Sayın Hüseyin Kaya, Kolan British Hospital’de Ürolog olarak çalışan Dr. Sayın Zafer Topukçu tarafından muayene edildikten sonra Sayın Topukçu Kolan British Hospital’e ait 70406 numaralı Reçeteyi tanzim ederek söz konusu tabletleri Sayın İsmail Ziya isimli şahıstan almasını tavsiye ettiğini, bunu müteakip, Swanson firmasına ait “Chanca Piedra-Phyllanthus-niruri” isimli bitkisel gıda takviyesini satın aldığını, söz konusu bitkisel gıda takviyesini aldığı işyerinin yasadışı sağlık hizmeti verdiğine dair şüpheleri bulunduğunu, söz konusu işyeri ve aldığı ilaç ile ilgili olarak Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ve KKTC Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulunduğunu, söz konusu Birlik ve Bakanlık’tan tatminkar cevaplar alamadığı nedeniyle 29 Ağustos 2016 tarihinde Dairemize başvuruda bulunarak söz konusu iddiaların soruşturulmasını talep etmiştir.
Yapılan başvuru üzerine yakınma konusu yapılan şikayetler, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor hazırlanmıştır.
Sayın Kaya’nın, KKTC Sağlık Bakanlığı’na yaptığı başvuru neticesinde Temel Sağlık Hizmetleri, İlaç ve Eczacılık Dairesi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Polis Genel Müdürlüğü Narkotik ve Kaçakçılığı Önleme Şubesi ve Gümrük ve Rüsumat Dairesi temsilcilerinden oluşan bir ekiple mezkur yerde bir denetim gerçekleştirilmiştir. Kollektif Şirket Onay Belgesi’ne göre, “Aktaç & Ziya Designers & Planners Group”un kayıtlı adresi 52 A, Menteş Apt., Mehmet Akif Caddesi, Lefkoşa’dır. KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’na bağlı Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi nezdinde söz konusu işyeri Kollektif Şirket olarak K.K. 831 sicil numarası ile kayıtlı bulunmaktadır. “Aktaç & Ziya Designers & Planners Group” adıyla, Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Ünvanlar Yasası’nın (Fasıl 116) 51’inci maddesi hükümleri uyarınca Kollektif bir Ortaklık olarak kayıtlı bulunan söz konusu işyerinin Mimar ve Mühendislik ile Turizm Ofisi olarak faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Söz konusu işyerinin çatısı altında Sayın İsmail Ziya’ya ait hasta muayene odası bulunmaktadır. Mezkur işyerinde denetim neticesinde tanzim edilen Tutanakta, bahse konu Chanca Piedra-Phyllanthus-niruri isimli ürüne rastlanmadığı belirtilmiş olmasına rağmen söz konusu işyerinde ve/veya söz konusu işyeri ortağı olan Sayın İsmail Ziya’nın çalışma odasında çeşitli tıbbi araç ve gereçler, ilaçlar, hasta muayene yatağı, doğal sağlık ürünleri, tanıtım broşürleri ve kültürler bulunmuştur. Ayrıca mezkur günde ve/veya denetim esnasında orta yaşlı bir kadına elektrik verdiği değerlendirilen bir tıbbi cihaz aracılığıyla enerji ayarlaması yapıldığı ve mezkur yerde bulunan ilaçların ve/veya doğal sağlık ürünlerinin hemen hemen hepsinin tarihlerinin geçmiş olduğu hususu saptanmıştır ve bu hususlara Denetim Tutanağı’nda yer verilmiştir.
