerini sökerek kamu malına zarar verdiği, yapılan tüm uyarılara rağmen kendisine ve davranışlarına çekidüzen vermediği hususunda ilgili dönemde Gazimağusa Bölge Şube Amirliği görevini yürüten Sayın Elif Karaca’nın 8 Nisan 2013 tarihinden başlayarak durumla ilgili Müdürlüğe bilgi verdiği tespit edilmiştir. Müdür Sayın Azimli’nin gereğinin yapılması için konuyu Bakanlığa aktarması neticesinde dönemin Bakanlık Müdürü Sayın Halil Talaykurt, 10 Mart 2015 yılında Sayın Celil Şenyiğit’e bir yazı göndermiş ve bu yazıda yalnızca devamsızlık konusuna değinerek hareketlerini tekrarlaması durumunda maaşından kesinti yapılacağını bildirmiştir. İlgili tarihe kadar caydırıcı hiçbir ceza verilmediğinden Sayın Celil Şenyiğit disiplinsiz ve/veya uygun olmayan çalışma anlayışını sürdürmüştür. Sayın Karaca durumu, Sayın Celil Şenyiğit’in görevi başında alkol aldığını kanıtlayan kamera görüntüleriyle birlikte Müdürlüğe ve sonrasında Personel Dairesi Müdürlüğü’ne iletmiştir. Sayın Elif Karaca yazılarında turist yoğunluğu olan ve en önemlisi eski eser depolarının bulunduğu Enkomi Harabeleri’nin bu kişiye teslim edilmiş olmasından duyduğu rahatsızlığın altını çizmiştir. Sayın Fuat Azimli de Enkomi Harabeleri’ndeki eski eser depolarının güvenliği için ivedilikle gereğinin yapılması hususunu KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığına bildirmiştir. Dönemin Personel Dairesi Müdürü Sayın Metin Karaderi, 12 Kasım 2015 tarihinde konunun araştırılması ve iddiaların doğruluğunun tespiti halinde disiplin işlemi başlatılması konusunda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne bir yazı göndermiştir. O tarihte Turizm Bakanı olan Sayın Faiz Sucuoğlu, 8 Aralık 2015 tarihinde Sayın Celil Şenyiğit’e Kınama Cezası verildiğini bildirmiştir. Ancak Sayın Bakan’ın yazısında da Sayın Şenyiğit’in görevi başında sürekli alkol alması, kamu malına zarar vermesi ve ziyaretçilere karşı uygunsuz davranışları konularına değinilmemiştir. Sayın Celil Şenyiğit’in tutum ve davranışlarında bir değişiklik olmaması neticesinde Sayın Elif Karaca durumu defalarca Müdürlüğe bildirmiş, Müdürlük de Bakanlığa yazı göndermiş ancak bir düzelme sağlanmamıştır. Dönemin Personel Dairesi Müdürü Sayın Karaderi 16 Şubat 2016 tarihinde Başbakanlığa bir yazı göndererek Sayın Celil Şenyiğit’in görev süresinin uzatılması talebinin yeniden değerlendirilmesi önermiştir. Sonrasında Müsteşar Sayın Kemal Deniz Dana tarafından 24 Mart 2016 tarihinde Sayın Celil Şenyiğit’e hizmetlerine ihtiyaç duyulmadığı bildirilmiş ve görevine son verilmiş ise de 31 Mart 2016 tarihinde bu yazının sehven yazıldığı kaydedilmiş ve bu karar uygulanmamıştır.
Hem Sayın Ahmet Türkoğlu hem de Sayın Celil Şenyiğile ilgili soruşturmaların tamamlanmamış olması konusu dönemin Turizm Bakanlığı Müsteşarı Sayın İsmet Esenyel’e sorulmuş ise de Sayın Esenyel konuya ilişkin hiçbir açıklamada bulunmamıştır. Sayın Celil Şenyiğit’in davranışlarında hiçbir düzelme olmadığı kamera kayıtları ile tespit edilmesine rağmen konunun çözümüne dair herhangi bir çalışma yapılmamış olması kabul edilebilir değildir ve/veya Devlet ciddiyeti ile bağdaşmamaktadır. Kamu görevlileri, resmi niteliklerin gerektirdiği saygınlık ve güvene değer olduklarını, hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorundadırlar.
Yukarıda sözü edilen iki personel dışında, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü, I. Derece Mimar kadrosunda görevli Sayın Gül Hande Terzioğlu’nun sıklıkla özürsüz ve izinsiz olarak işe gitmediği ve/veya mesaisini tamamlamadan Müdürlük’ten ayrıldığı iddiaları soruşturulmuştur.
Sayın Fuat Azimli, Sayın Gül Hande Terzioğlu’nun sıklıkla özürsüz ve izinsiz olarak işe gitmediği ve/veya mesaisini tamamlamadan Müdürlük’ten ayrıldığı iddialarını doğrulamıştır. Konuya ilişkin 2015 yılından bugüne yapılmış yazışmalar incelendiğinde Sayın Azimli’nin, Sayın Gül Hande Terzioğlu’nun maaşından kesinti yapılması için defalarca Hazine ve Muhasebe Dairesi’ne yazı yazdığı, konuyla ilgili olarak Personel Dairesi Müdürlüğü’nü ve Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı’nı bilgilendirdiği görülmektedir. Bahse konu kamu görevlisinin muhtelif tarih ve/veya saatlerde görev yerinde bulunmayışı nedeniyle Bakanlığı tarafından uyarma cezasına çarptırılmış ancak verilen uyarı cezasına ve yapılan maaş kesintilerine rağmen söz konusu eylem ve davranışlarına devam etmiştir. Kamu Görevlileri Yasasınca suç sayılan bu davranışlar belirli bir cezayı gerektirmektedir. Ancak bir kamu görevlisi hakkında soruşturma başlatmak idari bir karardır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün ilgili dönemde bağlı bulunduğu Bakanlık, Sayın Gül Hande Terzioğlu ile ilgili soruşturma başlatmamış ve bu durum olduğu gibi devam etmiştir. İdari kararların gerekçeli olması gerekir. İdare, söz konusu durumla ilgili bir soruşturma başlatılmasını gerekli görmüyor ise bu hususu gerekçesi ile birlikte Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı’na bildirmekle yükümlüdür. Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı tarafından bu durum KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı’na bildirilmiş ve Bakanlığa bu husustaki idari kararı ve gerekçesi sorulmuştur. KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı’nın sorusunu cevaplandırmayarak İyi İdare Yasası’na aykırı davranmış ve/veya görevini layıkı ile yerine getirmemiştir.
Sayın Filiz Töre, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün tasarrufunda bulunan müze ve ören yerlerindeki büfelere süzme sayaç bağlandığını, büfe kiracılarının kullandığı elektriğin bu uygulama ile yasal olmayan biçimde tahsil edildiğini ve bu yasal olmayan uygulamanın yetkililerin bilgisinde olmasına rağmen aynı şekilde sürdürüldüğünü iddia etmektedir.
Süzme sayaçlar, tüketim noktalarının dağınık olduğu ve dahili tüketimlerin izlenmesi gereken yerlerde kullanılmak üzere tasarlanmış küçük boyutta elektrik sayaçlarıdır. Sayın Töre’nin iddiasına göre müze ve ören yeri büfelerinde kullanılan elektrik, süzme sayaç kullanılarak hesaplanmaktadır. Bu bağlamda Müze ve Ören yerlerindeki büfelerde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na başvuruda bulunularak takılmış elektrik sayaçları bulunmamaktadır. Büfeler, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü adına kayıtlı sayaçlardan elektrik kullanmakta, süzme sayaçlarla büfelerde kullanılan elektrik tüketimi hesaplanarak kullandıkları bedel, büfelerin kiracılarından tahsil edilmektedir.
Bu konuda yapılan soruşturmada Girne Kalesi, St. Hilarion Kalesi, Barış ve Özgürlük Müzesi, St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi ve Salamis Ören Yeri Büfelerinde süzme sayaç bulunduğu tespit edilmiştir. Uygulamada, süzme sayaçlar okunarak büfelerin kullandığı elektrik tüketimi hesaplanmakta ve tüketim bedeli makbuz karşılığı kiracılardan tahsil edilmektedir.
Kira Komisyonu’nun 5 Ekim 2012 tarihli toplantısında, Girne Kalesi, St. Hilarion Kalesi, Barış ve Özgürlük Müzesi, St. Barnabas Arkeoloji ve İkon Müzesi içerisindeki büfelere ve Sayın Ayşe Tüccar’ın kirasında bulundurduğu Namık Kemal Zindanı bitişiğindeki büfe ve bahçesine elektrik sayacı takılması yönünde karar alındığı anlaşılmaktadır.
Süzme sayaç olarak bilenen ek sayaçlara ilişkin uygulama, Fasıl 170 Aydınlatma ve Öteki Amaçlar için Elektrik Sağlanmasını Düzenleyen Yasa’nın 60’ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu Yasa maddesine göre ek sayaç uygulaması Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun sayacı ile kaydedilen elektriğin bedelini kontrol etme amacıyla ve Kurumun bilgi ve onayı ile yapılması gerekir. Ek sayaç takılması, bağlanması, yerleştirilmesi, sökülmesi veya hattan kesilmesi gibi tüm işlemlerin yalnızca Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu tarafından yapılabileceği 60’ıncı maddenin 6’ncı fıkrasında kesin biçimde belirtilmektedir. Bu maddeye aykırı olarak sayaç takan veya bulunduran her tüketici suç işlemiş sayılır ve ceza uygulanır.
Alınan bilgiye göre, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün ek sayaç takılmasına ilişkin Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndan herhangi bir yazılı talebi veya istemi olmamıştır. Sayaçların takıldığı dönem görevde olan Kira Komisyonu’nun hangi gerekçe ile bu uygulamayı tercih ettiği, sözü edilen sayaçların kim tarafından takıldığını, bu uygulama öncesinde elektrik bedelinin kiracılardan ne şekilde toplandığı bilgisi muğlaktır. Sayın Fuat Azimli, bu konuda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü arşivinde hiçbir kaydın bulunamadığını belirtmiştir.
