Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol  Sayın Abdullah Ay hakkındaki Raporunu yayınladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol  Sayın Abdullah Ay hakkındaki Raporunu yayınladı.

                                                                                                                              

Sayın Abdullah Ay,  21 Eylül 2016 tarihinde KKTC İçişleri Bakanlığı, Muhaceret Dairesi Müdürlüğü’ne yurttaşlığa alınma başvurusunda bulunduğunu, aradan  beş yıl geçmesine rağmen herhangi bir sonuç alamadığını, Avukatı aracılığı ile 3 Kasım 2020 tarihinde KKTC İçişleri Bakanlığı Muhaceret Dairesi Müdürlüğü’ne yapmış olduğu Bilgi Edinme Başvurusu sonucunda, Muhaceret Dairesi Müdürlüğü tarafından 24 Kasım 2020 tarihinde kendisine cevap verildiğini, bahse konu cevabın tatmin edici olmadığını ve/veya hiçbir esasa ilişkin gerekçe verilmediğini iddia ederek konunun Dairemiz tarafından soruşturulmasını talep etmiştir

Sayın Abdullah Ay’ın başvurusu ile ilgili görüşü alınmak üzere dönemin KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarına 11 Mart 2021 tarihli ve OMB.0.00-03/00-21/35 sayılı yazımız gönderilmiştir.

Sayın Abdullah Ay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşlığı almak için 21 Eylül 2019 tarihinde  KKTC İçişleri Bakanlığı Muhaceret Dairesi’ne başvuruda bulunduğunu ancak kendisi ile ilgili Güvenlik Raporunun temin edilememesinden dolayı vatandaşlık işlemlerinin ileri götürülemediğini iddia etmektedir.

Sayın Abdullah Ay, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup 2005 yılından itibaren çalışma izni ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ikamet etmektedir. İlaveten Sayın Abdullah Ay’ın Girne Beylerbeyi’nde Taşınmaz Malı bulunmaktadır.

25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasasının Genel Olarak Yurttaşlığa Alınma koşulları 8’inci madde tahtında düzenlenmiştir. Şöyle ki:

 

 

 

(1) Yurttaşlığa alınmak isteyen ve aşağıdaki koşulları taşıyan yabancı bir kişi, Bakanlık Kararı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığına alınabilir;

(A) Kendi ulusal yasasına göre veya vatansız olması halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yürürlükteki yasalara göre reşit olmalıdır.

(B) Başvuru tarihinden geriye doğru Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde beş yıl kesintisiz ikamet etmiş olmalıdır. Yılda kırk günü geçmeyen kesintiler, kesinti sayılmaz.

(C) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yerleşmeye karar verdiğini davranışı ile teyit etmiş olmalıdır.

(Ç) İyi ahlak sahibi olmalıdır.

(D) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığı bulunmamalıdır.

(E) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kendisinin ve geçimi ile yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire ve işe sahip olmalıdır.

(2)   Yukarıdaki (1)'inci fıkra kuralları uyarınca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığına alınan bir yabancının eşi ve reşit olmamış çocukları da kendiliğinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını kazanırlar ve başvurmaları halinde gerekli işlemler tamamlanır.

 

 

 

 

Sayın Abdullah Ay, Muhaceret Dairesi’nin talep ettiği evraklarla birlikte bahse konu Yasa’nın 8’inci maddesine göre 21 Eylül 2016 tarihinde Muhaceret Dairesi’ne yurttaşlık başvurusunda bulunmuştur.

Yurttaşlık Yasasının  12'nci  maddesi tahtınde yurttaşlığa alınma başvurusunda bulunan kişi hakkında, bu Yasanın 25'inci maddesi uyarınca çıkarılacak Tüzük esaslarına göre soruşturma yapılarak gerekli koşulların bulunup bulunmadığı araştırılır.

Sayın Abdullah Ay, kendisi ile ilgili Güvenlik Raporunun 2019 yılında talep edildiğini, bahse konu Raporun İçişleri Bakanlığına ulaşmaması sebebiyle yurttaşlık işlemlerinin ileriye götürülmediğini, ayrıca KKTC Yurttaşlık Tüzüğü’nde “Güvenlik Raporu”’ndan bahsedilmediğini ve mevzuatta olmayan bir belgeye istinaden başvurusunun sonuçlanmamasının gayrı yasal olduğunu iddia etmektedir.