6 Mayıs 2016 tarihli Denetim Tutanağı’na göre söz konusu işyerinin sahibi ve/veya kullanıcısı olan Sayın İsmail Ziya bir “Herbalist”tir. Sayın İsmail Ziya’nın “Herbalist” olduğunu gösteren sertifika veya diplomaların duvarlarda asılı olduğunu ve mezkur kişinin alternatif tıpla ilgilendiği hususu yer almakla beraber söz konusu diplomaların bir insan bedenine enerji uygulaması için yeterli olup olmadığı konusu değerlendirilmemiştir. Ülkemizde alternatif tıp ile ilgili yasal düzenleme ve/veya mevzuat bulunmamaktadır. Ülke yasalarımıza göre Tabipler Birliği’ne kayıtlı olmayan bir hekim bir bireye tedavi uygulayamazken, doktor olmayan birilerinin bunu denetimsiz yapması kabul edilebilir bir husus değildir. Bu durumda bir kişinin “Herbalist” olması denetimsiz hasta tedavi edeceği anlamına gelmemektedir. Bir “Herbalist” Sağlık Bakanlığı’nın iznine ve denetimine tabi olmalıdır. Yurtdışındaki uygulamalara bakıldığında bir kişinin sertifikası ve/veya bir diploması olması insan bedeninde tedavi uygulayabilmesi için yeterli değildir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı bu meseleyi gerektiği kadar ciddiye almayarak ve/veya mesleki yeterlilik belgelerini değerlendirmeyerek ve söz konusu işyerinde bulunan tıbbi malzemenin söz konusu mesleğin idamesinde rutin olarak kullanıldığı sonucuna vararak hatalı davranmıştır ve/veya söz konusu konuya vermesi gereken ehemmiyeti vermemiştir. Yine Avrupa’ya ve/veya yurt dışındaki uygulamalara bakıldığında doktor gözetimi olmadan bir “Herbalist”in hangi rahatsızlıklara ve hangi koşullarda tedavi uygulayabileceği açıkça belirtilmiştir. Bunlar arasında Scio Terapi yoktur. Türkiye, bu tür tedavi uygulayan kişilerin kesinlikle “hekim” olmasını zorunlu kılan bir Yönetmelik çıkarmıştır.
Yine, KKTC Sağlık Bakanlığı, söz konusu ilacın varlığı hususunda Dairemize tutarsız ve/veya çelişkili cevaplar vermiştir. Şöyle ki, Denetleme Tutanağı’nda “denetlenen işyerinde, şikayete konu Chanca Pieadra isimli ilaçtan numune dahi bulunmamaktadır” ifadesi yer alırken, KKTC Sağlık Bakanlığı’nın Dairemize gönderdiği cevap yazısında denetim esnasında söz konusu üründen sadece bir örnek bulunduğu ve ambalajının açılmadığını belirtilmektedir. Halbuki Sağlık Bakanlığı’nın ve/veya Sağlık Bakanlığı’na bağlı İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin söz konusu ilacın piyasada olup olmadığını araştırması gerekirdi. Nitekim Sayın Hüseyin Kaya söz konusu ilaçtan satın alarak Dairemize emare olarak sunmuştur. Bu husus da söz konusu ürünün piyasada olduğunu açıkça göstermektedir.
58/1987 sayılı İlaç ve Eczacılık Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası tahtında Daire’nin kuruluş amacı, ilaç ve eczacılık hizmetlerinde toplumun gereksinimi olan ilâç, ilaç hammaddesi, insektisid, deterjan, kozmetik ve dezenfektanların üretimini, dışalımını, dış satımını ve kullanımlarını denetleyip, gerekli önlemleri almak ve tıbbi müstahzar üretimini yapmaktır. Yine mezkur Daire’nin görevleri arasında Eczacılık ve Zehirler Yasası, Uyuşturucu Maddeler Yasası ve Gıda Maddeleri ve İlaçların Satışı Yasası kuralları çerçevesinde eczacılık mesleğinin uygulanışını, tıbbi müstahzar, tıbbi malzeme, deterjan, kozmetik v.s üretimini, dışalımını ve dışsatımlarının denetimlerini yapmak ve sağlık hizmetleri için gerekli ilaç ve tıbbi malzeme gereksinimini saptayıp teminini gerçekleştirmek vardır. Bu hususa ilaveten Fasıl 254 Eczacılık ve Zehirler Yasası kapsamına giren tüm ilaçları ruhsatlı Eczacılar dışındaki kişilerin satması yasadışıdır. Dairemize yapılan başvuruya konu “Chanca Piedra-Phyllanthus-niruri” isimli ürün tablet formunda olup Fasıl 254 Eczacılık ve Zehirler Yasası’nda belirtilen istisnalar kapsamında olmadığından KKTC Sağlık Bakanlığı’nın da belirttiği gibi Eczaneler dışında satışı yasak bir üründür. Bir ilacın ülkeye girmesine Sağlık Bakanlığı’na bağlı İlaç ve Eczacılık Dairesi karar verdiğine göre yapılan denetimde söz konusu ürünün piyasaya nasıl girdiğini araştırma görevi de Sağlık Bakanlığı’nın uhdesindedir.