Sayın Fuat Azimli, bilgisinde olan bu uygulamanın sonlandırılması ya da mevzuata uygun hale getirilmesi için, 21 Aralık 2016 tarihine değin herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Bu tarihte Planlama ve İnşaat Dairesi Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu yetkilileri ile yapılan görüşmede süzme sayaç uygulamasının yasal olmadığını ve söz konusu yerlere elektrik sayacı takılması gerektiğinin kendilerine bildirildiği belirtilmiş ve anılan yerlere elektrik sayacı takılabilmesi için gereken elektrik altyapı işleri ile ilgili maliyet keşfi yapılmasını talep etmiştir. Planlama ve İnşaat Dairesi Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıya bir cevap alamadığını belirten Sayın Azimli, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun bahse konu yerleri tek hane olarak kabul ettiğinden büfelere ayrı elektrik sayacı takılmasının mümkün olmadığını bildirdiğini iddia etmiştir. Ancak Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’ndan alınan bilgi, eski eser nitelikli binaların büfe ve/veya kafeterya ve/veya hediyelik eşya satış yerlerine elektrik sayacı takılmasına ilişkin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nden herhangi bir görüş talebi veya istem yazısı gelmediğinden dolayı Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun konuyla alakalı bir görüş bildirmediği yönündedir.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün yetkisinde bulunan müze ve ören yerlerindeki büfelerde kullanılan süzme sayaçlar, Fasıl 170 Aydınlatma ve Öteki Amaçlar için Elektrik Sağlanmasın Düzenleyen Yasası’nın 60’ıncı maddesindeki koşullara uygun biçimde takılmamıştır. Sayın Fuat Azimli, Yasaya uygun olmadığını bildiği bu uygulamanın sonlandırılması konusunda gereğini yerine getirmemiştir. Müdürlüğün, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu ile işbirliği yaparak söz konusu büfelere Yasaya uygun biçimde elektrik sağlanması için acil olarak girişimde bulunması ve süzme sayaçla elektrik enerjisi vermek usulsüz kullanıma girdiğinden bu uygulamanın sonlandırılması gerekmektedir.
Elektrik uygulamalarına ilişkin bir diğer konu ise Beylerbeyi Muhtarlığı’nın elektrik faturalarının uzun yıllar Eski Eserleri Koruma Fonu’ndan ödenmiş olmasıdır. Başvuruya konu 19524674 numaralı elektrik sayacı, Beylerbeyi Muhtarlığı adına kayıtlı olup Muhtarlığın su motorunun elektriği için bağlanmıştır. Kullanılan su motoru, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün demirbaşına kayıtlı değildir. Söz konusu su motorunun Bellapais Manastırı çevresindeki bahçenin sulanması için kullanıldığı gerekçesiyle sayacın elektrik faturaları 5 Mayıs 2016 tarihli faturaya değin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından ödenmiştir.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün demirbaşına kayıtlı olmayan bir su motorunun, Müdürlük adına düzenlenmiş olmayan elektrik faturalarını Fon kaynaklarını kullanarak ödenmesi hatalıdır. Abonelik ilişkisi, hizmeti veren kuruluş ile o hizmeti alan arasındadır. Dolayısıyla Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü bu sayacın elektriğini kullanmaya devam edecekse, sayacın Müdürlüğün adına kaydedilmesi gerekmektedir. Sayacın Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne devredilmesi için girişim başlatılmış ancak bahse konu sayaçla ilgili Girne Belediyesi tarafından Mahkemeden ara emri alınmış olması dolayısıyla devir işlemi askıda kalmıştır. Ancak şu an için tarafların itirazı olmaması durumunda sayacın devir işleminin gerçekleştirilmesine bir engel yoktur. Müdürlük tarafından 21 Temmuz 2016 tarihinde yapılan son ödemenin ardından söz konusu sayaçla ilgili başka bir ödeme yapılmamıştır. Sayacın borcunun gün be gün gecikme zammı eklenerek birikmeye devam ettiği göz önünde bulundurularak başta Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü olmak üzere tarafların meselenin çözümü konusunda bir adım atmaları gerekmektedir.
St. Hilarion Kalesi elektrik faturalarının yıllarca hatalı bir tarife üzerinden ödendiği ve Sayın Fuat Azimli’nin bu konuda gereken düzeltmeyi yapmakta gecikerek Kurumu zarara uğrattığı iddiası da soruşturulmuştur.
St. Hilarion Kalesindeki *0033381M numaralı sayaç, 23 Eylül 1994 tarihinde geçici akım olarak bağlanmıştır. Elektrik verilecek yerin inşaat halinde olması gibi geçici durumlarda, ihtiyacın karşılanması için bağlatılan sayaçlar Geçici Akım Tarifesi üzerinden ücretlendirilmekte olup bu tarifedeki kilovat saat ücreti, diğer tüm tarifelerden daha yüksektir.
Devlet Daireleri Tarifesi (13), 2006 yılında yürürlüğe girmiş olup, aradaki farkın sayısal karşılığına bir açıklık getirilmesi bakımından Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun internet sayfasında bulunan tarife arşivi taranarak hazırlanmış olan 2006-2016 yılları için uygulanan tarifelerdeki kilovat saat ücretlerine ilişkin tablo şu şekildedir.
Tarife İsmi / Tarih
(kWs)
|
01-04-06
|
01-04-08
|
01-01-09
|
01-01-11
|
01-09-12
|
18-11-13
|
01-02-15
|
01-04-16
|
01 Geçici Akım Tarifesi
|
0.32
|
0.56
|
0.79
|
0.90
|
1.02
|
1.26
|
0.98
|
0.98
|
13 Devlet Daireleri Tarifesi
|
0.20
|
0.31
|
0.76
|
0.35
|
0.60
|
0.58
|
0.68
|
0.56
|
Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu Başkanlığı’nın 28 Eylül 2012 tarihli MTİK(BN) 27/12 sayılı Bilgi Notunda ve 28 Mayıs 2013 tarihli MTİK(BN) 11/13 sayılı Bilgi Notunda Devlete ait olup hatalı biçimde Geçici Akım Tarifesi uygulanan 21 sayaçtan birinin de söz konusu *0033381M numaralı sayaç olduğuna yer verilmiştir. Alınan bilgiye göre bu husus yazılı olarak ilgili Kurumlara ve Bütçe Dairesi’ne bildirilmemiş ancak Devlet ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu arasındaki mahsuplaşmaya ilişkin Maliye Bakanlığı yetkilileri ile Bütçe Dairesi Müdürlüğü ve Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu yetkililerinin hazır bulunduğu toplantılarda defalarca dile getirilmiştir.
Sayın Fuat Azimli, 26 Temmuz 2016 tarihinde Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na bir yazı göndermiş ve sözü edilen sayacın doğru tarife üzerinden ücretlendirilmesi için gereğinin yapılmasını talep etmiştir. Sayacın bağlatıldığı 1994 yılından 2016 yılına kadar geçen 22 yıllık sürede, *0033381M numaralı sayaç Geçici Akım Tarifesi üzerinden ücretlendirilmiş ve Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından bu tarifeden ödenmiştir. Devlet Daireleri Tarifesi 2006 yılında yürürlüğe girene kadar geçen 12 yıllık sürede de söz konusu sayacın Geçici Akım Tarifesine göre ücretlendirilmesi doğru değildi. Ne öncesinde, ne de Devlet Daireleri Tarifesinin yürürlüğe girdiği 2006 yılından sonra, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde görev yapmış muhasebe memuru ve/veya sayman ve/veya müdürler *0033381M numaralı sayacın hatalı bir tarifeden öendiğinin farkına varmamış, bunu önemsememiş ve bu yanlış uygulamayı düzeltmek için herhangi bir girişimde bulunmamıştır.
17/1999 sayılı Genel Muhasebe Yasası’nın 7’nci maddesi İta Amirlerinin görevlerini düzenlemiştir. Söz konusu 7’nci madde tahtında İta Amiri, bütçede öngörülen belirli tahsisatlardan harcama yapılmasına izin veren ve bu harcamaların mevzuat çerçevesinde kontrolünden sorumlu olan şahıstır. Dolayısıyla 22 yıl boyunca devam eden bu hatada, bu sürede görev yapmış tüm İta Amirlerinin sorumluluğu vardır.
Sayın Filiz Töre, yapmış olduğu başvuruda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün tasarrufunda bulunan bazı yerlerin kiralanmasında mevzuata aykırı davranıldığını iddia etmektedir.
Bu çerçevede Antiphonitis Kilisesi’ndeki büfenin, Barış ve Özgürlük Müzesi’ndeki büfenin, Güzelyurt Doktor Fazıl Küçük Bulvarındaki dükkanların ve Bellapais Manastırı içindeki yardımcı binanın kiralanmasının mevzuata uygun olup olmadığı soruşturulmuştur.
a) Sayın Filiz Töre, Antiphonitis Kilisesi büfesinin Sayın Öznur Kavalcı adına kiralanmış göründüğünü ancak Sayın Öznur Kavalcı’nın yurtdışında yaşadığını, Kira Sözleşmelerinin imzalandığı tarihlerde ülkede dahi olmadığını, mezkur sözleşmelerin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü personeli olan kardeşi Sayın Fatih Kavalcı tarafından imzaladığını ve büfeyi onun işlettiğini iddia etmektedir.
Antiphonitis Kilisesi büfesi, 21 Ocak 2013 tarihinden beri Sayın Öznur Kavalcı’nın kirasındadır. Sayın Öznur Kavalcı ile yapılmış tüm Kira Sözleşmelerindeki imza tarihleri kontrol edilmiş, Sayın Kavalcı’nın iddia edildiği gibi bahse konu sözleşmeleri imzalayıp imzalamadığı konusuna ışık tutması açısından KKTC Polis Genel Müdürlüğü Polis Muhaceret Müdürlüğü’nden alınan Giriş-Çıkış Dökümleri incelenmiştir. Buna göre Sayın Öznur Kavalcı’nın Kira Sözleşmesinin imzalandığı 16 Mayıs 2015 ve 8 Ağustos 2016 tarihlerinde adada olmadığı ve/veya yurtdışında bulunduğu tespit edilmiştir.
