Sayın Taner Derviş, Eşdeğer Mal Hak Sahipleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı sıfatı ile Girne Karaoğlanoğlu bölgesi kıyı şeridindeki bazı uygulamalarla ilgili olarak Dairemize başvuruda bulunmuştur.
Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve rapor hazırlanmıştır.
Sayın Derviş başvurusunda, Girne Karaoğlanoğlu Pafta/Harita: XII/10.E1&E2’de kain 87/1/5/1 ve 87/1/5/2 numaralı parsellerin yeşil saha kapsamında olduğunu belirterek, söz konusu taşınmaz malların Bakanlar Kurulu Kararı ile Ekonomi ve Maliye Bakanlığı kullanımına verilmesinin ardından Maliye Bakanlığı’na bağlı Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğünce özel bir şahsa kiralanmasının Anayasa ve ilgili Yasa hükümlerine karşı yapılmış hile kapsamında olduğunu ifade etmektedir. Sayın Taner Derviş, bu görüşüne bağlı olarak söz konusu taşınmazın kiraya verilmesine ilişkin 14 Mart 2017 tarihli kira sözleşmesinin hukuken geçersiz olduğu düşüncesindedir.
Sayın Derviş aynı görüş ve iddiasını Girne Karaoğlanoğlu Pafta/Harita: XII/10.E1&E2’de kain 87/2/1/1/3 ve 85/4/1 parsel numaralı taşınmazların kiraya verilmesine ilişkin 25 Ekim 2017 tarihli kira sözleşmesi için de yinelemektedir. Sayın Derviş’e göre söz konusu sözleşmelerin kamu yararı gerekçesi ile sözleşme bitiminden önce iptal edilmeleri mümkündür.
Sayın Taner Derviş dilekçesinde, KKTC Anayasası’nın 159’uncu maddesi tahtında söz konusu arazilerin kamu alanı olarak muhafaza edilerek yapılaşmanın dışında tutulması, usulsüz yapılaşmaların ortadan kaldırılması ve kumsal şeridi ile yeşil alan özelliğinin korunması gerektiğini belirtmektedir. Sayın Derviş, söz konusu bölge yeşil alan olarak kabul edilmiyor ise ilgili taşınmazların Anayasa’nın ilgili hükümlerine göre eşdeğer kapsamına alınması ve yine Anayasa gereği bu taşınmazların mülkiyet hakkının devredilmesinde eşdeğer mal hak sahiplerine öncelik verilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Sayın Taner Derviş’in başvurusunda değindiği hususlardan bir diğeri de konuya ilişkin resmi makamlara yapmış olduğu müracaatlara yanıt alamaması ve kendi ifadesiyle usulsüz uygulamaların Devlet eliyle devam ettirilmiş olmasıdır.
Sayın Taner Derviş 25 Mayıs 2018 tarihinde Dairemize başvuruda bulunarak eşdeğer mal dağıtımı konusunda Anayasa’ya aykırı uygulamalar yapıldığını, ilgili Bakanlıklara bu konu hakkında pek çok kere yazı yazarak başvuruda bulunduğunu ancak bir sonuç alamadığını iddia etmiştir. Dönemin Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Sayın Emine Dizdarlı, Sayın Taner Derviş’in başvurusunu değerlendirmiş ve görüşlerini 6 Mayıs 2019 tarihinde yayımlanan Raporu ile açıklamıştır. Sayın Dizdarlı söz konusu Rapor ile, KKTC Anayasası’nın 159’uncu maddesi hükümleri ile 41/1977 sayılı İskân Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası kurallarına aykırı işlem yapılması ve KKTC Hukuk Dairesi’nin konuya ilişkin 13 Haziran 2017 tarihli görüşüne rağmen yapılan uygulamaların yarattığı mağduriyet konularında değerlendirmede bulunmuştur. Dönemin Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman)’ın 6 Mayıs 2019 tarihli Raporunda hali hazırda değerlendirilmiş olup aynı konuların yeniden soruşturulup değerlendirilmesinde kamu yararı görmemekteyim.
