Dairemize başvuruda bulunan KKTC vatandaşı Sayın Yasemin Manga, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Sayın Hamit Manga ile 21 Aralık 2009 tarihinde evlendiklerini, 2011 yılı itibarıyla eşinin KKTC İçişleri Bakanlığı, Muhaceret Dairesi Müdürlüğüne iki kez vatandaşlık için başvurduğunu ancak kendisine vatandaşlık verilmediğini, 2010 yılında Sayın Hamit Manga’nın işlediği bir suçtan dolayı 17 ay hapis cezasına çarptırıldığını, cezasını çekip cezaevinden çıktıktan sonra takriben Mart 2011 tarihinde dönemin Muhaceret Dairesi Müdürü Sayın Hasan Hacılar tarafından Muhaceret Dairesi Müdürlüğüne çağrıldığını, kendisinden “eşi Hamit Manga’nın herhangi bir suç işlemesi durumunda ihraç edilmesine herhangi bir itirazı olmayacağına” dair bir taahhüt talep ettiğini, bu talep doğrultusunda bir beyan verdiğini, eşi Sayın Hamit Manga’nın 2016 yılında işlediği bir suçtan dolayı hapis cezası aldığını, cezasını çekmesini müteakip 18 Kasım 2016 tarihinde ihraç edildiğini belirterek eşine vatandaşlık verilmemesinin ve sınırdışı edilmesinin yasal çerçevede soruşturulması için Dairemizden yardım talebinde bulunmuştur.
Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor tanzim edilmiştir.
Sayın Yasemin Manga ve Sayın Hamit Manga 21 Aralık 2011 tarihinde Lefkoşa’da evlendiler. Bu birlikteliklerinden 1 Nisan 2007 doğumlu Hayat isminde bir kızları ve 8 Haziran 2015 doğumlu Mutlu ve Ekin isminde ikiz erkek çocukları vardır. Söz konusu kişiler aile yuvalarını Laleli Cami Sokak No:24 Lefkoşa adresinde kurdular ve orda ikamet etmeye başladılar.
Sayın Hamit Manga uyuşturucu madde tasarrufu suçundan Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesince 1345/10 sayılı davada yargılanarak suçlu bulundu ve 6 Nisan 2010 tarihinde 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı. KKTC İçişleri Bakanlığı, Muhaceret Dairesi Müdürü, Sayın Hamit Manga’nın 2 yıllık hapis cezasını tamamlamasının ardından hakkında tutuklama-ihraç emri düzenlenmesini uygun bulmamıştır. Muhaceret Dairesi Müdürü Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 14’üncü maddesinin kendisine verdiği takdir yetkisini Sayın Hamit Manga’nın sınırdışı edilmemesi yönünde kullanmıştır. Ancak takdir yetkisini kullanırken konu şahsın KKTC yurttaşı bir kişi ile evli olmasının yanında bir daha suç işlemeyeceğine ve hapis cezasına mahkûm edilmesi halinde ihraç edilmeyi kabul ettiğine dair ondan aldığı yazılı beyanı göz önünde bulundurduğu tespit edilmiştir.
Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 4’üncü maddesi tahtında İçişleri ile görevli Bakan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Baş Muhaceret Memurudur. Ancak Yasa uyarınca çıkarılan herhangi bir Tüzük gereğince kendisine verilen görev ve yetkilerin tümünü veya herhangi birini, Bakanlığın herhangi bir memuruna devredebilir.
Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasasının 6’ncı maddesinin 1’nci fıkrasının (d) bendi tahtında bir kişinin yasaklı göçmen olması veya sayılması için, söz konusu maddede belirtilen suçları işlemesi, mahkum edilmesi, hapislik cezasına çarptırılması, cezasının affedilmemiş olması, kasten adam öldürme veya işlediği başka bir suçla ilgili koşullar dolayısıyla Muhaceret Memurunca istenmeyen bir göçmen sayılan herhangi bir kişi olması gerekmektedir.