Sayın Filiz Töre’nin, büfeyi çalıştıran kişinin Sayın Öznur Kavalcı’nın kendisi değil kardeşi Sayın Fatih Kavalcı olduğu iddiası ile ilgili olarak, Sayın Kavalcı’nın hangi sürelerle yurtdışında bulunduğu araştırılmıştır. Polis Muhaceret Müdürlüğü Giriş-Çıkış kayıtlarına göre Sayın Öznur Kavalcı söz konusu büfenin kiralandığı tarihten sonra 2012 yılında 103 gün, 2013 yılında 196 gün, 2014 yılında 151 gün, 2015 yılında 261 gün, 2016 yılında 328 gün ve 2017 yılında 235 gün ada dışında bulunmuştur. Buna göre Sayın Öznur Kavalcı’nın yılın büyük bir bölümünü yurtdışında geçirdiği ve söz konusu sözleşmeleri şahsen imzaladığı tarihte Kıbrıs’ta olmadığı tespit edilmiştir. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 19’uncu maddesinin 1’inci fıkrasına göre Müdürlüğün yazılı izni alınmaksızın taşınmazın her ne şekilde olursa olsun başkasının işletme ve/veya kullanımına verilmesi sözleşme fesih nedenidir. Sayın Fuat Azimli bu durumdan yeni haberdar olduğunu beyan etmiştir. Sayın Azimli görevinin gereklerini yapmakta ihmal ve gecikme göstererek müteaddit kez yenilenen Sözleşmelerden haberi yokmuş gibi davranarak kamunun zararına neden olmuştur ve/veya kişilere haksız menfaat sağlamıştır.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün kira sözleşmelerinin içeriğinin düzenlenmesi ve imzalanmasına ilişkin 15’inci maddesine göre kira sözleşmeleri ilgili taraf ile Müdür ve/veya Müdürlüğün görevlendireceği Müdürlük temsilcisi tarafından karşılıklı imzalanmalıdır. Sayın Fuat Azimli görevi gereği genellikle Müdürlük dışında olduğundan sözleşmeleri daha sonra imzaladığını ifade etmiştir. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü ile Sayın Öznur Kavalcı arasında imzalanan Sözleşmeler, 6 Haziran 2012 tarihinden başlayarak her yıl 1 yıl süre ile yenilenerek devam etmiştir. Taraflar arasında imzalanan Ocak 2013 ve 21 Nisan 2014 tarihli Sözleşmelerin, Sayın Öznur Kavalcı adına kardeşi Sayın Fatih Kavalcı tarafından imzalandığı görülmektedir. Haziran 2015, 8 Ağustos 2016 ve 6 Haziran 2017 tarihli Kira Sözleşmelerini ise Sayın Öznur Kavalcı’nın şahsen imzaladığı görülmektedir. Sayın Fuat Azimli, Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 15’inci maddesindeki sözleşmelerin karşılıklı olarak imzalanması gerekliliğini gözetmeyerek ve/veya yasal mevzuata uygun davranma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek söz konusu Tüzüğe ve Sözleşmeler Yasası’na aykırı davranmıştır.
Bu hususa ilaveten Sayın Öznur Kavalcı’nın büfede kullandığı elektrik için hiçbir ücret ödemediği ve Gelir ve Vergi Dairesi’ne Vergi Beyannamesi vermediğinden resen takdir edilmiş 12,003.84 TL vergi borcu bulunduğu tespit edilmiştir.
Sayın Öznur Kavalcı ile yapılan Kira Sözleşmelerinde kiracı bölümündeki imzaların farklı olduğu görülmektedir. Bu imzaların Sayın Öznur Kavalcı’ya ait olup olmadıklarının ve/veya kardeşi Sayın Fatih Kavalcı tarafından atılıp atılmadıklarının tespit edilmesi ve bu durumun suç unsuru içerip içermediği ile ilgili soruşturma başlatılması amacıyla Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’nın 22’nci maddesi tahtında Polis Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekmektedir. Ayrıca söz konusu Kira Sözleşmesinin Sayın Azimli tarafından feshedilmesi gerekmektedir.
b) Sayın Filiz Töre, Girne’de kain Barış ve Özgürlük Müzesi’nin yanında bulunan büfenin Sayın Turgay Çağer’e kiraya verildiğini, bu hususa rağmen söz konusu büfeyi Sayın Yücel Göltaş isminde KKTC vatandaşı olmayan bir kişinin çalıştırdığını ve söz konusu büfeye Müdürlükten izin alınmadan çardak yaptırıldığını iddia etmiştir. Sayın Töre bu gelişmeleri Müdür Fuat Azimli’nin bilgisine getirdiğini ancak Sayın Azimli’nin yasal olmayan ve sözleşme fesih nedeni olan bu durumu dikkate almayarak Sayın Turgay Çağer’in sözleşmesini yenilediğini iddia etmektedir.
Sayın Fuat Azimli, yukarıda belirtilen iddialardan Dairemiz tarafından başlatılan soruşturma nedeniyle haberdar olduğunu, Girne Bölge Şube Amirliği’nden yaptığı araştırmada Sayın Yücel Göltaş’ın Sayın Turgay Çağer’in yanında çalıştığını ve büfeyi onun adına işlettiğini öğrendiğini belirtmiştir. KKTC Sosyal Sigortalar Dairesi kayıtlarına göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup 25 Şubat 1998 tarihinden beri sigorta kaydı bulunan Sayın Yücel Göltaş, bu tarihten günümüze kadar geçen sürede Sayın Turgay Çağer’in işvereni olduğu işyerlerinde çalışmamıştır veya KKTC Sosyal Sigortalar Dairesi nezdinde bu yönde bir kayıt bulunmamaktadır. KKTC Sosyal Sigortalar Dairesi kayıtlarına göre Sayın Yücel Göltaş, hali hazırda çalışma izinli olarak bir nakliye şirketinde çalıştığı görülmektedir. Buna göre Sayın Yücel Göltaş’ın, Sayın Turgay Çağer’in çalışanı olduğu bilgisi hatalıdır ve/veya doğruları yansıtmamaktadır.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 19’uncu maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca Müdürlüğün yazılı izni alınmaksızın taşınmazın her ne şekilde olursa olsun başkasının işletme ve/veya kullanımına verilmesi halinde sözleşme feshedilir. Sayın Fuat Azimli’nin belirttiklerinden anlaşıldığı üzere Sayın Turgay Çağer’in büfeyi “yanında çalışan” birinin işleteceğine dair Müdürlüğe bilgi vermediği gibi Müdürlükten bu konuda yazılı izin almadığı açıktır. Kaldı ki Sayın Yücel Göltaş, Sayın Turgay Çağer’in bir çalışanı değildir.
Kiracı Sayın Turgay Çağer’in Müdürlük’ten izin almadan büfenin ön kısmına çardak yaptırdığı, Girne Bölge Şube Amirliği’nin 21 Eylül 2016 tarihli yazısı ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğünün bilgisine getirilmiştir. Akabinde 1 Kasım 2016 tarihinde Sayın Turgay Çağer’e bir uyarı yazısı gönderilmiş ve söz konusu çardağı kaldırması istenmiştir. Sayın Azimli, çardağın yıktırıldığını, gereğinin yapılmış olması nedeniyle ve binanın eski eser nitelikli olmaması göz önünde bulundurularak kiracının sözleşmesinin feshedilmediğini iddia etmiştir. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü yalnızca taşınmaz eski eserlerin değil Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü gözetim, denetim ve kullanımında bulunan gayrimenkullerin kullanım ve kiralanmasına ilişkin kuralları da kapsar. Dolayısıyla sadece eski eser nitelikli taşınmazlara değil tüm taşınmazlara Müdürlükten izin almadan geçici veya kalıcı herhangi bir inşai ve/veya fiziki müdahalede bulunmak, sözleşme fesih nedenidir. Kaldı ki 17 Ağustos 2018 tarihinde yapmış olduğumuz yerinde incelemede söz konusu çardağın yıkılmadığı tespit edilmiştir. Mevcut duruma ilaveten Anıtlar Yüksek Kurulu, 7 Mart 2019 tarihli 617 numaralı toplantısında alınan 19/23 numaralı Kararla, Girne’de Yavuz Çıkarma Plajı ve Özgürlük Anıtı’nın olduğu bölge ile Karaoğlanoğlu Şehitliği ve Barış Özgürlük Müzesi’nin olduğu bölgelerin Barış ve Özgürlük Tarihi Sit Alanı olarak ilan edilmesini onaylamıştır. Söz konusu Karar, 21 Mart 209 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Sayın Turgay Çağer’in Müdürlük’ten izin almadan çardak inşa ettirmiş olması ve işletmek için kiraladığı büfeyi bir başkasının işletmesine ve/veya kullanımına vermiş olması, Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü uyarınca bir fesih nedenidir ve söz konusu Kira Sözleşmesinin feshedilmesi gerekmektedir. Sayın Azimli bunu yapmayarak ve kiracı ile söz konusu sözleşmeyi yenileyerek ve söz konusu bölgenin Barış ve Özgürlük Tarihi Sit Alanı olduğunu dikkate almayarak Anıtlar Yüksek Kurulu Kararına ve Tüzüğe aykırı davranmış ve bu husustaki görevini layıkı ile yerine getirmemiştir.
Mevcut duruma ilaveten Maliye Bakanlığı Müsteşarı Sayın Özdemir Kalkanlı’nın verdiği bilgiye göre Sayın Turgay Çağer’in söz konusu büfe ile ilgili olarak Gelir ve Vergi Dairesi’ne kayıt yaptırmadığı ve düzenli olarak Vergi Beyannamesi vermediği tespit edilmiştir. Dolayısıyla Sayın Çağer’in söz konusu büfe ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediği ve/veya söz konusu büfeyi kendi işletmediği sonucuna varılması kaçınılmazdır. Her halükarda söz konusu Kira Sözleşmesinin ilgili hükümlerine aykırı davranıldığı nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi zorunluluğu doğmuştur.
c) Sayın Filiz Töre, Güzelyurt Doktor Fazıl Küçük Bulvarı’nda bulunan 3 dükkandan oluşan taşınmaz malın Sayın Mehmet Zeki Çiftçi’ye 5 yıllığına kiraya verildiğini ancak buranın fiili olarak kiracının kullanımında bulunmadığını, yaptığı denetimde bu yerin başka kişiler tarafından işgal edildiğini ileri sürmüştür.
Güzelyurt, Doktor Fazıl Küçük Bulvarı’nda bulunan işyeri, Kira Takdir Komisyonu’nun 3 Eylül 2008 tarihinde almış olduğu bir Kararla, kafeterya veya restoran olarak kullanılması amacıyla Sayın Mehmet Zeki Çitfçi’ye kiralanmıştır. Binanın kötü durumda olması ve restorasyon yapılması şartı ile kiralanma süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak kiracı Sayın Mehmet Zeki Çiftçi’nin kirasını ödememesi nedeniyle sözleşme feshedilmiş, geriye dönük kira borçlarını faizleri ile birlikte Eski Eserleri Koruma Fonu’na yatırmaması durumunda hakkında yasal işlem başlatılacağı kiracıya yazılı olarak bildirilmiş ve borcun ödenmemesi neticesinde konu Hukuk Dairesi (Başsavcılık)’ne aktarılmıştır.
