Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Taner Şeref'in raporunu yayınladı.

Ombudsman Emine Dizdarlı Sayın Taner Şeref'in raporunu yayınladı.

 

Dairemize başvuruda bulunan Sayın Taner Şeref, 2007 yılından 2016 yılına kadar   KKTC Başbakanlık’ta İdare Memuru kadrosunda çalıştığını, 19 Eylül 2016 tarihinden itibaren Başbakanlık’tan uzaklaştırılarak Yüksek Öğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’na (YÖDAK) görevlendirildiğini, ciddi sağlık problemleri yaşamasına rağmen YÖDAK’a görevlendirilmeden önce Başbakanlık’ta aynı odayı paylaştığı Sözleşmeli Personel Sayın Mukaddes Turan’ın odada sigara içtiğini, yasaya aykırı olarak istihdam edilen Sayın Turan’ın İş Sözleşmesinde yer almadığı halde kendisine idari işler yaptırıldığını ve bu sıkıntıları İdareye birçok kez iletmesine rağmen herhangi bir önlem alınmadığını iddia ederek konunun soruşturulması için Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor tanzim edilmiştir.

Sayın Taner Şeref Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından 2003 yılında Kıdemli İdare Memuru olarak atanmasının ardından ilk olarak Devlet Planlama Örgütünde, takriben 1 yıl sonra da İçişleri Bakanlığına bağlı Muhaceret Dairesinde görevlendirilmiştir. Bunu müteakip Sayın Şeref, 2007 yılında Başbakanlık’ta görevlendirilmiştir. Sayın Mukaddes Turan 2010 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Başbakanlık kadroları altında sözleşmeli personel olarak 1 yıllığına istihdam edilmiştir. Sayın Şeref, YÖDAK’a nakledilene kadar Sayın Turan ile aynı odada görev yapmış ve bu süre zarfında İdarenin uygulamaları nedeniyle ve/veya İdarenin iş dağıtımı yaparken işin gerektirdiği özelliklere ve/veya personelin istihdam şekline dikkat edilmemesi nedeniyle işe bağlı sıkıntıların yaşanmasına neden olmuştur.

Sayın Taner Şeref, Sayın Mukaddes Turan’ın siyasal bir partiye üye olduğunu, bu hususun Kamu Görevlileri Yasası’na aykırı olduğunu ve Sayın Turan’ın sözleşmeli personel olmasına rağmen kendisini saf dışı bırakarak İdarenin İdare Memurluğu görevini Sayın Turan’a yaptırdığını iddia etmiştir.

Dairemiz tarafından yapılan soruşturmada Sayın Mukaddes Turan’ın Başbakanlık bünyesinde Sözleşmeli Personel olarak 28 Aralık 2010 tarihinden itibaren her yıl Bakanlar Kurulu Kararı ile sözleşmesi yenilenerek görevine devam ettiği tespit edilmiştir. Sayın Turan’ın İş Sözleşmesinin 24 Ocak 2017 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile 28 Aralık 2018 tarihine kadar  1 yıl daha uzatıldığı görülmektedir.

Kamu hizmeti ile ilgili Asıl ve Sürekli görevlerin yürütülmesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’nda düzenlenmiştir. KKTC Anayasası’nın 120’nci maddesi uyarınca Devletin genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevler, kamu görevlileri eliyle yürütülmektedir. Kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzel kişilerinin, genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevler ise diğer kamu personeli eliyle yürütülmektedir. KKTC Anayasa’nın 121’inci maddesi ise kamu görevlileri ve diğer kamu personeli ile ilgili kuralları düzenlemektedir. Bu maddeye göre kamu görevlilerinin, yani, “asıl ve sürekli” görevlerde çalışanların atanmalarının, terfilerinin, nakillerinin ve disiplin işlemlerinin bağımsız bir organ olan Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yapılması gerekmektedir.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 2’nci maddesi söz konusu Yasanın kapsamını belirlemektedir. Bu maddenin 1’inci fıkrası uyarınca  Devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlerde çalışan genel ve katma bütçelerden veya bunlara bağlı döner sermayelerden maaş alanlara uygulanır. Bu kurumlarda sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar hakkında bu Yasada öngörülen özel kurallar uygulanmaktadır.