Dönemin KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarı'nın cevap yazısında, “Güvenlik Raporu, Güvenlik Kuvvetlerinden talep edilen, kişi hakkında hazırlanan genel bir rapordur. Yurttaşlığa alınacak kişiler etraflıca araştırılmakta, Türkiye Cumhuriyetindeki kayıtları da dahil incelenmektedir” şeklinde ifade kullanmıştır.

Konu ile ilgili yapılan soruşturmada 28 Eylül 2016, 3 Mayıs 2017, 18 Eylül 2018 ve 5 Temmuz 2019 tarihlerinde Muhaceret Dairesi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Sivil İşler Başkanlığına yazı yazarak anılan kişi hakkında gerekli görülecek soruşturmanın yapılarak sonucun Muhaceret Dairesine iletilmesi hususu ile ilgili yazı yazdığı tespit edilmiştir.

Sayın Ay’ın bir diğer iddiası ise KKTC Yurttaşlık Tüzüğü’nde “Güvenlik Raporu”’ndan bahsedilmediği, “İyi Hal Belgesi”’nden bahsedildiği dolayısı ile mevzuatta olmayan bir belgeye istinaden yurttaşlık işleminin sonuçlanmamasının gayrı yasal olduğu yönünde idi.

Yurttaşlık Yasanın 12’inci ve 25'inci maddeleri uyarınca çıkarılan KKTC Yurttaşlık Tüzüğü’nün 10’uncu maddesinin 4’üncü fıkrası gereği EK I–Forma VII’de belirtildiği şekilde Sağlık Kurulu raporu uyarınca, genel sağlık bakımından tehlike teşkil etmeyenlerin başvuruları kabul edilir ve kişinin iyi ahlâk sahibi olup olmadığı hususu Polis Genel Müdürlüğü Muhaceret Bölümünden sorulur ve bu Tüzüğün Birinci Ekindeki Forma VIII’de belirtildiği şekilde görüş alınır. Burada bahsi geçen “İyi Hal Belgesi” başvuru sırasında Muhaceret Dairesi tarafından talep edilen ve Polis Muhaceret Müdürlüğünden temin edilen Sabıka Kayıt Belgesidir.

Yapılan incelemede ilgili mevzuatta “Güvenlik Raporu” ile ilgili bir ibare bulunmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu rapor, Güvenlik soruşturması kapsamında bahse konu kişiler ile ilgili daha kapsamlı bir rapor olup hakkında rapor çıkan kişinin ülke güvenliği ile ilgili tehdit oluşturup oluşturmayacağı ve/veya yasaklı faaliyetlerde bulunup bulunmadığını vs. gibi bilgileri içeren kapsamlı bir rapordur.

Dönemin KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Sayın Abdullah Ay’a yazdığı 24 Kasım 2020 tarihli ve MHD.0.00-012/03-20/E.4777 sayılı yazısında “Gelinen bu aşamada yurttaşlığa alınma için (yurttaşlık iptali için açılmış emsal davalarda Yüksek İdare Mahkemesi tarafından) aranan şekil şartları yerine getirilmediğinden, adı geçenin yurttaşlık işlemleri ileri götürülememektedir” şeklinde ifade kullanmıştır.

 Dönemin KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarı cevap yazısında “Şekil şartı olarak, Güvenlik ve sağlık raporlarının olumlu gelmiş olması şartı aranmaktadır. Adı geçenin Güvenlik raporu sonucu gelmediğinden yurttaşlık işlemleri ileri götürülememektedir.” ifadesini kullanmıştır.

Yurttaşlık Yasası’nın 12’inci maddesi tahtında Yurttaşlığa alınma başvurusunda bulunan kişi hakkında, bu Yasanın 25'nci maddesi uyarınca çıkarılacak Tüzük esaslarına göre soruşturma yapılarak gerekli koşulların bulunup bulunmadığı araştırılır.