Sayın Taner Derviş’in başvurusunda konu edilen taşınmazların mülkiyet durumu ve ilk olarak hangi tarihte ve hangi kapsamda kiraya verildikleri araştırılmıştır. Yüksek İdare Mahkemesi’nin 83/98 sayılı kararında süreç şu şekilde anlatılmaktadır. “Eski adı Kameras Palas, yeni adı Kervansaray Apartmanları olan tesisler 9.9.1975 tarihinde 7256 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Turizme dönük bir şekilde çalıştırılmak üzere Vakıflar İdaresinin tahsisine verilmiştir.” Bakanlar Kurulu, 14.8.1991 tarihinde E-768-91 sayılı şu kararı almıştır:
- Karaoğlanoğlu Varaka/Harita XII/10/E.I ve E.II 91/2 (Yeni Kayıt) 87/1/4 ve 87/1/5 numaralı önergeye ekli harita yeşil ve boyanmış parsellerin KKTC Anayasasının 159. maddesi (1) (b) ve (3) fıkraları uyarınca Devletin mülkiyeti altında kalması ve eşdeğer maksatlarında kaynak teşkil etmemesi kaydı ile kamu yararına ayrılması.
- Karaoğlanoğlu Varaka/Harita XII/10/E.I ve E.II (Eski Kayıt) 91 nolu hali araziden geçip plaja ulaşan ve önergeye ekli haritada sarıya boyanmış 36’ genişliğindeki halen Kamu tarafından kullanılan yolun Kamu Yolu olarak Tapu ve Kadastro Dairesince haritalara işlenmesi ve tescili.
Daha sonra 24 Kasım 1993 tarihinde “Karaoğlanoğlu Kervansaray Binaları önünde, E-768-91 sayılı karar uyarınca kamu yararına ayrılan Yeşil Sahanın Ekonomi ve Maliye Bakanlığı Kontrol ve Yönetimine verilmesine ilişkin 1462/93 sayılı karar altında Bakanlar Kurulu Karaoğlanoğlu Kervansaray binaları önünde E-768-91 sayı ve 14.08.1991 tarihli kararın 1. maddesi ile Kamu yararına ayrılan alanın Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’nın tasarrufuna verilmesini” onaylamıştır.
Yüksek İdare Mahkemesi’nin 83/98 sayılı davanın kararında belirtildiğine göre bu kararlar hiçbir zaman YİM’e yakınma konusu edilmemiştir.
Söz konusu malları ilk kez kiralayan kişi olan Sayın Mehmet Savarona’nın bahse konu taşınmazları ilgili makamların sözlü izni ve muvafakatleri ile kullanmakta ve çalıştırmakta olduğu da yine aynı Kararda belirtilmektedir. 63/1993 sayılı Taşınmaz Hazine Malları (Kiralama ve Değerlendirme) Yasası ve Taşınmaz Malları Kiralama ve Değerlendirme Tüzüğü altında söz konusu yer, 15.7.1996 tarihli kira sözleşmesi tahtında Sayın Mehmet Savarona’ya kiraya verilmiştir.
Yüksek İdare Mahkemesi’nin 83/98 sayılı davanın kararında, 63/1993 sayılı Yasa’nın Devlete Kamu yararı doğrultusunda hazine mallarını kiralama yetkisi verdiğini, Devletin Ekonomi ve Maliye Bakanlığı nezdinde ve Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi vasıtasıyla kamu yararı gözeterek ilgili taşınmaz malları ilgili şahsa kiraladığı değerlendirilmektedir.
Pafta/Harita: XII/10.E1&E2 Parsel No. 87/1/5/1 ve 87/1/5/2’nin taşınmaz hazine malı olduğu ve 63/1993 sayılı Taşınmaz Hazine Malları (Kiralama ve Değerlendirme) Yasası tahtında Sayın Mehmet Savarona’ya kiraya verildiği 286/2014 sayılı Yüksek İdare Mahkemesi Kararı ile de sabittir.
Söz konusu taşınmaz mallar uzun yıllar Sayın Mehmet Savarona’nın kirasında kalmış ve Savarona Bungalov ve/veya Tatil Köyü ve Yelken Restoran olarak çalıştırılmıştır. Çeşitli nedenlerle uzun sürelerle boş kalan taşınmaz malları sonrasında Sayın İbrahim Mehmet Peri’nin devraldığı anlaşılmaktadır. Girne Karaoğlanoğlu Pafta/Harita: XII/10.E1&E2’de kain 87/1/5/1 ve 87/1/5/2 parseller ve içerisinde bulunan gayrimenkul, Başbakan Yardımcılığı ve Maliye Bakanı’nın DEM.0.00-375.10-16-2542 sayılı ve 30 Aralık 2016 tarihli onayı doğrultusunda, Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğü tarafından, 14 Mart 2017 tarihinde, 10 yıllık süre için Sayın İbrahim Mehmet Peri’ye kiralanmıştır.
Sayın Taner Derviş’in şikayetine konu Girne Karaoğlanoğlu Pafta/Harita: XII/10.E1&E2’de kain 87/2/1/1/3 ve 85/4/1 parsel numaralı taşınmazlar ise KKTC Bakanlar Kurulu’nun H(K-I)2491-2017 sayılı kararına uygun olarak Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi Müdürlüğü tarafından, 25 Ekim 2017 tarihinde, 25 yıllık süre için Sayın İbrahim Mehmet Peri’ye kiralanmıştır.