Bu konu Hukuk Dairesi’ne aktarıldığı cihetle Dairemiz tarafından soruşturulmasında herhangi bir kamu yararı kalmamış olmakla birlikte Sayın Filiz Töre’nin 2008 yılında sözleşmenin 5 yıl olarak yapılmasının yasal olmadığı savı incelenmiştir. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 16’ncı maddesi, sözleşmelerin süresine ilişkin olup söz konusu maddenin 2’nci fıkrası değiştirilmiş ve bu değişiklik 7 Ocak 2013 tarihinden başlayarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu değişiklik yapılmadan önceki hali ile sözleşme süresine açıklama getiren 16’ncı maddenin 2’nci fıkrasına göre taşınmazın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanması veya kullanımına izin verilmesi durumunda, projenin büyüklüğü, niteliği, restorasyon maliyeti, kullanım şekli ve genel olarak projenin sanat, kültür ve turizme katkısı göz önünde bulundurularak kira veya kullanım süresi Kira Komisyonu tarafından en fazla beş yıl olarak belirlenir.
Kira Takdir Komisyonu’nun 3 Eylül 2008 tarihinde Karar 11 olarak tutanaklara geçirilen kararı şu şekildedir: “K.647 Dr. Fazıl Küçük Bulvarı Güzelyurt’ta bulunan işyerinin M. Zeki Çiftçi’ye kafeterya veya restoran amacıyla kiralanması, Dairenin hazırlayacağı projeye uygun olarak Dairenin denetiminde restorasyonunun yapılması kaydı ile 5 yıllığına, ilk 2 yıl 50-YTL (Elli Yeni Türk Lirası) aylık kira bedeli ile, son 3 yıl ise 150- YTL (Yüz Elli Yeni Türk Lirası) aylık kira bedeli ile kiralanmasına karar verilmiştir.”
Söz konusu binanın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanacağı değerlendirildiğinden, kira süresinin 5 yıl olarak belirlenmiş olması, Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrasına aykırı değildir. Ancak bir restoranın sanat, kültür ve turizme katkısının ne kadar etkili olacağı tartışma kaldırabilir.
Sayın Filiz Töre’nin söz konusu bina ile ilgili bir diğer iddiası da buranın Sayın M. Zeki Çiftçi’ye kiralandığı halde fiili olarak hiçbir zaman Sayın Çiftçi’nin kullanımında olmadığı, binanın üç kişi tarafından işgal edildiği ve bu durumu Sayın Azimli’ye aktardığı halde kendisinin bu sorunu çözmek için hiçbir girişimde bulunmadığıdır.
Sayın Fuat Azimli söz konusu yerin Sayın M. Zeki Çiftçi’ye kiraya verildiği tarihte boş olduğunu ve Kasım 2017 tarihinde müdür olarak atanınca söz konusu yeri gayrı yasal biçimde kullanan kişileri buradan tahliye ettirdiğini ileri sürmüştür. Ancak Sayın Fuat Azimli Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü görevine ikinci kez 17 Kasım 2014 tarihinde atanmıştır. Konunun Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu Başkanlığı’nca incelenmeye başlanmasının ardından Sayın Azimli, binayı kullanan Sayın Mustafa Tekeli, Sayın Turan Öztürkler ve Sayın Fatih Utar’a 31 Ocak 2017 tarihinde birer yazı göndererek, 3 Mart 2017 tarihine kadar binayı boşaltmalarını talep etmiştir. Dolayısıyla Sayın Azimli, adeta işgal edilmiş durumdaki bu bina ile ilgili olarak takriben 31 Ocak 2017 tarihine kadar herhangi bir girişimde bulunmamıştır. İdare, yükümlülüklerini makul süre içinde yerine getirmekle yükümlüdür. Sayın Azimli bunu yapmayarak, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesine aykırı davranmıştır.
Bellapais Manastırı içerisinde bulunan ve restoran olarak kullanılan yardımcı bina ve çevresindeki bahçe, 1986 yılından beri Sayın İlhan Kaki’nin kirasında bulunmaktadır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü ile Sayın İlhan Kaki arasında imzalanan Sözleşmenin 30 Eylül 2007 tarihinde sona ermesinden sonra, taraflar arasında 1 Ekim 2007 tarihinde, 5 yıllık bir dönemi kapsayan bir sözleşme imzalanmıştır.
Bellapais Manastırı içerisindeki Kybele Restoran olarak isimlendirilmiş yardımcı bina ve çevresindeki bahçe, 1986 yılından 2007 yılına kadar Sayın İlhan Kaki’nin kirasında idi. Sayın İlhan Kaki, 20 Eylül 2007 tarihinde Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek Manastır çevresindeki belli bir alanın taş kaplanması, restoranın taş duvarlarının derzlenmesi ve çatıya izolasyon yapılması işleri için yaklaşık 38,500.00 YTL harcama yapılması gerektiğini belirterek yapılacak bu işlerin kiradan düşülmesi ve kira süresinin 5 yıldan uzun tutulması talebinde bulunmuştur. Müdür Fuat Azimli’nin görevlendirmesi üzerine Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde görev ifa eden kadrolu mimar Sayın Özge Samioğlu, söz konusu işlerle ilgili bir çalışma yapmış ve 36,918.00 YTL Keşif Bedeli belirlemiştir. Mezkur konu, dönemin Kira Komisyonu tarafından değerlendirilmiş ve yapılacak restorasyon göz önünde bulundurularak söz konusu yer 1 Ekim 2007 tarihinden 30 Eylül 2012 tarihine kadar yeniden Sayın İlhan Kaki’ye kiralanmıştır. Bu 5 yıllık sürenin ilk 2 yılında yukarıda belirtilen işlerin yapılması için Sayın İlhan Kaki’nin herhangi bir kira bedeli ödememesine karar verilmiştir.
Kira süresinin belirlenmesinde taşınmazın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanıp kiralanmadığı son derece önem arz etmektedir. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 16’ncı maddesinin 1’nci fıkrası tahtında büyük boyutlarda ve/veya proje bazında inşai ve fiziki müdahale gerektirmeyen taşınmazların sözleşme süresi en çok iki yıldır.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün Kira Sözleşmesinin 2013 yılında yürürlükte olan 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrası tahtında, taşınmazın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanması veya kullanımına izin verilmesi durumunda kira süresi, projenin büyüklüğü, niteliği, restorasyon maliyeti, kullanım şekli ve genel olarak projenin sanat, kültür ve turizme katkısı göz önünde bulundurularak en fazla beş yıldır. Söz konusu yer veya tamiratlar, bir restorasyon projesi olarak değerlendirilip Sayın İlhan Kaki ile 5 yıllığına Kira Sözleşmesi imzalanmıştır.
En genel tanımı ile restorasyon, kültür hazinelerinin korunması ve geleceğe aktarılması amacıyla harap olan bölümlerinin aslına uygun biçimde yenilenmesidir. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından hazırlanan keşif metrajı incelendiğinde çıkarılan 36,918.00 YTL’lik Keşif Bedelinin 30,160.00 YTL’sinin manastırın çevresindeki alanın taş kaplanması için olduğu görülmektedir. Bunun dışında kalan izolasyon ve taş duvarın derzlenmesi işlerinin maliyeti yaklaşık 6,700.00 YTL’dir. Yani taşınmazla doğrudan ilgisi olmayan bir işin yapılması restorasyon olarak değerlendirilmiş, kira süresi de buna göre belirlenmiştir. Halbuki Sayın İlhan Kaki ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü arasında imzalanan kira sözleşmesinin süresinin iki yılı aşmaması gerekirdi.
Kira Komisyonu’nun 22 Ekim 2007 tarihli toplantısında, yapılan yenileme çalışmalarında harcanan bedelin kiradan düşürülmesine, bu amaçla harcamaların 2 yıllık kira bedeline mahsup edilmesine karar verilmiştir. Sayın İlhan Kaki ile imzalanan 5 yıllık Kira Sözleşmesinde 01/10/2007 ile 30/09/2009 tarihleri arasında kiracının kira bedeli ödemeyeceği belirtilmektedir.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nde kiracının kiraladığı taşınmaz malla ilgili yaptığı işlerin bedelinin kiraya mahsup edilebileceğine dair veya bağışlanacağına dair bir madde bulunmamakla birlikte Kira Tüzüğü’nün 14’üncü maddesine göre Müdürlük tarafından taşınmaza yapılan veya başvuru sahibi tarafından Müdürlükçe hazırlanan veya Müdürlükçe onaylanan Keşif Raporuna ve/veya öngörülen proje bazındaki inşai ve fiziki müdahalelere uygun olarak yapılmak istenen katkı dikkate alınarak taşınmazın kira bedeli düşürülebilir veya yükseltilebilir. Bu durumda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğünün söz konusu taşınmaza yapılması için onay verdiği 36,918.00 YTL’lik harcamayı dikkate alarak söz konusu kira bedeli miktarını düşürebilirdi ancak Yasa’ya göre hiç kira bedeli talep etmeme veya bağışlama gibi bir yetkisi yoktu. Bu nedenle Kira Komisyonu hiç kira bedeli talep etmeyerek ve/veya bu yönde karar alarak yetkisini aşmıştır ve/veya Devleti zarara uğratmıştır.
Sözleşme süresinin bitiminde Sayın İlhan Kaki’nin Kira Sözleşmesi yeniden uzatılmıştır. 5 Şubat 2013 tarihli Sözleşme, 01/10/2012 ile 30/09/2022 dönemini kapsayacak biçimde 10 yıllık süre için imzalanmış ve kira bedelinin 10 yıl boyunca 750- İngiliz Sterlini (GBP) aşmayacak şekilde sabit tutulmasına karar verilmiştir.
Sayın Töre, mezkur Kira Sözleşmesinin süresinin neden 10 yıllığına yapıldığını sorguladığını ve Sayın İlhan Kaki’nin kendisine söz konusu yere 13 adet tuvalet yaptırdığı için Kira Sözleşmesinin 10 yıl süreli imzalandığını söylediğini bildirmiştir. Sayın Filiz Töre’nin Bellapais Manastırı’ndaki tuvaletlerin yenilenmesi işinin Sayın İlhan Kaki tarafından ödenmediğini, söz konusu masrafların Eski Eserleri Koruma Fonu’ndan karşılandığını, dolayısıyla bunun gerekçe gösterilerek 10 yıllığına sözleşme yapılmasının yasaya aykırı olduğunu iddia etmektedir. Sayın Töre 2010559070 yevmiye numaralı harcama belgesinin bu iddiasını desteklediği görüşündedir. Söz konusu harcamaları gösteren 2010559070 numaralı yevmiye fişi veya Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Harcama Belgesi incelendiğinde bu harcamanın 2010 yılında yapıldığı ve Bellapais Manastırı’ndaki tuvaletlerin yenilenmesi masraflarının Eski Eserleri Koruma Fonu tarafından karşılandığı açıkça görülmektedir. Bu durumda tuvaletlerin yapılması, Sözleşmenin 10 yıllığına yapılmasına bir gerekçe teşkil etmemektedir.