Söz konusu Yasanın 3’üncü maddesinde yer alan tefsire göre Kamu Görevlisi, Devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının genel yönetim ilkelerine göre yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevleri yerine getiren ve genel ve katma bütçelerle bunlara bağlı döner sermayelerden aylık veya maaş alan sürekli personeli anlatmaktadır. Bu Yasa amaçları bakımından Sürekli Personel, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevlere atanan, genel ve katma bütçelerden veya bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlardan aylık alan ve bu Yasada bundan böyle kamu görevlisi olarak anılacak olan kişileri kapsamaktadır.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 6’ıncı maddesi Kamu Hizmetlerinin yürütülmesi ve istihdam şekillerini düzenlemektedir. Bu Yasa amaçları bakımından "Sözleşmeli Personel" özel bir meslek ve uzmanlık öğrenim ve bilgisini gerektiren, kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği gibi belirli ayrıklı görevlerde kurumların, bu Yasadaki esaslara uygun olarak kuruluş ve görev yasaları veya tüzüklerinden alacakları yetkiye dayanılarak, geçici süreli ve sözleşme ile çalıştıracakları yerli ve yabancı kişileri anlatır. Bunların hizmete alınmaları ve sözleşmelerinin yenilenmesi ilgili kurumun önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca, sözleşme koşullarına bağlı olarak yapılır. Ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde veya başka bir ülkede emekliye ayrılan hiç kimse sözleşmeli personel olarak istihdam edilemez. Sözleşmeli personel ile imzalanacak sözleşmelerin süreleri her defa için 2 (iki) yılı aşamaz ve herhangi bir zamanda iptal şartını içerir. Sözleşmeli Personelin sınıf cetvelleri ile karşılığı olan maaşları, Maliye İşleriyle görevli Bakanlığın önerisi ile Bakanlar Kurulunca belirlenir.

KKTC Anayasası ve Kamu Görevlileri Yasası’nın ilgili hükümlerinden  anlaşılacağı üzere kamu kuruluşlarında, kamu hukukunun uygulandığı görevliler yanında, durumları özel hukukça düzenlenen sözleşmeli personel ve işçilerin çalıştırılabileceği ilkesini benimsemiştir. Başka bir deyişle, kamu kesiminde çalışanların tümü “kamu görevlileri” sayılmamaktadır. Buradan, sözleşmeli personelin kamu hizmetlerinin yürütüldüğü istihdam şekillerinden biri olmakla birlikte kamu görevlisi olmadığı sonucuna varılmaktadır. Kamu Görevlileri, kamu hizmetlerinin gerektirdiği asıl ve sürekli görevleri yerine getirmektedirler. Bu ilkelere göre Kamu Hizmetlerinde geçici süreli ve sözleşme ile çalışanlar, “sürekli” hizmetlerde çalıştırılmadıkları ve Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından atanmadıkları için kamu görevlisi sayılmazlar.

Bu noktadan hareketle, Sayın Mukaddes Turan’ın ödev ve sorumluluklarının, genel hakları ve uyması gereken yasakların Kamu Görevlileri Yasası çerçevesinde belirlenmediği görülmektedir. Sayın Turan sosyal güvenlik hakları açısından

16/1976 sayılı  KKTC Sosyal Sigortalar Yasası ile 34/1993 sayılı İhtiyat Sandığı Yasasının öngördüğü kurallara tabidir. Sayın Turan gibi sözleşmeli çalışan personel için işçi ve işveren ilişkileri, temel olarak 22/1992 sayılı İş Yasası çerçevesinde düzenlenmekle birlikte kamu görevlilerinin tabi olduğu bazı hak, ödev ve yükümler, iş sözleşmelerinde belirtilmesi koşuluyla söz konusu personel içinde geçerli olur.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 36’ncı maddesi siyasal faaliyette bulunma yasağını düzenlemektedir. Kamu görevlileri, Seçim ve Halkoylaması Yasası kuralları saklı kalmak koşuluyla, siyasal partilere üye olamazlar ve siyasi etkinliklerde bulunmak ve herhangi bir siyasal partinin veya kişinin yararını veya zararını amaçlayan bir davranış veya eylemde bulunmak için görevlerini kötüye kullanamazlar.