58/1987 sayılı İlaç ve Eczacılık Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası tahtında KKTC’de üretilen ilaçların ruhsatlandırılması, üretilen veya ithal edilen ilaçların kalite kontrol analizleri için Devlet Laboratuvarı’na gönderilmesi, ithal edilecek tüm ilaç, tıbbi malzeme ve laboratuvar malzemesi için İthal Ön İzin Belgesi düzenlenmesi ve Güney Kıbrıs’tan temin edilecek ilaçlar için Kızılhaç vasıtasıyla getirilmesinin sağlanması KKTC Sağlık Bakanlığı’na bağlı İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin görevleri arasındadır. Bu durumda İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin, ilaçların halka satılma şartlarını düzenleyen Fasıl 254 Eczacılık ve Zehirler Yasası tahtında ruhsatlı Eczanelerde satılmayan bir ürünün nasıl piyasaya girdiğini araştırması ve güvenirliliği konusunda bir çalışma yapması gerekirdi. Burada önemli olan sağlıklı ve bilimsel olarak doğru bir denetimin yapılmasıdır. Piyasada bulunan söz konusu ürünün analizinin yapılması elzem olmakla birlikte çok fazla önemsenmediği görülmektedir. Halbuki bu tür ürünlerin çok ciddi sağlık problemlerine yol açtığı bilinmektedir.
Bu hususa ilaveten yapılan denetim neticesinde mezkur işyerinde bulunan ilaçların sürelerinin geçmiş olduğu Denetim Tutanağı’nda yer almasına rağmen, denetimde görevli KKTC Sağlık Bakanlığı yetkililerinin kullanım süresi dolan ilaçları müsadere etmediği tespit edilmiştir. KKTC Polis Genel Müdürlüğü mesele ile ilgili soruşturma başlatmış ancak kayıtlı bir emarenin bulunamaması nedeniyle soruşturmayı ileriye götürmemiştir. Piyasaya arz edilen ilaç ve/veya ürünlerin satışlarını denetlemek, gerektiğinde durdurma, toplama ve imha iş veya işlemlerini yapmak veya yaptırmak Sağlık Bakanlığı’nın ve/veya İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin görevleri arasındadır.
SCIO (Scientific Consciousness Interface Operation System) ve/veya SCIO cihazı vücuda ilk anda elektromanyetik titreşimler göndererek vücudun hassas enerji düzeylerini hem ölçümleyen hem de enerji uygulayan bir enerji tıbbi sistemidir. KKTC Sağlık Bakanlığı’nın bu yöntemin tıbbi tedavi olup olmadığı konusunda bir kararı bulunmadığı belirtilmektedir. Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Yönetim Kurulu ise tıbbi tedavide alternatif tıbbın kullanılmasını uygun görmemektedir.
KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından Ön İzne tabi olduğu tespit edilen ve tıp uzmanı olmayan bir kişinin kullanmasının sakıncalı olabileceği dile getirilen tıbbi cihazın ülkemize nasıl girdiği sorusu cevapsız kalmıştır. Yapılan denetimde görevli olan Gümrük ve Rüsumat Dairesi yetkililerinin söz konusu cihazın ve/veya emtianın Ön İzinsiz ithal edildiği kanaatine varmaları halinde söz konusu emtianın alıkonulmasına ve/veya müsadere edilmesine karar verebilirler. Yapılan denetimde Gümrük ve Rüsumat Dairesi yetkilileri, gümrük mevzuatına aykırı herhangi mal, durum veya söz konusu tıbbi cihazı tespit edemediklerini belirtirken denetime katılan Sağlık Bakanlığı ve diğer kurumların temsilcileri aksini söylemektedir.