Sayın İlhan Kaki, 27 Eylül 2012 tarihinde Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne bir yazı göndererek “..yaptığımız aynı anda 11 kişinin kullanabileceği tuvaletlerin pis sularını kuyular kaldırmamaktadır.” diyerek 67.000 € (Altmış Yedi Bin Euro) değerinde bir paket arıtma sistemi kurdurulması konusunu gündeme getirmiştir. Sayın İlhan Kaki bu dilekçesinde, aldıkları yeni jeneratörden gerektiğinde Manastır’daki etkinliklerde kullanılması için kablo çekilmesi ve sair tamir-bakım ve onarımlar için 27,800.00 TL (Yirmi Yedi Bin Sekiz Yüz Türk Lirası) gerektiğini bildirmektedir. Sayın İlhan Kaki bu işlerin yapılmasının onaylanması durumunda harcanacak bedelin kiraya mahsup edilebileceğini belirtmiştir. Akabinde 15 Ocak 2013 tarihinde Sayın İlhan Kaki’nin Müdürlüğe bir yazı göndererek paket arıtma sistemini de içine alan bir dizi hizmet ve yatırım yapması karşılığında kira bedelinin sabitlenerek sözleşmesinin 10 yıl süreyle devam etmesini talep ettiği görülmektedir. Bunun üzerine Sayın İlhan Kaki ile 01/10/2012 ile 30/09/2022 dönemini kapsayan 5 Şubat 2013 tarihli Kira Sözleşmesi imzalanmıştır.
Sayın İlhan Kaki ile 10 yıllığına sözleşme imzalanmasının, bahse konu şartlarda mevzuata uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu Sözleşme 01/10/2012 ile 30/09/2022 dönemini kapsamakla birlikte 5 Şubat 2013 tarihinde imzalanarak Gelir ve Vergi Dairesi’nden pullandırılmıştır. Anıtlar Yüksek Kurulu, 3 Haziran 2014 tarihli toplantısında, söz konusu yere su arıtma tesisi yapılmasının uygun olduğuna karar vermiştir. 2014 yılında alınan Anıtlar Yüksek Kurulu Kararının ardından Eylül ayı gibi “Kybele Restoran ve Bellapais Manastırı’nın Atık Su Sorununa Çözüm Getirilmesi” projesinin çalışmalarına başlanmıştır. Bu çalışmaların başlaması ile birlikte bahse konu yerin bitişiğinde bulunan bir turizm işletmesi, konuyu mahkemeye taşımıştır. Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde görüşülen YİM: 254/2014 D.8/2015 sayılı dava neticesinde Muhterem Mahkeme, Atık Su Arıtma Projesi ruhsatının hükümsüz ve/veya etkisiz olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 16’ncı maddesi sözleşme süresini düzenlemektedir. Söz konusu maddenin 2’nci fıkrasının 7 Ocak 2013 tarihinden itibaren geçerli olacak biçimde değişikliğe uğraması neticesinde sözleşme süresi, taşınmazın bir restorasyon projesi kapsamında kiralanması durumunda en fazla 10 yıl olarak belirtilmiştir. 2013 yılından önce kiralanan Taşınmazın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanması veya kullanımına izin verilmesi durumunda kira süresi, projenin büyüklüğü, niteliği, restorasyon maliyeti, kullanım şekli ve genel olarak projenin sanat, kültür ve turizme katkısı göz önünde bulundurularak kira veya kullanım süresi Kira Komisyonu tarafından en fazla beş yıl olarak belirlenmekte idi. Bu durumda 7 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemleri kapsayan sözleşmelerin sürelerinin 5 yıldan uzun tutulması, Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne aykırıdır.
Sayın İlhan Kaki ile imzalanan Kira Sözleşmesinin hitam tarihi 30 Eylül 2012’dir. Yenilenen Kira Sözleşmesi 01/10/2012 ile 30/09/2022 dönemini kapsamasına rağmen süresi içinde değil, 5 Şubat 2013 tarihinde geriye dönük olarak imzalanmıştır. Söz konusu yerin, 1 Ekim 2012 tarihinden 5 Şubat 2013 tarihinde kadar geçen sürede Sayın İlhan Kaki’ye sözleşmesiz olarak kullandırıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme bir önceki sözleşmenin sonlandığı tarihten makul bir süre sonra değil de 5 Şubat 2013 tarihinde imzalanarak, 7 Ocak 2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan kira süresinin 10 yıla kadar uzatılabileceği hükmünden yararlandırılması sağlanmıştır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü yetkilerini kamu yararı amacına uygun kullanmaması, kamu hizmetinin gereklerini zamanında yerine getirmemesi ve/veya görevlerini makul süre içerisinde yerine getirmemesi, mezkur Sözleşmenin süresinin 5 yıl gibi bir süre uzamasına neden olmuştur.
Bununla birlikte, Tüzükte kira süresinin iki yıldan uzun tutulması, taşınmazın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanması veya kullanımına izin verilmesi durumunda değerlendirildikten sonra Kira Sözleşmesinin süresi işin niteliğine göre saptanacaktır. Yapılması planlanan arıtma tesisi kiralanan taşınmazla ilgili yapılmış bir restorasyon işi değildir. Söz konusu arıtma tesisine ihtiyaç duyulmasındaki unsur, Kybele Restoran olarak kullanılan işyeridir. Dolayısıyla yapılması planlanan arıtma, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğünce kiralanan taşınmaz mal ile direkt olarak ilgili olmadığından ve/veya paket bir artıma projesi olduğundan ve bu proje, Turizm ve Çevre Bakanlığı tarafından yürütülmesi beklenilen bir proje olmadığından kira süresinin uzun tutulması için bir gerekçe olarak kullanılamazdı.
Arıtma Tesisi Projesi’nin kira süresinin uzun tutulması açısından bir koşul kabul edilebileceğini varsaysak dahi, söz konusu sözleşme şartının yerine getirilmediği ortadadır. Bellapais Manastırı içerisindeki yardımcı bina ve bahçenin Kira Sözleşmesi yenilenirken kira süresinin 10 yıl olarak belirlenme gerekçesi, “Atık Su Projesinin” Bellapais Manastırına kurulmasıdır. Kiracı Sayın İlhan Kaki ile imzalanan Kira Sözleşmesinin 10’uncu maddesinde yer alan Diğer Kurallar bölümünün 14’üncü fıkrasına göre “Kiracının 10 yıl boyunca yapmayı taahhüt ettiği ve diğer kurallar bölümünde açıklanan hizmet ve işleri yapmadığı ve/veya eksik yaptığı tespit edilmesi halinde bu sözleşme kiralayan tarafından tek taraflı feshedilir.” Yine Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 19’uncu maddesinin 1’inci fıkrasına göre Taşınmazın, kira sözleşmesi veya protokolde ve/veya bu Tüzük ile Eski Eserler Yasası’nda öngörülen usul ve esaslara, kullanım şekline veya kiralama amacına uygun olarak kullanılmaması, kira bedelinin zamanında ödenmemesi, öngörülen projenin uygulanmaması veya projeye 2 ay içinde başlanmaması fesih nedenidir.
Söz konusu Su Arıtma Projesi ruhsatı ve/veya izni Yüksek İdare Mahkemesinin kararı ile hükümsüz ve/veya etkisiz olduğuna ve/veya herhangi bir sonuç doğurmayacağına göre Sayın İlhan Kaki’nin sözleşme ile taahhüt ettiği arıtma tesisini yaptırmasına olanak kalmamıştır. Dolayısıyla Sayın İlhan Kaki ile imzalanan Kira Sözleşmesinin süresinin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından değiştirilmesi ve/veya feshedilerek yeni bir sözleşme imzalanması gerekmektedir ve/veya gerekmekte idi.
Bellapais Manastırı içerisindeki yardımcı bina ve bahçenin yeniden Sayın İlhan Kaki’ye kiraya verilmesinde kira sözleşmesinin 10 yıllık bir süre için düzenlenmiş olması ilgili tarihte yürürlükte olan Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne aykırıdır. Söz konusu Kira Sözleşmesinin süresinin 10 yıl olarak belirlenmesinin nedeni olan Kybele Restoran ile Bellapais Manastırına arıtma su tesisi kurulması konusu, mahkeme kararı neticesinde ortadan kalkmıştır.
Sayın Fuat Azimli’ye 01/10/2012 ile 30/09/2022 dönemini kapsayan Kira Sözleşmesinin neden 5 Şubat 2013 tarihinde imzalandığı, sözleşme koşulu olan arıtma tesisinin yapılması için verilen iznin Yüksek İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından sözleşme süresi ve kira bedelinin yeniden değerlendirilmesinin söz konusu olup olmadığı sorulmuştur. Sayın Fuat Azimli, sözleşme süresiyle ve imzalanma tarihiyle ilgili olarak yorum yapamayacağını çünkü ilgili dönemde görevde olmadığını kaydetmiştir. Sayın Azimli ifade ettiği gibi söz konusu yerin kiraya verilmeye karar verildiği tarihte görevde değildi. Ancak Sayın Azimli, 17 Kasım 2014 tarihinde yeniden Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü görevine atanmıştır. Bu nedenle arıtma tesisinin yapılmaya başlandığı, konunun Yüksek İdare Mahkemesi’nde görüşülerek karara bağlandığı ve arıtma projesi ruhsatının iptal edildiği tarihlerde ve halen görevdedir. Sayın Azimli Dairemize gönderdiği yazıda “kiracının arıtma sistemi ile ilgili izin sürecini yeniden başlatmak niyetinde” olduğunu ancak kira sözleşmesi bittiği zaman yeniden bir değerlendirme yapılmasının gerekeceğini belirtmektedir. Bellapais Manastırı’ndaki paket arıtma tesisi konusu 2014 yılında Yüksek İdare Mahkemesi’nde görüşülmesinin ardından 2015 yılında karara bağlanmıştır. Kira sözleşmesinin şartları ve Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün ilgili maddeleri gereği sözleşme şartlarının yerine getirilmemiş olmasının sözleşme fesih nedeni olduğu ve/veya söz konusu sözleşme şartlarının gözden geçirilmesi gerektiği hususu açıkça görülmektedir. Bu konuda Yüksek İdare Mahkemesi’nin kararı bağlayıcı olduğu cihetle Sayın İlhan Kaki’nin “Arıtma Tesisi Projesi’ni” yürürlüğe koyma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle Sayın Azimli’nin bu hususu görevini yapmamak için ileri sürmesi kabul edilebilir değildir.