Yurttaşlık Yasasının 12’inci ve 25'nci maddeleri uyarınca çıkarılan KKTC Yurttaşlık Tüzüğünün amacı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığının kazanılması ve kaybedilmesinde kullanılacak başvuru formu, resmî belge ve buna benzer evrağın şekil ve usul esaslarının tespiti ile kişilerle ilgili soruşturma ve ihbar yönteminin tespiti ile yurttaşlıkla ilgili yapılacak tüm işlemlerle ilgili kuralların tespitini yapmaktır.

Yurttaşlık Yasasının 12’inci ve 25'nci maddeleri uyarınca çıkarılan KKTC Yurttaşlık Tüzüğünün 10’uncu maddesinde Soruşturma Yöntemi ve Ek I Forma VI, VII, VIII ile ilgili kurallar düzenlenmektedir. Şöyle ki;

10.                             1. Yurttaşlık Yasasının 8’inci maddesi uyarınca KKTC yurttaşlığına alınma   isteminde   bulunacak kişiler; KKTC’de ikamet ettikleri süreyi tevsik eden bu Tüzüğün Birinci Ekindeki Forma VI’yi, Polis Genel Müdürlüğü Muhaceret Bölüm Müdürlüğü’nden temin ederek başvuruları ekinde, madde 9(1) uyarınca başvuru mercilerine sunmak zorundadırlar.

                                       2. (1)’inci fıkra uyarınca Forma VI’da belirtilenlerden kişinin 5 yıl ikamet süresini tamamlamamış olduğu anlaşılırsa, bu kişilerin        başvuruları kabul edilmez.

                                    3. 5 yıllık ikamet süresini tamamlayanların başvuruları kabul edilmeden önce, yurttaşlık yasasının 8’inci maddesinin (1)’inci fıkrasının      (D) bendi uyarınca, genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden hastalığının bulunup bulunmadığının tevsiki için bu kişiler Sağlık Kurulu’na sevk edilirler ve sağlık raporu talep edilir.

                                 4. EK I – Forma VII’de belirtildiği şekilde Sağlık Kurulu raporu uyarınca, genel sağlık bakımından tehlike teşkil etmeyenlerin başvuruları     kabul edilir ve kişinin iyi ahlâk sahibi olup olmadığı hususu Polis Genel Müdürlüğü Muhacereti Bölümünden sorulur ve bu Tüzüğün Birinci Ekindeki Forma VIII’de belirtildiği şekilde görüş alınır.

                                5. Yukarıdaki fıkralar uyarınca yetkili makamlardan temin edilen rapor ve görüş ile birlikte tamamlanan evrak, gereği yapılmak üzere İçişlerinden sorumlu Bakanlığa iletilir.

 

Sayın Abdullah Ay’ın ilgili mevzuatta “Güvenlik Raporu” ibaresi geçmediğini dolayısı ile Muhaceret Dairesi’nin “Güvenlik Raporu” gelmemesinin şekil şartı olarak gösterilmesinin gayrı yasal olduğunu iddia etmektedir.

İdari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olmak üzere beş unsuru bulunmaktadır. İdarenin objektif ve güvenilir biçimde faaliyetlerinin yürütülebilmesi için belirli şekil ve usul kurallarına uyması gerekmektedir.

Prof. Dr. Ender Ethem Atay’ın İdare Hukuku kitabında da belirttiği üzere “Şekil, bir idari işlemin hangi yoldan yapıldığını gösteren bir unsurdur. Bu anlamıyla şekil ilk olarak işlemi oluşturan iradenin dış dünyaya yansımasını ve ikinci olarak işlemin yapılması sırasında izlenen usulü gösterir. Şekil idare edilenler bakımından bir güvencedir ve aynı zamanda idare açısından da hem hukuka hem de hizmetin gereklerine uygun işlem tesis etmede yardımcı olan bir unsurdur.” (Sayfa 493, Ankara 2016).