“Herbalist” veya “bitki uzmanı” sözcüklerinin tanımına bakıldığında bunun bitki ve bitki özlerinin kullanımına dayalı modern tıp dışında kalan bir geleneksel tedavi yöntemi olduğu görülmektedir. Temel Sağlık Hizmetleri tarafından tanzim edilen 6 Mayıs 2016 tarihli Denetim Tutanağı’nda, Sayın İsmail Ziya’nın “Herbalist” yani Bitki Uzmanı” olduğu ve alternatif tıpla ilgilendiği cihetle, ofisinde bulunan tıbbi malzeme, ilaç, doğal ürünler ve kültürlerin orda görülmesini bu hususa bağlayarak bir açıklık veya bir izahat getirilmeye çalışıldığı izlenimi uyandırmaktadır. KKTC’de alternatif tıp ile ilgili bir yasa mevcut değildir. Bunun yanında bir kişinin “Herbalist” olduğunu onaylayacak ve/veya mesleki yeterlilik belgesi ve sertifikalarına denklik verip onaylayacak bir makam mevcut değildir. Hal böyle iken, bir kişiyi “Herbalist” olarak tanımlamak hatalı ve/veya gayrı yasaldır. Avrupa Birliği bünyesinde bu tür uygulamaları yapabilmek için hekimlerin gözetiminde olmak kaydı ile diğer sağlık profesyonelleri yetkili kılınmıştır. Bu uygulamalar ile ilgili kayıt sisteminin oluşturulması ve kontrol altına alınması gerekmektedir. Nitekim mezkur yerde yapılan denetim esnasında bir kadına elektrik ve/veya enerji verildiği saptanmasına rağmen hastanın ve/veya mezkur kişinin isminin kayıtlarda bulunmadığı ve/veya bir kayıt sisteminin bulunmadığı tespit edilmiştir.
6 Mayıs 2016 tarihli Denetim Tutanağı’nda, Sayın İsmail Ziya’nın mezkur işyerinde güzellik merkezi açmak için tadilat yaptığını ve güzellik merkezi açmak için Belediye’ye bir başvuru yaptığı yer almaktadır. Bu hususa bağlı olarak Dairemiz tarafından yürütülen soruşturmada, Sayın Ziya’nın ilgili tarihlerde Belediye’ye izin için herhangi bir başvuru yapmadığı tespit edilmiştir. Denetim sırasında görevli olan yetkililer, Sayın İsmail Ziya’nın beyanının doğruluğunu sorgulama gereği hissetmemiş ve yapılan beyanları doğru kabul ederek hatalı ve/veya yanlış bir sonuca vardıkları açıkça görülmektedir.
Yapılan denetim neticesinde tanzim edilen Denetim Tutanağı’nın sonuç kısmında mezkur işyerinde ilaç satıldığı ve/veya ticari olarak ilaç tasarruf edildiği ve şikayete konu iddiaları destekleyecek herhangi bir bulgu tespit edilmediği belirtilirken Mimar, Mühendislik ve Turizm Ofisi olarak faaliyet gösteren işyerinde, tıbbi malzeme, araç ve gereçleri ile muayene yatağı, ilaç ve doğal sağlık ürünlerinin mevcut olması olağan karşılanmış ve söz konusu yerde olup bitenler göz ardı edilmiştir. Söz konusu işyerine denetim için gitmelerine rağmen gördükleri ve yaptıkları tespitlerle ilgili almaları gereken tedbirleri almadıkları ve/veya bu konuya duyarsız kaldıkları anlaşılmaktadır. Şöyle ki, denetim esnasında Ön İzne tabi olup izni olmayan tıbbi cihazın insan bedeninde kullanımına şahit olunmasına, kullanım süresi dolmuş ilaçların mevcut olmasına ve işyeri sahibinin doğruları yansıtmayan beyanlarına rağmen hiçbir yasal işlem başlatılmadığı, ürünlerin toplatılmadığı, tıbbi cihazın müsadere edilmediği görülmektedir. Bu çerçevede hem KKTC Sağlık Bakanlığı yetkililerinin hem de Gümrük ve Rüsumat Dairesi yetkililerinin Mimar ve Mühendislik Ofisi’nde yapılan faaliyetlere göz yumarak ve/veya faaliyetleri önemsemeyerek halkın sağlığını koruma ilkelerini göz ardı etmiş bulunmaktadırlar.
Sonuç olarak, KKTC Sağlık Bakanlığı’nın insan bedenini ve ruh sağlığını koruyacak ve geliştirecek tedbirleri alması gerekmektedir. Bu hususa bağlı olarak Alternatif tıpla ilgili mevzuatın ivedilikle hayata geçirilmesi, AB ve Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırlar içerisinde düzenlemelerin yapılması gerekmektedir, aksi halde geçtiğimiz günlerde basına yansıyan “Hacamat” olayı gibi olayların ülkemizde kontrolsüz bir şekilde önüne geçilemeyecektir. Yukarıda belirtilenler ışığında söz konusu işyerinin yeniden denetlenmesi, Ön İzinle ülkeye girmesi gereken cihazın nasıl alındığının soruşturulması ve mezkur ilacın Piyasa’da olup olmadığı hususunun araştırılması gerekmektedir.
.
Emine DİZDARLI
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)