27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesi uyarınca İdarenin hukuka uygun davranma yükümlülüğü vardır. İdare, yasalara olduğu kadar tüzüklere de uygun davranmakla yükümlüdür ve keyfi karar alma olanağı yoktur. Dolayısıyla mevcut koşullar altında, Tüzük kurallarına aykırı yapılan sözleşmenin feshedilmesi veya kira bedeli ile kira süresinin Tüzüğe uygun biçimde yeniden değerlendirilerek sözleşmenin tadil edilmesi gerekirdi. Kira Komisyonu ve/veya Sayın Azimli bunu yapmayarak, İyi İdare Yasası’nın ilgili kurallarına aykırı davranmış ve kamu yararı amacını göz ardı etmiştir.
Sayın Filiz Töre, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tasarrufundaki bazı taşınmazların Müze Dostları Derneği’ne kiralanması konusunda da çeşitli iddialarda bulunarak bunların soruşturulmasını talep etmiştir.
Yapılan soruşturmada Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü tarafından Müze Dostları Derneği’nin kirasına verilmiş 4 yer bulunduğu, bunların Gazimağusa St. Barnabas Büfesi, Girne Kalesi Büfesi, St. Hilarion Kalesi girişindeki muhtelif yerler ve Büfe ile Salamis Ören Yeri Portatif Büfesi olduğu tespit edilmiştir.
Öncelikle Salamis Ören Yeri Portatif Büfesi’nin kira süresi konusu incelenmiştir.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Kira Komisyonu, 27 Mayıs 2013 tarihli toplantısında Salamis Müze ve Ören Yerine portatif bir büfe yapılması konusunda şu kararı almıştır; “Salamis Müze ve Ören Yerine turistlere hizmet vermek amacıyla Dairenin uygun göreceği yere, yine Dairenin belirleyeceği türde portatif büfe kurması uygun bulunmuştur. Büfenin kurulması için gerekli olan tüm masraflar Dernek tarafından karşılanması kaydı ile 5 yıllığına 25-TL aylık kira bedeli ile Müze Dostları Derneği’ne kiralanmasına; ayrıca her yıl %10 artış getirilmesine karar verilmiştir.” Söz konusu büfe, Salamis Arkeolojik Sit Alanı içerisine yapılacağı için bu konu Anıtlar Yüksek Kurulu’nun gündemine taşınmış ve 18 Haziran 2013 tarihli Anıtlar Yüksek Kurulu toplantısında büfenin hangi şartlar altında kiralanacağı hususu karara bağlanmıştır.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün belirlediği sözleşme süresi hakkındaki 16’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre büyük boyutlarda ve/veya proje bazında inşai ve fiziki müdahale gerektirmeyen taşınmazların sözleşme süresi en çok iki yıldır. Söz konusu maddenin 2’nci fıkrasına göre, kira veya kullanım süresinin daha uzun bir süre için belirlenebilmesi, taşınmazın bir restorasyon projesi çerçevesinde kiralanması veya kullanımına izin verilmesi durumunda mümkün olabilmektedir. Turistlere hizmet vermek için kurulmuş portatif bir büfenin, büyük boyutlarda ve/veya proje bazında inşai ve fiziki müdahale gerektirmediği açıktır. Yapılacak iş, bir restorasyon projesi de değildir. Hal böyle iken söz konusu portatif büfeyi 5 yıllığına kiralamak, Tüzüğün ilgili maddesine ve/veya hükümlerine aykırıdır.
Salamis Ören Yeri, 21 Ağustos 2017 tarihli Raporda incelenmiş ve Salamis Antik Kenti’nin bir dünya mirası olduğunu göz önünde bulundurarak Anıtlar Yüksek Kurulu’nun söz konusu kararlarını ve izinsiz yapılan eklemeleri yeniden değerlendirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Görülüyor ki 2017 yılından bugüne kadar bu durumu düzeltmek için herhangi bir adım atılmamıştır. Anıtlar Yüksek Kurulu’nun bu konuyu en erken bir zamanda ele alması ve değerlendirmesi gerekir. Kamu yararına ve Kamu hizmetinin gereklerine uygun kullanılmayan yerleri denetlemek Anıtlar Yüksek Kurulunun da görevleri arasındadır. Bu hususları denetlemedikleri takdirde hukuka uygun davranma yükümlülüklerini ihlal etmiş sayılırlar.
Sayın Filiz Töre, Selimiye Camisi’nin arkasında bulunan ve Saraba Restoran olarak bilinen Chapter House binasının Müze Dostları Derneği’nin kirasında olduğunu ancak Derneğin burası için Müdürlüğe bir kira bedeli ödemediğini tespit ettiğini iddia etmiştir. Konuyla ilgili soruşturma devam ederken Chapter House binası, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü uhdesinden çıkarılarak Maliye Bakanlığı'na bağlı Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi'nin sorumluluğuna verilmiştir. Bu konuda Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde YİM 125/2017 ve YİM 166/2017 sayılı davaların ikame edilmesi ve konunun mahkeme huzurunda olması nedeniyle 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası gereğince bu konuda bir değerlendirme yapılmayarak söz konusu davaların sonucu beklenmektedir.
d) Sayın Filiz Töre, Müze Dostları Derneği’nin düşük kira bedeli ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nden kiraladığı yerleri, yüksek fiyatlara 3. şahısların işletmesine verdiğini, Müze Dostları Derneği yöneticilerinin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün işleyişi ve/veya yönetimi konusunda birer yönetici gibi davrandıklarını, Derneğin adeta Müdürlüğü idare eder konumda olduğuna dair rahatsızlıklarını Müdür Fuat Azimli’ye defalarca aktarmasına rağmen bir netice alamadığını ve Sayın Fuat Azimli’nin kendisine “bu durumu fazla sorgulamamasını” söylediğini iddia etmektedir.
Müze Dostları Derneği, Kıbrıs Türk Müze Sevenler Derneği olarak kurulmuş, daha sonra ismi Kıbrıs Türk Müze Dostları Derneği olarak değişmiş ve 12 Ekim 1994 tarihli A-1253-94 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Dernek “Hayır Kurumuna Çalışan Dernek” olarak ilan edilmiştir. Tüzüğüne göre Dernek, eski eserleri korumak, değerlendirmek ve ileriki kuşaklara aktarmak, ayrıca Kıbrıs Türk Müzelerinin çağdaş müzecilik kurallarına uygun olarak gelişmesini, zenginleşmesini ve toplum hizmetine sunulmasını temin etmek amacıyla kurulmuştur. Söz konusu Derneğin merkezi, Lefkoşa’daki Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’dür.
Gazimağusa St. Barnabas Büfesi, Girne Kalesi Büfesi, St. Hilarion Kalesi girişindeki muhtelif yerler ve Büfe ile Salamis Ören Yeri Portatif Büfesi, ilk kiraya verildikleri tarihten bu yana Müze Dostları Derneği’nin kirasındadır. Müze Dostları Derneği, kiraladığı bu yerleri İşletme Protokolü hazırlayarak 3. kişilerin kullanımına vermektedir. Bu İşletme Protokollerinde Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği kiracı, diğer taraf ise işletmeci olarak anılmaktadır. Bu uygulama ile Müdürlükten kiraladığı büfeleri Müze Dostları Derneği değil, Derneğin buraları kiraladığı kişiler çalıştırmaktadır. İşletme Protokolüne göre işletmeci olarak anılan kişiler, Derneğin Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü ile imzaladığı kira sözleşmesi şartlarına ve Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne uymayı taahhüt etmektedir. İşletmecilerin imzaladıkları Protokollerde “İşletmeciler, KKTC’yi tanıtmaya yönelik olarak müzedeki satış yerinde sadece kiracının satma mükellefiyeti taşıdığı kitap, broşür, kart, takvim ve diğer ürün ve mamullerini, ayrıca Kıbrıs’ta üretilen ve Kıbrıs’ın folklorik değerlerinden olan el sanatı örneklerini satacak, yabancı menşeli ürünlerin satışı ise kiracının iznine tabi olacaktır.” maddesi mevcuttur. Protokoller gereği işletmeciler büfelerde satılan yiyecek ve içecekleri kendi hesaplarına satacak, hediyelik eşya ve diğer ürünleri ise Müze Dostları Derneği adına satacak ve bunların satışından herhangi bir hak talep etmeyecektir.
Kira Komisyonu Toplantı Tutanaklarına göre St. Barnabas Manastırı, St. Hilarion Kalesi Büfeleri ve Girne Kalesi Büfesi ile diğer satış yerleri 6 Mayıs 1996 tarihli Kira Komisyonu Kararı ile 1 milyon Türk Lirası aylık kira bedeli ve söz konusu yerlerin yıllık net karının %20’sini Eski Eserleri Koruma Fonu’na yatırması karşılığında, 2 yıllığına Müze Dostları Derneği’ne kiralanmıştır. Salamis Ören Yeri Portatif Büfesi ise 27 Mayıs 2013 tarihli Komisyon Kararı ile 5 yıllığına Müze Dostları Derneği’ne kiraya verilmiştir. Müze Dostları Derneği, Müdürlük’ten kiraladığı St. Barnabas ve Girne Kalesi Büfelerini 1996 yılında, St. Hilarion Kalesi büfesini 1998 yılında ve Salamis Ören Yeri Portatif Büfesini 2013 yılında 3. kişilerin işletmesine vermiştir.
Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği ve Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü arasında Girne Kalesi Büfesi, St. Hilarion Kalesi Büfesi ve St. Barnabas Büfesinin kiralanmasına ilişkin imzalanan ilk kira sözleşmeleri ve son 10 yılın kira sözleşmeleri incelenmiştir. Sözleşmelerin diğer kurallar bölümünde “Kiracı, kiralanan yerin işletmesini yapacak veya yapılmasını sağlayacaktır. “ ifadesi bulunmaktadır. Salamis Büfesi’nin Kira Sözleşmesinde de kiracının, yani Müze Dostları Derneği’nin buranın işletmesini yapma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Sayın Fuat Azimli, Müze Dostları Derneği’nin kirasındaki yerlerin İşletme Protokolü ile 3. kişilerin kullanımına verilmesinin Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne uygun olduğunu ifade etmekte ve Tüzüğün 19 (1) maddesini bu uygulamanın yasal dayanağı olarak göstermektedir.
Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğünün amacı, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün gözetim, denetim, kullanım ve tasarrufunda bulunan taşınmaz eski eserler ile gayrimenkulleri korumak, yaşatmak ve bozulmalarını önlemek için kullanım, kira ve tahliye süreçlerinin şekil ve şartları ile bu süreçlerde uyulması gerekli usul ve esasları belirlemektir. Tüzüğe göre kiracı ile ilgili tüm işlemleri yürütme yetkisi Müdürlüktedir. Söz konusu Tüzükte, konu taşınmaz eski eserler ile gayrimenkulleri Müdürlükten kiralayan kişilerin, buraların kullanımını 3. kişilere devredebileceklerine ilişkin bir düzenleme yoktur ve/veya Tüzük buna cevaz vermemektedir. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’nün 5’inci maddesi kullanıma izin verme yetki ve görevini düzenlemektedir. Müdürlüğün tasarruf, kullanım ve sorumluluğunda bulunan taşınmaz eski eserler ile diğer gayrı menkullerin geçici veya uzun süreli kullanımına sartlı olarak izin verilmesi, kiralanması, bina ve değer takdirlerinin saptanması, sözleşme veya protokol hazırlanması, imzalanması, feshedilmesi, kira bedelinin tahsil edilmesi, belirlenen usul ve esaslara uyulup uyulmadığının denetlenmesi ve benzeri iş ve işlemleri yürütme yetkisi Müdürlüğe aittir. Sayın Fuat Azimli’nin sözünü ettiği Kira Tüzüğü’nün 19 (1) maddesi, taşınmazların başkalarının işletme ve/veya kullanımına verilmesine ilişkin değil, kira sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin olup şu şekildedir: “..Müdürlüğün yazılı izni alınmaksızın taşınmazın her ne şekilde olursa olsun başkasının işletme ve/veya kullanımına verilmesi veya taşınmaza başkasının ortak edilmesi halinde, sözleşme protokol ve/veya izin feshedilir.” Yani Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne göre kiracının kirasında bulundurduğu yeri Müdürlüğün yazılı iznini almadan, şu ya da bu şekilde 3. kişilere devretmesi durumunda kira sözleşmesi feshedilebilir. Bilakis Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü arasında imzalanmış olan kira sözleşmelerinde, “Kira Sözleşmesinin Feshedilmesi” maddesi altında iddia edildiğinin tam aksine bir düzenleme mevcuttur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler tahtında “Müdürlüğün yazılı izni alınmadan taşınmazın her ne şekilde olursa olsun başkasının işletme, alt kira ve/veya kullanımına verilmesi, taşınmaza başkasının ortak edilmesi ve/veya işgal edilmesine müsaade edilmesi halinde Müdürlükçe verilen her türlü izin dahil olmak üzere bu sözleşme feshedilir.” Bu itibarla Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün Protokol yapma yetkisi, Devleti zarara uğratabileceği anlamını taşımamaktadır ve bu şekilde tefsir edilerek kullanılması sakıncalıdır ve/veya vahim sonuçlar doğurabileceği aşikardır.
Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nin kirasında bulundurduğu yerlerin işletmesini ve/veya kullanımını devretmek konusunda Müdürlüğe bilgi verip vermediği araştırılmış ve Derneğin 2000 yılında Müdürlüğe gönderdiği izin talebinin ardından bu amaçla Müdürlüğe yalnızca 30 Aralık 2016 tarihinde bir yazı yazdığı tespit edilmiştir. Müze Dostları Derneği Başkanı, 30 Aralık 2016 tarihinde Müdürlüğe gönderdiği yazıda, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne yaptıkları mali katkıların ve ülke tanıtımı konusunda Derneğin çalışmalarının dikkate alınarak İşletme Protokollerinin onayını talep etmiştir. Sayın Fuat Azimli, 2 Ocak 2017 tarihli yazısı ile Derneğe söz konusu yerleri İşletme Protokolü ile şahısların işletmesine vermelerini uygun bulduğunu bildirmiştir. Söz konusu yazışmaların belirli yer ve/veya yerlerin belirli kişilerin kullanımına verilmesine dair bir bilgi verme ve/veya izin isteme ve/veya izin verme yazısından çok genel bir değerlendirme içerdiğini söylemek mümkündür. Buna göre Dernek, 2000 yılında Müdürlüğe gönderdiği izin talebinin ardından 16 yıl boyunca Müdürlüğün bilgisine getirme gereği dahi duymadan kirasındaki yerleri 3. kişilerin işletmesine vermiş ve Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü bu süre zarfında Tüzüğe aykırı olan ve sözleşmenin feshedilmesini gerektiren bu durumla ilgili hiçbir şey yapmamıştır, olup bitenlere göz yumarak Devleti zarara uğratmıştır.
Bir diğer iddia da Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğünün, müze ve ören yeri girişlerindeki büfeleri piyasa değerlerinin çok altında kira bedelleri karşılığı Müze Dostları Derneği’ne kiralaladığı ve Derneğin buraları yüksek fiyatlarla 3. şahısların kullanımına verdiğidir.
Konunun daha doğru değerlendirilebilmesi için Dairemiz tarafından hazırlanmış olan aşağıdaki tabloda, Müze Dostları Derneği’nin 2014-2018 yılları arasında kirasında bulundurduğu yerler için Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne ödediği kira bedeli ile bu süre zarfında Derneğin 3. kişilerden aldığı işletme bedeli karşılaştırılmıştır.
Kiralanan Taşınmazın Adı
|
Kira Süresi
|
MDD’nin E.Eserler’e Ödediği Kira (Aylık/TL)
|
İşletmecinin MDD’ye Ödediği Kira (Aylık/TL)
|
Aradaki Fark
(Aylık/ TL)
|
Aradaki Fark (Yıllık/ TL)
|
St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi Büfesi
|
2014-2015
|
165.00
|
650.00
|
485.00
|
5,820.00
|
2015-2016
|
180.00
|
800.00
|
620.00
|
7,440.00
|
2016-2017
|
200.00
|
920.00
|
720.00
|
8,640.00
|
2017-2018
|
220.00
|
1,000.00
|
780.00
|
9,360.00
|
Girne Kalesi Büfesi
|
2014-2015
|
165.00
|
650.00
|
485.00
|
5,820.00
|
2015-2016
|
180.00
|
800.00
|
620.00
|
7,440.00
|
2016-2017
|
200.00
|
920.00
|
720.00
|
8,640.00
|
2017-2018
|
220.00
|
1,000.00
|
780.00
|
9,360.00
|
St. Hilarion Büfesi
|
2014-2015
|
165.00
|
650.00
|
485.00
|
5,820.00
|
2015-2016
|
180.00
|
800.00
|
620.00
|
7,440.00
|
2016-2017
|
200.00
|
920.00
|
720.00
|
8,640.00
|
2017-2018
|
220.00
|
1,000.00
|
780.00
|
9,360.00
|
Salamis Ören Yeri Büfesi
|
2014-2015
|
27.00
|
650.00
|
623.00
|
7,476.00
|
2015-2016
|
29.00
|
650.00
|
621.00
|
7,452.00
|
2016-2017
|
31.00
|
920.00
|
889.00
|
10,668.00
|
2017-2018
|
34.00
|
920.00
|
886.00
|
10,632.00
|
*MDD: Müze Dostları Derneği, E. Eserler: Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü,
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün, Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nden aldığı kira bedeli ile Derneğin işletmecilerinden aldığı kira bedeli arasında ciddi bir fark olduğu görülmektedir. Özetlemek gerekirse, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü, yukarıda adı belirtilen 4 büfeyi 4 yıl boyunca Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’ne kiraya vererek toplam 28,992.00 TL kira geliri elde etmiştir. Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği, Müdürlük’ten kiraladığı söz konusu büfeleri 3. şahısların işletmesine vererek aynı sürede toplam 159,000.00 TL kazanç elde etmiştir. Aradaki farkı incelediğimiz zaman Müze Dostları Derneği’ne kiralanan yerlerin makul kira bedelinin çok altında kiralandığı sonucuna varılması gerekmektedir ve/veya Devleti 130,008.00 Türk Lirası zarara uğrattığı ve/veya kira kaybına uğrattığı açıkça anlaşılmaktadır.
Sayın Fuat Azimli, kira bedeli belirlenirken söz konusu Derneğin, müzeler ve kamu menfaati doğrultusunda hayır kurumlarına yaptığı yardımları dikkate aldığını ileri sürmüştür. Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nin kiralarını hiç aksatmadan ödediğini ve Derneğin kuruluş amacı doğrultusunda gelirlerini devlet kurumlarının ihtiyaçları için harcadığını belirten Sayın Azimli, Derneğin 2012 - 2018 yılları arasında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne yapmış olduğu mali katkıyla ilgili bir döküm göndermiştir. Verilen harcama dökümüne göre Derneğin son 8 yılda Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’ne 186,781.47 TL mali katkıda bulunduğu belirtilmektedir. Söz konusu dökümler incelendiğinde Derneğin Müdürlüğün kırtasiye, çeşitli mal ve malzeme, farklı alanlarda hizmet alımı v.b harcamalarını karşıladığı görülmektedir.
Yapılan bu harcamaları denetlemek ve/veya değerlendirmek görev alanımıza girmemekle birlikte gönderilen listelerde dikkat çeken büyük kalem harcamalardan bir tanesi, bir örnek teşkil etmesi bakımından yararlı olacaktır. Söz konusu harcama özetlerinde, Salamis Harabelerine portatif konteyner üzerine büfe yapılması için 40,000.00 TL harcandığı belirtilmektedir. Raporumuzda daha önce de belirtildiği gibi Dernek, yapmayı taahhüt ettiği büfe karşılığında Müdürlük ile 5 yıllığına sözleşme imzalamıştır. Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü’ne aykırı biçimde imzalanan bu Kira Sözleşmesi ile Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği söz konusu büfe için Müdürlüğe 2014-2018 yılları için toplam 1,452.00 TL kira ödemiştir. Dernek burayı İşletme Protokolü ile kiraya vermiş ve aynı süre için kiracısından 37,690.00 TL kira bedeli tahsil etmiştir. Müze Dostları Derneği, Salamis Ören Yeri Portatif Büfesini 2014-2018 yılları arasında 3. bir kişiye kiraya vererek 36,228.00 TL yani yaklaşık büfe yapım bedeli kadar kar elde etmiştir. 2014 yılında bahsi geçen büfenin 40,000.00 TL gibi bir miktara mal olup olmayacağı ve/veya burası için gerçekten o kadar para harcanıp harcanmadığı ve/veya Derneğin bu süre zarfında buradaki hediyelik eşya, kitap ve sair malzemeden elde etmiş olduğu gelirin büfe yapım bedeline eklendiğinde ortaya nasıl bir hesap çıktığı hususlarının denetlenip denetlenmediği bilgimiz dahilinde değildir.