Yapılan soruşturma neticesinde Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Sayın Olgun Amcaoğlu, Sayın Mukaddes Turan’ın herhangi bir partiye üyeliği ile ilgili bir bildirim alınmadığı, mesai saatleri ve/veya kurum içerisinde siyasi herhangi bir faaliyette bulunduğuna dair hiçbir belge veya kanıt bulunmadığı, konu şahsın farklı hükümetler döneminde uyum içerisinde çalıştığı ve hiçbir personel ve/veya amiri ile problem yaşamadığı yönünde bilgi vermiştir.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nda Kamuda sözleşmeli personel istihdam edilirken istihdam edilecek kişilerin herhangi bir siyasi partiye üye olmaması gibi bir koşul aranmamaktadır. Bu noktadan hareketle Sayın Mukaddes Turan’ın bir partiye üye olması sözleşmesine aykırı değildir ve/veya konu şahıs bir partiye üye olması halinde Sözleşmeli Personel olarak istihdam edilemeyeceği anlamına gelmemektedir.

Sayın Mukaddes Turan’ın 7 Ocak 2016 tarihli İş Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi tahtında amirlerinin direktifi altında Başbakanlık’ta Kıbrıs Türk toplumunun sosyal etkileşim alanları ve yansımaları ile sosyal ilişkilerin düzenlenmesi konularında çalışma ve araştırmalar yapmakla ve Müsteşarlar ile Daire Müdürünce veya onlar tarafından yetkili kılınan makamlar tarafından kendisine verilecek diğer görevleri ve talimatları ilgili mevzuata uygun olarak ifa etmekle görevlidir.

Sayın Mukaddes Turan Sofya “SV. Kliment Ohridski” Üniversitesi Felsefe Fakültesi Sosyoloji Bölümü mezunu olup bir Sosyologtur. Sayın Turan ihtisasını da bu alanda yapmıştır. Kamuda sözleşmeli olarak istihdam edilen personelin 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nda sözleşmeli personel için  tanımlanan niteliklere haiz olması gerekmektedir. Sayın Turan’ın almış olduğu eğitimin ve/veya niteliklerinin özel bir meslek ve uzmanlık öğrenim ve bilgisini gerektiren, kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği gibi belirli ayrıklı görevler ifa edebileceğini gösteren herhangi bir belge ve/veya evrak tarafımıza gönderilmemiştir. Her hâlükârda Sayın Turan’ın KKTC Başbakanlığı bünyesinde kalkınma planı, yıllık program ve/veya iş programlarında önemli projeler hazırlamadığı aşikardır. Sayın Turan’ın sözleşmesinde belirtilen görev tanımına bakıldığında “Kıbrıs Türk toplumunun sosyal etkileşim alanları ve yansımaları ile sosyal ilişkilerin düzenlenmesi” konusunda araştırmalar yapmak olarak belirtilmiştir. Bu tanım konu şahsın almış olduğu eğitimle uyumlu görünse de açık ve/veya anlaşılır değildir ve/veya bugüne kadar Başbakanlık’ta uzmanlığı ile ilgili ne tür bir iş yaptığı belli olmamakla birlikte sözleşmesinde belirtilen görevi yürütmediği açıktır.

Sayın Mukaddes Turan gibi kamuda sözleşmeli olarak istihdam edilen birçok kişi  işe alınırken işe uygunlukları ve/veya iş için uzmanlıklarının olup olmadığı dikkate alınmamaktadır. Başka bir anlatımla, insan kaynakları politikasına uygun şekilde her yıl işgücü tespiti yapılıp belli bir programa bağlı olarak değil, istihdam edilmek istenen kişilerin öğrenim durumuna göre işler ve sözleşmeler düzenlenerek herhangi bir sınava tabi tutulmadan istihdamlar yapılmaktadır. Bu nedenle “Adama göre iş değil işe göre adam” kuralı hayata geçirilmelidir. Bu durum Kamu Hizmeti Komisyonu’nun münhal açıp, liyakata göre atama yapmasının ve/veya Kamu’nun ihtiyacı olan iş gücünün ne olduğunun saptanmasının önünü tıkamaktadır.

Sayın Mukaddes Turan’ın sözleşmesinde belirtilen görevi yürütmediği açıktır ve/veya hangi görevi yürüttüğüne dair elimizde yeterli bir bilgi bulunmamakla birlikte kendisine amirleri tarafından verilen görevleri layıkıyla yerine getirdiği belirtilmektedir. Sayın Turan’ın,  sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmek için 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasında tanımlanan nitelikleri taşıması gerekmektedir. Sayın Turan 7/1979 sayılı Yasada belirtilen nitelikleri taşımadığı cihetle istihdam edilmesi Yasa’nın ilgili hükümlerine aykırıdır.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası kuralları uyarınca belli uzmanlık alanları dışında sözleşmeli personel olarak istihdam edilenlerin sözleşmelerinin sürekli olarak yenilenmesi mezkûr Yasaya aykırıdır.