63/1993 sayılı Taşınmaz Hazine Malları (Kiralama ve Değerlendirme) Yasası’nın Hazine mallarının kiralanmasında karar verme yetkisinin açıklandığı 5’inci maddesi şu şekildedir;
Taşınmaz Hazine Malının kiralanmasına karar verme yetkisi
|
5. Devlete ait taşınmaz hazine malına yatırım yapma, hazine malını geliştirme veya değerini artırma amacıyla veya Devlet ekonomisine katkı sağlayacak bina veya tesislerin yapımı için ve/veya mevcutların geliştirilmesi için, taşınmaz hazine mallarını, gerçek ve tüzel kişilere kiralamaya, 12'nci maddede öngörülen kira süre ve koşullarına uygun olmak ve kamu yararı bulunmak koşuluyla, Bakanlık yetkilidir.
|
Yasa’nın tefsiri gereği sözü edilen Bakanlık Maliye Bakanlığı olup bu Yasa ile Devlete kamu yararı doğrultusunda hazine mallarını kiralama yetkisi verildiği yukarıda bahsi geçen mahkeme kararları ile de sabittir.
Hal böyle iken Sayın Taner Derviş’in şikayetine konu parsellere ilişkin hazırlanmış 14 Mart 2017 ve 25 Ekim 2017 tarihli kira sözleşmelerinin Anayasa ve Yasa hükümlerine aykırılık iddiasının yasal dayanaktan yoksun olduğu kanaatindeyim. Bu aşamada söz konusu sözleşmelerin yukarıda belirtilenler ve mahkeme kararları ışığında Anayasa’ya ve ilgili yasa hükümlerine aykırı olduğunu söylemek mümkün olmadığı gibi, iptal edilmeleri için gerekli yasal unsurlardan yoksun bulunmaktadırlar.
Sayın Taner Derviş’in bir diğer yakınma konusu ise konuya ilişkin resmi makamlara yapmış olduğu müracaatlara yanıt verilmemiş olmasıdır.
Sayın Taner Derviş başvurusunda “Girne Belediye Başkanı Sayın Nidai Güngördü ile Şehir Planlama Dairesi Müdürü Sayın Türkmen Yiğitcan’a imar kurallarına uygunluk ile ilgili yapmış olduğumuz müracaatlara yanıt alınamamıştır.” demektedir. Bu başvuruların neler olduğunu sorduğumuz zaman Sayın Derviş Dairemize iki adet dilekçe örneği göndermiştir. Bunlardan biri 12 Ocak 2021 tarihinde Girne Belediye Başkanlığına, diğeri de 10 Kasım 2020 tarihinde Şehir Planlama Dairesi Müdürlüğü’ne hitap yazılmış olup Sayın Derviş her iki dilekçe için de alındı belgesi ya da ilgili kurumlara bu dilekçeleri teslim ettiğine dair bir evrak sunmamıştır. Bu nedenle Sayın Derviş’in Girne Belediyesi ve Şehir Planlama Dairesi’ne yapmış olduğunu iddia ettiği müracaatların yasal süreye uygun biçimde cevaplandırılıp cevaplandırılmadığı hususunda değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Girne Belediye Başkanı ve Şehir Planlama Dairesi Müdürü’nden bu durumla ilgili bilgi talep edilmiştir.
Dönemin Girne Belediye Başkanı Sayın Nidai Güngördü, bir suretini Dairemize göndermiş olduğu 9 Mart 2022 tarihli Sayın Taner Derviş’e hitap yazısında, Sayın Derviş’in proje, ruhsat ve/veya ruhsata bağlı plan ve evrakların incelenmesi talebinin Belediye tarafından uygun görüldüğünü, Bilgi Edinme Yasası tahtında soracağı tüm soruların İmar Bölümü tarafından cevaplandırılacağını kaydetmiştir. Yazıda, Sayın Taner Derviş’in ilgili bölümden randevu talep ederek talebini iletmesi gerektiği belirtilmektedir.
Şehir Planlama Dairesi Müdür Muavini vekili Sayın Ali Öznur tarafından Dairemize iletilen 25 Mart 2022 tarihli yazıya göre Sayın Taner Derviş’in “ilgili mevzuatın gereğini yerine getirmek koşulu ile istediği belgelerin kopyasını temin edebileceği” kaydedilmektedir.
Dilekçe hakkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’nın 76’ncı maddesi tahtında düzenlenmiştir. Söz konusu madde şöyledir;
Dilekçe Hakkı
Madde 76
(1) Herkes, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında tek başına veya topluca, yetkili makamlara yazı ile başvurma ve bunların süratle incelenmesi ve karara bağlanması hakkına sahiptir.
Gerekçeye dayanacak olan bu karar, en geç otuz gün içinde, dilek ve şikayet sahibine yazılı olarak bildirilir. Böyle bir karardan zarar gören herkes veya otuz gün içerisinde kendisine bir karar bildirilmeyen her ilgili, dilek ve şikayet konusu hakkında yetkili mahkemeye başvurabilir.
(2) Yurttaşlar, tek başlarına veya topluca Cumhuriyet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılma biçimi yasa ile düzenlenir.
Anayasa’nın 76’ncı maddesinde açıkça belirtildiği şekilde herkes, kendisi veya kamu ile ilgili dilek veya şikayetleri hakkında tek başına veya topluca yetkili makamlara yazı ile başvurma ve bunların süratle incelenmesi ve karara bağlanması hakkına sahiptir. Gerekçeye dayanacak kararın, en geç otuz gün içinde dilek ve şikâyet sahibine yazılı olarak bildirilmesi gerekir.
Benzer şekilde 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 15’inci maddesi, özel kişilerin yetkili makamlardan istemde bulunmasına ilişkin usul ve kurallara açıklık getirmekte olup aşağıdaki gibidir;
Özel Kişilerin İstemleri
|
15.
|
(1)
|
Özel kişiler, kendileri veya kamu ile dilek ve şikayetleri hakkında, tek başına veya topluca, yetkili makamlara yazı ile başvurma ve idareden yetkisi içindeki bir konuda birel işlem yapmasını isteme hakkına sahiptir. İdare, kendisine yazı ile başvuran kişi ya da kişilere, üzerinde tarih bulunan bir alındı belgesi verir.
|
|
|
(2)
|
İstem, yetkili olmayan bir idareye yöneltilirse, kendisinden istemde bulunulan makam, istemi en geç beş iş günü içerisinde yetkili makama iletir ve istem sahibini yazılı olarak durumdan haberdar eder.
|
|
|
(3)
|
İdare, istemle ilgili kararını, en geç otuz gün içinde, gerekçeli olarak, başvuran kişiye veya kişilere yazılı olarak bildirir. Otuz günlük süre, istemin yetkili makama ulaşmasından itibaren hesaplanır. İdare, bu süre içerisinde yazılı ve gerekçeli yanıt vermeyi ihmal ederse, bundan dolayı doğacak zararları bu Yasadaki kurallar çerçevesinde gidermekle yükümlüdür.
|
|
|
(4)
|
İdare, yazılı ve gerekçeli bildirimde, kararına karşı, hangi süreler içinde, hangi hukuki yollara başvurulabileceğini belirtir.
|
Buna göre özel kişiler, kendileri veya kamu ile dilek ve şikayetleri hakkında, tek başına veya topluca, yetkili makamlara yazı ile başvurma ve idareden yetkisi içindeki bir konuda birel işlem yapmasını isteme hakkına sahiptir. İdare, kendisine yazı ile başvuran kişi ya da kişilere üzerinde tarih bulunan bir alındı belgesi verir. Başvurunun yapılmasında özel kişilerin ve başvuruları yanıtlama sürecinde İdarenin bağlı kalması gereken usullere de yine aynı maddede yer verilmiştir.
12/2006 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın 5’inci maddesine göre de herkes, bilgi edinme hakkına sahiptir. Yasa’nın 6’ncı maddesi uyarınca İdarenin bilgi verme yükümlülüğü bulunmaktadır. İdareden bilgi almak isteyen kişilerin uyması gereken usul ve karşılığında İdarenin bilgi talebini yerine getirmede izlemesi gereken kurallar da yine aynı Yasa tahtında düzenlenmiştir.
Tüm bu mevzuat çerçevesinde Sayın Taner Derviş’in Girne Belediyesi ve Şehir Planlama Dairesi’nden bilgi ve belge talep etme hakkı olduğu açıktır. Sayın Derviş’in İyi İdare Yasası ve Bilgi Edinme Hakkı Yasası kapsamında Girne Belediyesi ve Şehir Planlama Dairesi’ne ilgili Yasaların usullerine uygun biçimde yapacağı başvuruların cevaplandırılması ve yine Yasa kapsamında olan konularda bilgi talebinin yerine getirilmesi kendisinin bir vatandaş olarak tabii hakkıdır.
İlkan VAROL
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)