Listedeki başsağlığı ve cenaze çelenk harcamaları, çeşitli yardım derneklerine aylık katkı yapılması, Müdürlük personeline yılbaşı yemeği ödeneği, özel müzelere yapılan katkı ve harcamalar gibi Müdürlük ihtiyacı olarak tanımlanamayacak veya gerekliliği tartışmalı kalemler dikkat çekmektedir. Yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderlerini denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve yasalara uygunluğunu denetleme görevi Sayıştay Başkanlığı’ndadır. Yapılan bu harcamaların Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün ihtiyaçları ile ne kadar doğru orantılı olduğunun Sayıştay Başkanlığı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kaldı ki bir Derneğin şu ya da bu şekilde bir Devlet Kurumu için harcama yapmasının ne kadar sağlıklı olduğu ve bu uygulamanın kamu mali yönetim yapısı ve işleyişi içinde nasıl değerlendirilebileceği tartışmaya açıktır. Yine KKTC İçişleri Bakanlığı, Lefkoşa Kaymakamlığı’nda kayıt ve/veya tescil edilen Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nin kayıtlı adresinin bir Bakanlık olması, Bakanlığın ve/veya ilgili Müdürlüğün icraatlarına gölge düşürmektedir veya tarafsızlığını etkileme eğilimi bulunmaktadır. Dernekler kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere oluşturulan bir toplulukturlar ve tüzel bir kişiliğe sahiptirler. Onların Bakanlığın ve/veya Müdürlüğün bünyesinde olmaları Bakanlığın görev ve sorumlulukları ile bağdaşmamaktadır.
Kamuda harcamalar, Bakanlıklar ve bağlı Dairelerince hazırlanan Bütçe Tekliflerinin Bütçe Dairesi Müdürlüğü tarafından değerlendirilerek Meclis tarafından onaylanmasından sonra İta Amirlerinin izni ile kurum bütçelerinde öngörülmüş tahsisatlardan yapılır, muhasebe kayıtları mevzuata uygun biçimde tutulur ve yapılan harcamaların mevzuat çerçevesinde kontrolünden yine İta Amirleri sorumludur.
Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nin Müdürlük tarafından yapılan harcamaları karşılaması uygulamasında Kurumun kendi bütçesi çerçevesinde yapılmayan harcamaların kontrolünün ne kadar sağlıklı yapılabileceği, harcama talimatının verilmesinde yetkinin kimde olduğu, ne kadar harcama yapıldığının ve/veya yapılabileceğinin neye göre kararlaştırıldığı, harcamalara ilişkin her nevi evrağın kimin tarafından ve nasıl saklandığı ve elbette ki hesap verebilirliği son derece muğlak ve suistimale açıktır.
Sayın Filiz Töre, görevi gereği yapmış olduğu denetimlerde Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nin müze ve ören yerlerine çeşitli hediyelik eşyalar koyarak bunları gişe görevlilerine sattırdığını ve bu durumun gişelerde karmaşa yarattığını gözlemlediğini iddia etmiştir. Sayın Fuat Azimli, söz edilen ürünlerin eski eserlerle ilgili olduklarını, bu eserleri tanıtıcı ürünler olduklarını, gişe görevlilerinin gönüllülük esasına bağlı olarak bu satışları yaptıklarını ve bu uygulamanın uzun yıllardır böyle sürdüğünü belirtmiştir.
Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği ile imzalanan Kira Sözleşmelerinde, kiralanan taşınmazın büfe, kitap, halı ve hediyelik eşya satış yeri amacıyla kullanılacağı belirtilmektedir. Ancak bilet gişelerinde çalışan personel kamu görevlisidir. Kamu görevlileri, kamu hizmetlerinin gerektirdiği görevleri yerine getirmekle yükümlüdürler. Dolayısıyla kamu görevlilerinden bilhassa mesai saatleri içerisinde bir hayır kurumu için ve gönüllülük esasına bağlı olarak dahi olsa iş yapmalarını beklemenin Kamu Görevlileri Yasası’nın 41’inci maddesinde öngörülen “Kamu görevlileri, tüm zamanlarını kamu hizmetlerinin yürütülmesine ve görevlerinin yerine getirilmesine ayırmakla yükümlü olup, çalışma saatleri içinde veya dışında ücretli veya ücretsiz bir iş tutamazlar ve serbest meslek yapamazlar.” hükmüne aykırıdır.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’nden aldığı kira bedeli ile Derneğin işletmecilerinden aldığı kira bedeli arasında ciddi bir fark vardır. Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’ne kiralanan yerlerin kira bedeli belirlenirken, Derneğin gelirlerini Müdürlüğün ihtiyaçları için harcaması hususunun gözetilmekte, gerekliliği tartışmalı bazı harcamalar göz önünde bulundurularak Müdürlük tasarrufundaki yerler düşük kira bedelleri ile Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği’ne kiraya verilmektedir. Bu durum, Müdürlüğün olası gelirinde kayba uğramasına neden olmaktadır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün bütçesini reel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak hazırlanmalı ve Dernek ile olan bu maddi bağını yasal bir zemine oturtulması gereklidir. Yine söz konusu Derneğin kendi binasında faaliyet göstermesi gerekmektedir.
Sayın Fuat Azimli, sorduğumuz soruların pek çoğunu yanıtlarken ilgili tarihte görevde olmadığını, bu nedenle konuyla ilgili bilgisinin bulunmadığını ve Müdürlüğün arşivinde konuyla ilgili herhangi bir belgeye ulaşamadığını belirtmiştir. Kurumların belleğinin kişilerin değil, belgelerin belleği olması ve arşiv değeri taşıyan belgelerin idari kullanım nedeniyle belirli bir sistemde düzenlenip saklanması esastır. Bu nedenle bir müdürün yalnızca kendi görev aldığı döneme dair soruları cevaplandırabilecek durumda olması kabul edilebilir değildir. Sorularımızın cevaplarının Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü arşivinde ve/veya muhasebe kayıtlarında bulunmaması ciddi bir yönetim zafiyetidir. Gelir getirici ve istatistiki bilgi sağlayacak her türlü hareketin kayıt altında tutulması esastır ve/veya hesap verebilirliğin bir parçasıdır.
27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesi uyarınca İdarenin yetkilerini kamu yararı amacına uygun biçimde kullanması gerekir. Ancak şikayete konu durumlar genel olarak değerlendirildiğinde Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde, idarenin yetkisini kamu yararından çok kişilerin yararını gözeterek kullandığı dikkat çekmektedir.
Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Sayın Fuat Azimli’nin şikayete konu durumların pek çoğunda denetim başlatılmasından sonra girişimlerde bulunması dikkat çekicidir.
e) 60/1994 sayılı Eski Eserler Yasası’nın verdiği yetki ile hazırlanmış olan Taşınmaz Eski Eserleri Kullanma ve Kira Tüzüğü, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün gözetim, denetim, kullanım ve tasarrufundaki taşınmaz eski eserler ile taşınmazların kiralanmasına uyulacak usul ve esasları belirlemektedir. Söz konusu Tüzüğün 9’uncu maddesi, kiralama veya kullanım başvurularının nasıl yapılacağı konusuna açıklık getirir. Bu maddede başvuru sahiplerinden alınacak bilgi ve belgelerin karara bağlanmak üzere Kira Komisyonu’na havale edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Tüzüğün 11’inci maddesinin 4’üncü fıkrasına göre Kira Komisyonu’nun, en yüksek kira teklifinde bulunan lehine karar alma zorunluluğu yoktur. Ancak kira ve kullanımlara ilişkin kararlarda, Tüzüğün 7’nci maddesinde yer alan esasların dikkate alması zorunludur.
Kişilerin söz edilen kapsamdaki yerlerin kiralanacağından nasıl haberdar olacakları ve/veya Müdürlüğün kiralayacağı yerlere ilişkin duyuru yapma zorunluluğu olup olmadığı belli değildir. Söz konusu Tüzük, kiralanacak yerlerle ilgili bilgilendirmenin nasıl yapılacağı hususuna herhangi bir açıklama getirmemektedir. Dolayısıyla Müdürlüğün tasarrufundaki bir yer bir kez kiralandığında, sözleşmenin feshedilmesini gerektirecek bir unsur olup olmamasına bakılmaksızın kira sözleşmesi yenilenmektedir. Bu durumda İdare, kira bedelini piyasa değeri üzerinden güncellenerek Devletin sağlayabileceği gelirden mahrum bırakılmaması yönündeki ve İyi İdare Yasası’nın belirlediği ilkeler doğrultusundaki sorumluluğunu yerine getirmelidir.
20/2016 sayılı Kamu İhale Yasası, 15 Kasım 2016 tarihinden beri yürürlüktedir. Yasanın tefsiri gereği “Kamu İhalesi”, Yasada belirtilen usul ve şartlara bağlı olarak, Devletin, belediyelerin, köy idarelerinin ve köy idarelerinin kurdukları birliklerin, sosyal güvenlik kurumları, fonlar, özel yasa ile kurulmuş olan kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu iktisadi kuruluşları ile iktisadi devlet teşekküllerinden oluşan kamu iktisadi teşebbüslerinin, kamu görevi yerine getiren ve özerk yönetime sahip tüzel kişilerin her türlü mal ve hizmet alımları ve satımları, kiralama ve kiraya verme işlemleri ile onarım ve inşaat işleri, ihale katılımcıları arasından seçilecek olanın üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale makamının onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan bütün işlemleri ifade eder. Buna göre her türlü kiralama ve kiraya verme işlemleri Kamu ihalesi kapsamında gerçekleştirilmelidir.
Ülkemizde bulunan tarihi eserler toplumun geçmişini anlatan en önemli kalıntılardır. Söz konusu kültür varlıklarının korunması, onarılması ve değerlendirilmesi tarihimizin yaşatılması için gereklidir. Başta KKTC Anayasası olmak üzere tarihi, kültür ve doğa varlıkları, 39’uncu madde tahtında koruma altına alınmıştır. KKTC Anayasası’nın 39’uncu maddesi gereğince Devlet, tarih ve kültür değeri olan eser ve anıtlar ile doğa varlıklarının korunmasını sağlar, bu amaçla düzenleyici, destekleyici ve özendirici önlemler alır. Bundan da anlaşılacağı üzere Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nün değerlerimizi koruma konusunda daha etkili çalışması, korunacak değerlerimizin eksiksiz listesinin yapılması, milli değeri olan tarihi eserlerimizin doğru şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesi gerekmektedir. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü’nde belirli esaslara dayanmış bir koordinasyonun olmadığı ve uzman kadroların boşluğunda yönetimde bir zaafiyetin oluştuğu görülmektedir. Müdürlüğün kaynaklarının verimli ve/veya etkin şekilde kullanılıp kullanılmadığı konusunda denetlenmesi ve Müdürlüğün kadroları ve/veya yapısının gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Emine DİZDARLI
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)