Aynı Yasanın 14’üncü maddesi tahtında Baş Muhaceret Memuru yasaklı göçmen sayılan herhangi bir yabancının veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sınırlı bir süre kalmak üzere izinli olarak giren, ancak o süre bittikten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kalmaya devam eden herhangi bir kişinin veya 6’ncı maddenin (1)’inci fıkrasının (i) bendinde gösterilen kategoriye giren herhangi bir kişinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sınır dışı edilmesini ve bu arada, sınır dışı edilinceye kadar muhafaza altında alıkonmasını emredebileceğini düzenlemektedir. Mezkur Yasa maddesi Muhaceret Dairesi Müdürüne yasaklı göçmen statüsünde olan bir kişiyi sınır dışı edip etmeme konusunda takdir yetkisi verildiği anlaşılmaktadır.
27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesi hukuka uygun davranma yükümlülüğünü düzenlemektedir. Söz konusu maddenin 4’üncü fıkrasına göre, İdareye mevzuatta takdir yetkisi tanınması, keyfi karar alma olanağı vermez. İdarenin bu yetkisini eşitlik ilkesine, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olarak kullanması gerekmektedir. Takdir yetkisi hukuki bir yetki olduğundan hukukun çizdiği sınırlar içinde kullanılır. İdare takdir yetkisini kullanırken, Anayasaya ve Yasalara uygun davranmalıdır.
KKTC İçişleri Bakanlığı nezdinde yapılan soruşturmada Sayın Hamit Manga’nın vermiş olduğu beyanla aynı içerikte bir beyanın ve/veya taahhütün Sayın Yasemin Manga tarafından da verildiği Muhaceret Dairesi Müdürlüğü nezdindeki kayıtlarda görülmektedir. Söz konusu beyanın içeriği incelendiğinde “Ben Yasemin Manga eşim Hamit Manganın herhangi bir suç işlemesi halinde ihraç edilmesine itirazım yoktur” şeklindedir. Bir beyanın veya taahhüdün geçerli olabilmesi için öncelikle hukuken geçerli taahhüdün olması gerekir. Sayın Yasemin Manga ve eşi Sayın Hamit Manga tarafından Muhaceret Dairesi Müdürüne verilen Beyannamelerin kişilik haklarına ve kamu düzenine aykırı olmaması gerekir. Keza, Muhaceret Dairesi Müdürü’ne verilen Beyannamelerin konusu emredici kurala ve Yasaya aykırı olmamalıdır veya hukuken emredilen kurallara uymak zorundadır. Hak arama özgürlüğünden kimse yoksun bırakılamaz veya hayatını bu şekilde taahhüt altına koyamaz. Böyle bir gereklilik Yasada olmamasına rağmen veya söz konusu Beyannamelerin hukuki geçerliliği olmamasına rağmen söz konusu Beyanlar kişiler aleyhinde kullanılmış ve Sayın Hamit Manga ihraç edilmiştir. İdare, sebep unsurundaki takdir yetkisini kullanırken, bu yetkisini Yasalara ve Yasalar yanında KKTC Anayasası’na uygun bir şekilde kullanması gerekmekte idi.