Tüm yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve konu ile ilgili yapılan yazışmalar ışığında idarenin vatandaşlık müracaatı yapan bir kişi ile ilgili yerine getirmek zorunda olduğu diğer şartlara ilave Yasanın 8(1)(a) maddesinde belirtilen “İyi Ahlak sahibi olmak” koşulunun teyididir. Bu koşulun araştırılması Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde yapılmaktadır ve “Sabıka kayıt belgesi” ile düzenlenmektedir. İdareye yapılan müracaat vatandaşlık müracaatı olup, müracaatçı kişinin KKTC vatandaşlığından önce bir Devletin vatandaşı olduğu veya bu meselede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu kesindir. Bahse konu Yasanın aradığı iyi ahlak sahibi olma kriterine haiz olup olmadığının araştırılması elbette kendi ülkesinin resmi kayıtlarına bakılması suretiyle sağlıklı bir netice elde edilmesi mümkündür. Bu,  tüm ülke güvenliğini ilgilendiren araştırmalar ise Güvenlik Kuvvetleri aracılığı ile yerine getirilmektedir.  Güvenlik Kuvvetleri tarafından tanzim edilen “Güvenlik raporu” koşullar içerisinde belirtilmemekle birlikte Yasada düzenlenen iyi hal belgesi (sabıka kayıt belgesi) hazırlanabilmesi için gerekli bir hazırlık işlemidir. Dolayısı ile bu koşul lafsıyla değil, ruhuyla yorumlanmalıdır. Keza vatandaş yapılması muhtemel kişinin kendi ülkesindeki resmi kayıtları bilinmeden vatandaşlığa alınması kamu güvenliği açısından da risk oluşturabilecektir.

Sayın Abdullah Ay’ın başvurusu araştırılmıştır. Sayın Ay, 2005 yılından itibaren yani 15 yıldır çalışma izni ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ikamet etmektedir. İlaveten, Sayın Ay’ın Girne Beylerbeyinde taşınmaz malı olduğu ve ülkemizde yaşadığı süre içerisinde hiçbir vukuatı olmadığı saptanmıştır.

Sayın Abdullah Ay, 21 Eylül 2016 tarihinde yurttaşlığa alınmak için Muhaceret Dairesi Müdürlüğü’ne başvuruda bulunmuş ancak Güvenlik Raporu ilgili kuruma ulaşmadığı için başvurusu sonuçlanmamıştır.

Yaptığımız soruşturmada başvuru sonrası geçen 5 yıllık süre içerisinde Muhaceret Dairesi Müdürlüğü’nün Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Sivil İşler Başkanlığı’na 4 kez yazı yazarak rapor talep ettiği ancak bir cevap alamadığı tespit edilmiştir. Ayrıca dönemin KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Güvenlik Raporunun gelmeme nedeni hakkında bilgileri olmadığını ifade etmiştir.

25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası’nın 8’inci maddesi gereğince yabancı uyruklu kişilerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığına alınması, İçişleri Bakanlığı’nın uhdesindedir ve ancak Bakanlığın Kararı ile mümkündür. Kişilerin Yasada belirlenen yurttaşlığa alınma koşullarını sağlaması, başvurmaları halinde mutlak suretle yurttaşlığa kabul edilecekleri anlamını taşımamaktadır.

Ancak Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı 5 yıldır Muhaceret Dairesi’ne Sayın Abdullah Ay ile ilgili olumlu veya olumsuz bir Güvenlik raporu iletmediği için İdare burada söz konusu işlemi ileri götürememiştir.

İçişleri Bakanlığının yukarıda belirttiği gibi 4 kez Güvenlik Kuvvetleri Sivil İşler Başkanlığına yazı yazarak rapor talep etmiş olmasına rağmen bu yazılara cevap gelmemiş olması İdareyi vatandaşın işlemini neticelendirme yükümlülüğünden kurtarmamaktadır. İdare vatandaşın müracaatı ile ilgili olumlu veya olumsuz şekilde neticelendirmekle yükümlüdür. Dolayısı ile İdare yine devletin idari şeması içinde bulunan bir kurumdan cevap gelmemesi ile işlem yapmamayı gerekçe gösteremez. İdarenin yükümlülüğü müracaatı neticelendirmektir. Dolayısı ile idare işlemi olumlu veya olumsuz neticelendirmemekle hatalı davranmıştır.

 

 

        İlkan VAROL

Yüksek Yönetim Denetçisi

          (Ombudsman)

 

 

 

 

 

Print
Yayınlanma tarihi: Nis 5, 2023,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv