Sayın Yüksel Coşkun, eşi Memet Coşkun hakkında 2009 yılında tutuklama-ihraç emri düzenlendiğini ve yasaklı göçmen ilan edilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne girişinin yasaklandığını, konu tutuklama-ihraç emrinin kaldırılması için İçişleri Bakanlığına müracaat ettiğini ancak talebinin kabul edilmediğini iddia ederek konunun soruşturulması için Dairemize başvurmuştur.
Sayın Yüksel Coşkun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti uyruklu olup, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu Sayın Memet Coşkun ile 31 Mart 2010 tarihinde evlenmiştir. Konu şahıs üç çocuğu olduğunu, çocuklarından iki tanesi ve eşiyle birlikte Türkiye’de yaşadıklarını, diğer çocuğunun annesiyle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşadığını, burada üniversiteye başladığını ancak annesinin vefatından sonra tüm ailenin bir arada yaşayabilmesi için KKTC’ye dönmek istediklerini belirtmiştir. Ancak raporumuzu tamamlama aşamasında 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de Adıyaman merkezli bir deprem meydana gelmiştir. Bu depremde Sayın Yüksel Coşkun ve eşinin Hatay’da ikamet ettikleri evleri yıkılmıştır. Deprem olduğu sırada Sayın Yüksel Coşkun ve çocukları tatil için Kıbrıstaydılar. Hatay’a geri dönmediler. Sayın Memet Coşkun’un Hatay’da bir çadırkentte yaşamakta olduğu tespit edilmiştir.
Konuyla ilgili görüşleri alınmak üzere Muhaceret Dairesi Müdürüne 13 Ekim 2022 tarih ve OMB.0.00-03/00-22/174 sayılı yazımız ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarına 27 Ekim 2022 tarih ve OMB.0.00-03/00-22/178 sayılı yazımız gönderilmiştir. Muhaceret Dairesi Müdürü 18 Ekim 2022 tarih ve MHD.0.00-012/99-22/E.6943 sayılı yazıyı, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ise 2 Kasım 2022 tarih ve İBK.0.00-084/01-22/E.8559 sayılı yazıyı Dairemize göndermiştir.
Sayın Erhan Akar cevabi yazısında Sayın Memet Coşkun’un “Ambar açmak vs” suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığını ve hakkında tutuklama-ihraç emri düzenlendiğini belirtmiştir.
Sayın Yüksel Coşkun’un İçişleri Bakanlığı’na herhangi bir müracaatı olup olmadığını soruşturmak için İçişleri Bakanlığı Müsteşarına sorular yöneltilmiştir. İçişleri Bakanlığı Müsteşarı, Sayın Yüksel Coşkun’un 11 Eylül 2019 tarihli dilekçesi ile eklerini ve dönemin İçişleri Bakanlığı Bakanlık Müdürünün konu şahsın dilekçesine vermiş olduğu 10 Ekim 2019 tarih ve İBK.0.00-012/01-19/E.8813 sayılı cevabı göndermiştir. Konu yazı şu şekildedir; “…………Yapılan araştırma sonucunda, söz konusu kişinin “Ambar açma vs” suçundan 1 yıl hapis cezasına mahkûm olduğunun Muhaceret Dairesine bildirilmesi üzerine kişi aleyhine Tutuklama-İhraç emri düzenlendiği tespit edilmiştir.
Yukarıda belirttiğimiz nedenden dolayı söz konusu kişi hakkında alınan Tutuklama-İhraç Emrinin kaldırılması Bakanlığımızca uygun görülmemiştir. ………..”
Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 2’nci maddesinin (1)’inci fıkrası, “yasaklı göçmeni” tanımlamaktadır. Yasadaki tefsire göre “yasaklı göçmen” , bu Yasa kuralları uyarınca Kıbrıs’a girişi yasaklanmış göçmen sayılan kişiyi anlatır. Kimlerin “yasaklı göçmen” ilan edilebileceği 6’ncı maddede düzenlenmektedir. Bu maddede tanımlanan kişilerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne girmelerine izin verilmez. Söz konusu 6’ncı maddenin (1)’inci fıkrasının (d) bendi; “Kasten adam öldürmekten hüküm giyen veya işlediği bir suçtan mahkûm edilerek bir süre hapis cezasına çarptırılan ve cezası kayıtsız koşulsuz affedilmemiş bulunan ve kasten adam öldürmekle veya işlediği suçla ilgili koşullar dolayısıyla Muhaceret Memurunca istenmeyen bir göçmen sayılan herhangi bir kişi” şeklindedir.