Sayın Taner Şeref, Sayın Mukaddes Turan’ın Başbakanlık’ta birlikte görev yapmış oldukları odada sigara içtiğini iddia etmiştir.

44/2008 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası’nın 9’uncu maddesinin 1’inci fıkrası tahtında Kamu Hizmet Binalarının kapalı alanlarında (yemekhane, kabul ve bekleme salonu, tuvalet, banyo, koridor, merdiven ve asansörleri dahil) tütün ürünlerinin içimi tümüyle yasaktır. Aynı Yasanın 21’inci maddesi “Kamu hizmet binalarında, o kurumun en üst düzeydeki amiri, bulunduğu kurum içerisinde bu Yasanın uygulanmasını gözetmek ve sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla personeline gerekli uyarıları yapmak ve gerekmesi halinde Bakanlığı denetime çağırmakla görevlidir.

Yapılan soruşturma neticesinde, Sayın Olgun Amcaoğlu Sayın Mukaddes Turan’ın bina içerisinde sigara içmesinin mümkün olmadığını, Tütün Ürünlerinin Zararlarından Korunma ve Denetim Yasası’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Başbakanlık binası içerisinde hiçbir personelin ve/veya kişinin aykırı bir hareket ve/veya tutum içerisinde olmadığını belirterek İdare’nin söz konusu Yasa’nın kurallarına uyulması için Başbakanlık Personeline uyarı niteliğinde 4 Nisan 2014 tarihli bir duyuru yayınladığını belirtmiştir. Söz konusu Duyuru’da kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında, yemekhane, kabul ve bekleme salonu, tuvalet, koridor, merdiven ve asansörleri dahil tütün ürünlerinin içimi tümüyle yasaklanmış olduğu hususu kamu personeline bildirilmiştir. Yine söz konusu yerlerde tütün ürünü tüketen kişilerin bir suç işlemiş olacakları ve haklarında idari para cezası uygulanacağı hususu personelin bilgisine getirilmiştir.

Bu itibarla Sayın Mukaddes Turan’ın Başbakanlık’ta görev yaptığı odada sigara içtiğine ve/veya Başbakanlığın bu konuya göz yumduğuna dair bir bulgu tespit edilememiştir.

 

 

Sayın Taner Şeref,  9 Eylül 2016 tarihli bir yazıyla Başbakanlık’tan uzaklaştırılarak YÖDAK’a nakledildiğini iddia etmiştir.

7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 76’ncı maddesinin 1(A)(B) fıkraları  tahtında Personel Dairesi gerekli gördüğü hallerde ve hizmetin daha iyi yürütülmesini sağlamak amacıyla, bu Yasada yer alan İdari Hizmetler Sınıfına bağlı İdare Memurlarının, Kitabet Hizmetleri Sınıfına bağlı Kitabet Memurlarının ve Odacı ve Şoför Hizmetleri Sınıfına bağlı Odacı ve Odacı Şoförlerin nakillerini, ilgili kurumla da istişare ederek, Kamu Hizmeti Komisyonundan ister. Hizmet sınıflarının dışında kalan kamu görevlilerinin bir yerden başka bir yere nakillerini ise, bağlı bulundukları kurumlar, gerekli gördükleri hallerde ve hizmetin daha iyi yürütülmesini sağlamak amacıyla, Kamu Hizmeti Komisyonundan isterler. Yine, aynı Yasa maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, Personel Dairesi bu Yasada yer alan İdari Hizmetler Sınıfına bağlı İdare Memurlarının, Kitabet Hizmetleri Sınıfına bağlı Kitabet Memurlarının ve Odacı ve Şoför Hizmetlerine bağlı Odacı ve Odacı şoförlerin ikamet değişikliği gerektirmeyen nakillerini ilgili kurumla da istişare ederek, kurumların ilgili hizmet sınıfında yer alan söz konusu kadroların toplam sayısını aşmamak koşuluyla, ilgili kadroların derecelerinde öngörülen kadro sayılarına bakılmaksızın hizmetlerin niteliğine göre kurumların ihtiyacını da dikkate alarak yapar.