Sayın Yasemin Manga konu beyanları kendi istekleriyle vermediklerini ve bu beyanları vermeye mecbur bırakıldıklarını iddia etmiştir. Sayın Yasemin Manga mezkûr beyanatları verdikleri 30 Mart 2011 tarihinde bir çocuğu olduğunu, herhangi bir geliri olmadığını, eşinin sınır dışı edilmesinin kendisini çok zor duruma sokacağını ilgili tarihte eşi hakkında tutuklama-ihraç emri düzenlenmediği için konu beyanatların aleyhlerine kullanılacağını düşünmedikleri için verdiklerini belirtmiştir. Mezkûr beyanların Sayın Hamit Manga’nın hapis cezasını tamamlamasının ardından verilmiş olması, konu şahısların bu beyanları nasıl bir ruh hali ile verdiklerini ve/veya vermeye mecbur bırakıldıklarını ortaya koymaktadır. Kişi veya kişileri bu şekilde korku veya baskı ile irade beyanı vermeye yönelten iradenin oluşumu sakat olur. Muhaceret Dairesi Müdürü’nün Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 14’üncü maddesi tahtında kendisine verilen takdir yetkisini kullanarak aile birliğinin tesis edilmesi için Sayın Hamit Manga’yı ilk etapta sınırdışı etmemesi hukuka uygun olmakla birlikte konu idari işlem yapılırken mezkûr beyanatların da gerekçe olarak gösterilmesi KKTC Anayasasının 17’nci maddesine aykırıdır.
Sayın Hamit Manga 2016 yılında Lefkoşa’da bir kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesinden dolayı Lefkoşa Kaza Mahkemesinde ikame edilen 2205/2016, 2588/2016 ve 8917/2016 sayılı davalar sonucunda 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Bunun üzerine Muhaceret Dairesi Müdürü 11 Kasım 2016 tarihinde tutuklama-ihraç emri uyarınca Merkezi Cezaevinden tahliyesine müteakip Sayın Hamit Manga sınırdışı edilmiş ve ülkeye girişi yasaklanmıştır. Muhaceret Dairesi Müdürü sınırdışı kararını verirken konu şahsın suç işlemeyi alışkanlık haline getirdiğini, KKTC yurttaşı bir kişi ile evli olması sebebiyle bir defaya mahsus kendisine bir fırsat verildiğini, buna rağmen suç işleyerek hapis cezasına mahkûm olduğunu, Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası kuralları ve sonuçları hususunda daha önceden bilgilendirilmiş olduğunu gözönünde bulundurduğu belirtilmektedir.
Sayın Hamit Manga sınırdışı edilmeden önce ilki 6 Nisan 2011 tarihinde olmak üzere iki kez KKTC yurttaşlığının evlenme yolu ile kazanılmasının kaydı için İçişleri Bakanlığı Muhaceret Dairesine müracaat etmiştir.
25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasasının 7’nci maddesinin 2’nci fıkrası tahtında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı bir kadınla en az bir yıldan fazla evliliği olan ve birlikte yaşayan bir erkek, ikamet koşulu aranmaksızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını kazanır. KKTC Yurttaşlık Yasasının 7’nci maddesi uyarınca, KKTC yurttaşı bir erkek veya kadın ile evlenen kişilerin KKTC yurttaşı olarak kayıtları için sunacakları form Değiştirilmiş şekliyle AE 329/93 sayılı Yurttaşlık Tüzüğü’nün Birinci Ekinde bulunan Form IV şeklinde olur. Form IV incelendiğinde evlenme yolu ile vatandaşlığa başvurma hakkına sahip olan erkek veya kadın ile ilgili pasaport ve kimlik bilgileri gibi genel bilgiler ile evliliğin devam edip etmediğine dair KKTC Polis Muhaceret Bölüm Müdürlüğü, KKTC sınırları dışında ise KKTC Elçisi, KKTC Konsolosu ve KKTC Temsilcisi tarafından teyit edilmiş belge istenmektedir.
Söz konusu düzenlemeden anlaşılacağı üzere, KKTC yurttaşı Sayın Yasemin Boran ile evlenen T.C. Uyruklu Sayın Hamit Manga’nın KKTC yurttaşlığını kazanabilmesi için başvuruda bulunması ve evlendiği kişi olan Sayın Yasemin(Boran) Manga ile birlikte bir yıldan az olmayan bir süreyle birlikte yaşadığını kanıtlaması gerekmektedir.
Sayın Hamit Manga 6 Nisan 2011 tarihindeki müracaatının ardından, KKTC İçişleri Bakanlığı Muhaceret Dairesi Müdürlüğü, Polis Muhaceret Müdürlüğünden konu evliliğin paravan ve/veya anlaşmalı olup olmadığını araştırılmasını talep etmiştir. KKTC Polis Genel Müdürlüğü Muhaceret Müdürlüğü’nün 27 Temmuz 2011 tarihli raporunda Sayın Hamit Manga ve Sayın Yasemin Manga’nın ilk evlilikleri olduğunu, TC Uyruklu Sayın Hamit Manga’nın geçimini daimi surette sağlayacak bir işi olmadığını, iş bulduğu zamanlar çeşitli işlerde günübirlik çalışarak ayrıca kendi ailesinin katkıları ile yaşamını idame ettirdiğini, KKTC Vatandaşı Sayın Yasemin (Boran) Manga’nın ev hanımı olup geçiminin eşi ve eşinin ailesi tarafından sağlandığını, konu şahısların Laleli Cami Sokak No:24 Lefkoşa adresinde birlikte ikamet ettiklerini, evliliklerinin paravan evlilik olmadığını ancak Sayın Hamit Manga’nın bölge sakinleri tarafından sevilmediğini, devamlı surette bölge sakinleri ile huzursuzluk yaşadığı ve suç işlemeye meyilli birisi olarak tanındığını bildirmiştir. Ayrıca Polis Muhaceret Bölüm Müdürlüğü’nün Sayın Hamit Manga’nın talep etmiş olduğu KKTC vatandaşlığının bir süre bekletilmesinin uygun olduğu yönünde görüş belirttiği tespit edilmiştir.
Sayın Hamit Manga’nın ikinci müracaatı üzerine Muhaceret Dairesi Müdürlüğü Polis Genel Müdürlüğün’den görüş talep etmiş ve hazırlanan 11 Nisan 2013 tarihli ikinci raporda konu şahıs ile ilgili tekrardan yapılan araştırmada ve soruşturmada ilk raporla aynı bulgulara ulaşıldığını ve KKTC Vatandaşlığının kendisine verilmesinin uygun olmayacağı yönünde görüş verildiği tespit edilmiştir.
Sayın Hamit Manga’nın yapmış olduğu 6 Nisan 2011 tarihli müracaat, Yurttaşlık Tüzüğü’nün birinci ekinde bulunan KKTC Yurttaşlığının Evlenme Yolu ile Kazanılmasının Kaydı için Dilekçe (Form IV) uyarınca yapılmıştır. Yine Tüzüğe ekli Formda, evliliğin devam ettiğine dair teyit edici belge ekleneceği ve bu belgenin teyidinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, Polis Muhaceret Müdürlüğü tarafından yapılacağı düzenlemesi yer almaktadır. Mezkûr düzenleme göz önünde bulundurulduğunda, Polis Genel Müdürlüğü, Muhaceret Müdürlüğü sadece evlilik birliğinin devam ettiğini teyit etmeye yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bunun dışında herhangi bir güvenlik soruşturması yapacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu noktada belirtmekte yarar vardır ki, Polis Genel Müdürlüğü’nün yürütmüş olduğu soruşturmada Sayın Hamit Manga’nın yaşadığı bölge sakinleri tarafından sevilmeyen ve suç işlemeye meyilli bir kişi olduğu yönünde bulgulara ulaşılmış olsa dahi her iki polis raporunda da Sayın Hamit Manga ve Sayın Yasemin Manga’nın evliliklerinin paravan ve/veya gerçek olmayan bir evlilik olmadığı sonucuna varılmıştır. Bir başka deyişle Yasadaki 1 yıllık birlikte yaşama koşulunun mevcut olduğunu Polis Genel Müdürlüğü, Muhaceret Müdürlüğü yazdığı yazı ile teyit etmiştir. Bu noktadan hareketle, Sayın Hamit Manga Yurttaşlık Yasası’nın 7’nci maddesinin 2’nci fıkrası ve Yurttaşlık Tüzüğü’nün 7’inci maddesi uyarınca KKTC vatandaşlığı için aranan koşullara haiz birisi olduğu görülmektedir. Muhaceret Dairesi Müdürünün Polis Genel Müdürlüğü, Muhaceret Müdürlüğünden aldığı bilgiden ve yapılan bir nevi güvenlik soruşturmasına dayanarak vatandaşlık vermeme ve sınırdışı etme kararı tamamen usulsüzdür. Zira, evlilik yoluyla vatandaşlık kazanılmasına ilişkin kurallar olmasına rağmen tamamen Yasal mevzuata aykırı olarak veya Muhaceret Dairesi Müdürünün dikkate alması gereken kriterleri dikkate almayarak ve dikkate almaması gereken kriterleri dikkate alarak hatalı bir sonuca varmıştır.
Ayrıca, Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası altında çıkarılan Yabancılar ve Muhaceret Tüzüğü’nün (A.E 234, Aliens and Immigration Regulations 1949) 18’inci maddesi tahtında bir kişinin yasaklı göçmen olduğuna karar veren Muhaceret Memurunun böyle bir karar verdiğini kişiye bir ihbar (notice) ile bildirilmesi öngörülmektedir.
Tüzük gereğince İdare tarafından alınan yasaklı göçmen kararının bir ihbarla kişiye bildirilmesinin bir şekil şartı olduğu açıkça görülmektedir. Bu şekil kuralının amacı, söz konusu karardan etkilenecek kişiyi karardan haberdar etmek ve en doğal hakkı olan dava etme hakkını kullanmasına olanak sağlamaktır. Söz konusu tebligatın Sayın Manga’ya ihraç edilmeden önce Merkezi Cezaevinde yapıldığı görülmektedir.
Yurttaşlık Yasası ve Yurttaşlık Tüzüğünün 7’nci maddeleri KKTC’de ikamet koşulu bile aranmaksızın bir KKTC vatandaşı ile gerçek bir evlilik yapıp bir yıl süreyle birlikte yaşadığını ispat edebilen her yabancının vatandaş olabilmesini mümkün kılmaktadır. Yasa ve Tüzükteki bu açık boşluk, uygulamada önemli sıkıntılar yaratmakta ve Muhaceret Dairesi Müdürünü bir nevi hukuk yaratmaya teşvik ederek hukuka aykırı davranmaya yönlendirmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesi kendi içinde birbirleriyle bağlantılı dört hak barındırdığı ve bireyin özel hayatının, aile hayatının, haberleşmesinin ve konutunun keyfi müdahalelere karşı korunmasını öngörmektedir. Herkes, özel hayatına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 8’inci madde çerçevesinde aile hayatından sözedilebilmesi için, ailenin sadece evlilik temelinde ele alınamayacağını ve aile bağlarının fiili birliktelikleri de kapsayabileceğini ve bu konuda karar verirken pek çok faktörün dikkate alınabileceği belirtilmektedir. Örneğin: Çiftin birlikte yaşaması, ilişkilerinin uzunluğu ve birlikte sahip oldukları çocuk sayısının göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
KKTC İçişleri Bakanlığı Sayın Manga’nın durumunu değerlendirirken, sadece suç işlediği hususunu dikkate almış, Polis Genel Müdürlüğü’nün yazısında paravan bir evliliği olmadığı hususu yer almasına ve söz konusu evlilikten üç çocuk olmasına rağmen ihraç edilmiştir. Bu noktadan da anlaşılacağı üzere aile hayatına veya aile bütünlüğü kavramına hiçbir saygı gösterilmemiş ve söz konusu çocuklar 2016 yılından beridir babasız yaşamaya mahkûm edilmişlerdir. Bu itibarla, KKTC İçişleri Bakanlığı, Muhaceret Dairesi Müdürlüğü’nün söz konusu kararını yeniden tezekkür etmesi gerekmektedir.
Emine Dizdarlı
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)