Aynı Yasanın 14’üncü maddesinin (1)’inci fıkrası şu şekildedir; “ Bu Yasa kurallarına ve bu Yasa veya bu Yasa uyarınca çıkarılan herhangi bir Tüzük gereğince verilen herhangi bir ruhsat veya izindeki kayıtlara bağlı kalınması koşuluyla, Baş Muhaceret Memuru, yasaklı göçmen olan herhangi bir yabancının veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine sınırlı bir süre kalmak üzere izinli olarak giren, ancak o süre bittikten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde kalmaya devam eden herhangi bir kişinin veya 6’ncı maddenin (1)’inci fıkrasının (i) bendinde gösterilen kategoriye giren herhangi bir kişinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden sınır dışı edilmesini ve bu arada, sınır dışı edilinceye kadar muhafaza altında alıkonmasını emredebilir.”
Sayın Memet Coşkun işlediği suçtan dolayı hapis cezasına çarptırılmış ve cezası affedilmemiştir. Fasıl 105’in yasaklı göçmen addedilme için aradığı şartlardan biri olan madde 6(1)(d)’deki şart konu şahıs açısından gerçekleşmiştir. Yasaklı göçmen sayılan bir kişi ile ilgili tutuklama ve sınır dışı etme yönünde karar verme yetkisinin, yasaya göre Muhaceret Dairesi Müdürüne ait olduğu ve Muhaceret Dairesi Müdürünün de bu yetkisini Sayın Memet Coşkun’u sınır dışı etme yönünde kullandığı anlaşılmaktadır.
Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 6’ncı maddesinin (2)’nci fıkrası uyarınca, Bakanlar Kurulu veya Bakanlar Kurulunun direktifi ile herhangi bir muhaceret memuru, bir yasaklı göçmenin, Bakanlar Kurulunca uygun görülecek bir süre için ve uygun görülecek koşullarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine girmesine ve orada kalmasına izin verebilir.
36/86 sayılı Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın 5. ve 6. maddelerine göre, Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği, Bakanlar Kurulu’nun gündeminin hazırlanmasını sağlar ve gündemle birlikte Başbakan’ın uygun göreceği haftanın herhangi bir gününde toplantı çağrısı yapar. 10. maddeye göre, Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri, Başbakan’ın yönerisi üzerine Bakanları olağanüstü toplantıya çağırabilir.13. maddeye göre ise, Bakanlar tarafından Genel Sekreterliğe iletilen önerilerden hangilerinin gündeme alınacağı, Genel Sekreterlikle görüşerek Başbakan tarafından saptanır. İvedi olarak görüşülmesi istenen önergeler, ilgili Bakanın istemi ve Başbakan’ın onayı ile toplantıdan önce veya toplantı esnasında gündeme alınabilir.
Yasadan anlaşılabileceği üzere, Bakanlar Kurulu’nun bir konuda karar alabilmesi için, o konuda ilgili Bakanlığın, Bakanlar Kurulu’na öneri sunması ve Bakanlar Kurulu’nun gündemine yasanın belirlediği şekil ve usulde, o konunun öneri olarak gelmesi gerekmektedir. Muhaceret işleriyle görevli Bakanlık İçişleri Bakanlığıdır. Yine Yasada görüldüğü gibi İçişleri Bakanlığının yasaklı bir göçmenin KKTC’ye girişine izin verilmesi konusunda bir takdir yetkisi vardır. Ancak Yasada bu takdir yetkisinin hangi koşullarda kullanılacağı açıkça düzenlenmemiştir. Bununla birlikte, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesinin (4)’üncü fıkrası uyarınca, “Mevzuatta idareye takdir yetkisi tanınan durumlarda, İdare, bu yetkisini, eşitlik ilkesine, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olarak kullanır.” şeklindedir. Sayın Memet Coşkun’un işlediği suçun niteliği gözönünde bulundurulduğunda kamu yararı ve kamu güvenliği nedeniyle İçişleri Bakanlığının takdir yetkisini konu şahıs hakkında düzenlenen tutuklama-ihraç emrinin kaldırılması yönünde kullanmak istemediği anlaşılmaktadır.
Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasasının 6. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Bakanlar Kurulu yasaklı bir göçmenin KKTC’ye girişinde belli süreler ve amaçlar için süreli olarak bu yetkisini kullanabilir. Halbuki Sayın Yüksel Coşkun artık yaşamını KKTC’de sürdürmek istediğini belirtmektedir. Yukarıda belirtilen yasal
düzenlemeden dolayı böyle bir izin verilmesi yasal olarak mümkün olmadığından idarenin bu hususta hatalı davrandığı söylenemez.
İlkan VAROL
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)