Personel Dairesi Müdürü Sayın Nesligül Onurel, Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu’nun, dönemin Başbakanı Sayın Özkan Yorgancıoğlu’na hitaben bir yazı yazdığı, bu yazıda personel konusunda ciddi eksiklikler olduğuna değinilerek idare memuru talebinde bulunduğu, YÖDAK Başkanının birçok kez idare memuru görevlendirilmesiyle ilgili Personel Dairesine de sözlü talepte bulunduğu, KKTC Başbakanlığının ise farklı dönemlerde konu şahsa ihtiyaç duyulmadığını Personel Dairesine sözlü olarak ilettiklerini ve Sayın Taner Şeref’in nakil işlemlerinin bu nedenle yapıldığını belirtmiştir.Sayın Amcaoğlu, Sayın Taner Şeref’in işe devam konusunda, iş arkadaşları ile takım çalışmasında ve amirleri ile sıkıntılar yaşadığını belirterek, Başbakanlık’taki yoğun iş temposunun kendisine ağır ve yorucu geldiğinin görüldüğünü, rahatsızlığı da göz önünde bulundurularak 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 76’ncı maddesindeki usul ve esaslara uygun olarak Yüksek Öğretim Denetleme ve Akreditasyon Kurumu’na naklinin gerçekleştirildiğini belirtmiştir.

KKTC’de sözleşmeli personel olarak istihdam edilen birçok kişinin asıl ve sürekli görevlerde yıllarca çalıştırıldıkları bir gerçektir. Bu durumun 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasındaki  “Sözleşmeli Personel” tanımına uygun olmadığı ve Yasa maddesinin hem sözleşmeli personel istihdam edilirken hem de istihdam edilen personele görev verilirken amacına göre kullanılmadığı da açıktır. Kamuda ihtiyaç olan alanlarda münhal açmak yerine personel ihtiyacının liyakata göre atanmayan “Sürekli Sözleşmeli Personel” aracılığıyla doldurulmaya çalışılması hatalıdır ve/veya ilgili Yasa’nın ruhuna aykırıdır. Şöyle ki, bu şekilde yapılan istihdamların Anayasanın 8’inci maddesi olan “Eşitlik” ilkesine ve 72’nci maddesi olan “Kamu Görevine Girme Hakkı’na” uygun olmamasıdır. KKTC Anayasası’nın 72’nci maddesinin 2’nci fıkrası tahtında Hizmete alınmada, ödevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez. Kamu görevine girmek için başvurma her yurttaşın Anayasal hakkıdır. Kamu görevine girmek için  Kamu Yeterlilik Sınavını geçip de kadroların açılmasını bekleyen yüzlerce kişi varken, söz konusu kişilere fırsat eşitliği tanımadan, yetenekleri herhangi bir teste tabi tutulmadan sözleşmeli personel istihdam etmeleri KKTC Anayasası’nda belirtilen eşitlik ilkesine ters düşmektedir. Öte yandan kadroya bağlanmış asıl ve sürekli görevlerde çalıştırılan çok sayıda sözleşmeli personelin kamu görevlisi güvencelerinden ve sendikal haklardan yoksun oldukları görülmektedir. Her yıl iş sözleşmelerinin yenilenip yenilenmeyeceği ile ilgili kaygılar taşıyan, çalışma ve görev güvencesi bulunmayan personelin görevini yasaların öngördüğü biçimde sürdüreceğini varsaymak aşırı iyimser bir yaklaşım olmaktadır. Bu nedenle, Kamu görevlerinde sözleşmeli olarak çalışacak personelin, belli bir proje, görev veya iş için istihdam edilmesi, söz konusu personelin niteliklerinin 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasındaki sözleşmeli personel tanımındaki niteliklerle örtüşmesi ve söz konusu iş tamamlandığı tarihten itibaren sözleşmelerinin yenilenmemesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasında belirtilen amaçlara uygun bir şekilde sözleşmeli personel istihdam edilmesi kamu hizmetlerindeki istikrarın ve çalışma barışının sağlanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.Sayın Taner Şeref’in, YÖDAK’a nakledilirken ikametini değiştirmesi gerekmediğinden 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasasının 76’ncı maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, Personel Dairesinin İdari Hizmetler sınıfına bağlı İdare Memurlarının ikamet değişikliği gerektirmeyen nakillerini ilgili kurumla da istişare ederek yapması ilgili mevzuata uygundur ve/veya Yasa’nın 76’ncı maddesinin 2’nci fıkrasına aykırı değildir.

 

       Emine DİZDARLI

Yüksek Yönetim Denetçisi

          (Ombudsman)

 

 

Print
Yayınlanma tarihi: Şub 15, 2018,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv