Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı Sayın Hülya Yıldız'ın raporunu yayınladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı  Sayın Hülya Yıldız'ın  raporunu yayınladı.

 

Sayın Hülya Yıldız, 22 Ekim 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Sayın Ayhan Bozoğlan ile Türkiye – Mersin ilçesi Akdeniz Belediyesi’nde nikâhlandığını, Sayın Bozoğlan’ın KKTC’de çalıştığı süre içerisinde müstahdem tarafından sirkat, başkasının kimliğine bürünme suçlarından mahkûm olup hapis cezasına çaptırılması neticesinde Ekim 2019 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ihraç edildiğini, benzer suçlardan ihraç edilen kişilerin ihraç kararlarının Bakanlar Kurulu Kararıyla kaldırıldığını, aile bütünlüğünün sağlanması veya aile birliğinin korunması gerekçesiyle Sayın Bozoğlan’ın ihraç kararının kaldırılmasını İçişleri Bakanlığından talep ettiğini ancak müspet bir sonuç alamadığını iddia ederek konunun Dairemiz tarafından soruşturulması istemiyle başvuruda bulunmuştur.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve ekte sunulan rapor tanzim edilmiştir.

25/1993 sayılı Yurttaşlık Yasası’nın amacı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığının kazanılmasına ve kaybedilmesine ilişkin esasları düzenlemektir. Yurttaşlık doğum yolu, evlat edinme yolu, evlenme veya Bakanlar Kurulu veya Bakanlık Kararı ile kazanılabilir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yurttaşı bir erkekle evlenen kadın veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığına geçme hakkına sahip olduğu halde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını almadan ve/veya kazanmadan ölen bir erkekle evlenen kadın başvuruda bulunursa ve kocası ile birlikte bir yıldan az olmayan bir süre birlikte yaşadığını kanıtlarsa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını kazanır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşı bir kadınla en az bir yıldan fazla evliliği olan ve birlikte yaşayan bir erkek ikamet etme koşulu aranmaksızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını kazanır.

                                                                                                                                                                                                                                                           Tutuklama ve İhraç Emirleri, Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 6’ıncı maddesi ve 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca ısdar edilmektedir. KKTC İçişleri Bakanlığı nezdinde yapılan soruşturmada, Sayın Ayhan Bozoğlan Girne Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış ve müstahdem tarafından sirkat, başkasının kimliğine bürünme, sahte belge düzenleme ve sahte belgeyi tedavüle sürme suçlarından 2 yıl hapis cezasına mahkûm olmuştur. Mezkûr Yasa’nın 6’ıncı maddesinin 1’inci fıkrasının (d) bendine göre kasten adam öldürmekten hüküm giyen veya işlediği bir suçtan mahkûm edilerek bir süre hapis cezasına çarptırılan ve cezası kayıtsız koşulsuz affedilmemiş bulunan ve kasten adam öldürmekle veya işlediği suçla ilgili koşullar dolayısıyla Muhaceret Memurunca istenmeyen bir göçmen sayılan herhangi bir kişi yasaklı göçmen sayılırlar ve bu Yasada veya bu Yasa uyarınca çıkarılan herhangi bir Tüzükte veya Bakanlar Kurulunca ısdar edilen herhangi bir emirnamede öngörülen durumlar dışında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine girmelerine izin verilmez. Sayın Bozoğlan ilgili Yasa maddesi kurallarına aykırı davrandığından ve/veya Muhterem Mahkeme tarafından suçlu bulunup 2 yıl hapse mahkum edildiğinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden ihraç edilmiştir.

Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 6’ıncı maddesinin 2’inci fıkrası uyarınca Bakanlar Kurulu veya Bakanlar Kurulunun direktifi ile herhangi bir muhaceret memuru, bir yasaklı göçmenin,  Bakanlar Kurulunca uygun görülecek bir süre için ve uygun görülecek koşullarla Kuzey  Kıbrıs Türk Cumhuriyetine girmesine ve orada kalmasına  izin  verebilir. KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın Emre Hacı, Bakanlar Kurulu ihraç kararını, evli veya ailesi KKTC’de yaşayan kişilerin ailelerinin birleştirilmesi, öğrencilerin eğitimlerini tamamlayabilmeleri veya hasta olan bir yakının ziyareti, ölüm veya benzeri durumlarda bir defaya mahsus kısa süreli veya tamamen kaldırabileceğini belirtmiştir.

KKTC İçişleri Bakanlığı’ndan temin ettiğimiz bilgilere göre, Sayın Ayhan Bozoğlan’ın 30 Ekim 2019 tarihinde Kuzey Kıbrıs’tan ihraç edildiğini, söz konusu kişi ihraç edilmesini müteakip yaklaşık bir yıl sonra 22 Ekim 2020 tarihinde Sayın Hülya Yıldız ile Mersin - Türkiye’de evlendiğini, Sayın Yıldız’ın Kuzey Kıbrıs’a giriş-çıkış kayıtlarını incelediklerinde Sayın Bozoğlan’ın ihracından itibaren toplam 5 kez 10 günü geçmeyen sürelerde yurt dışına çıkış yaptığını ve Sayın Yıldız’ın evlendikten 2 gün sonra Ada’ya döndüğü tespit edilmiştir. Ayrıca, Sayın Bozoğlan ile Sayın Yıldız’ın evliliklerinin paravan veya anlaşmalı bir evlilik olduğu ile ilgili ihbar olduğunu, genellikle mahkûm yakınları veya mahkûmun avukatı aracılığıyla ihraç kararının geri alınmasına yönelik dilekçeler yapıldığını ancak Sayın Yıldız’ın o dönemde böyle bir dilekçesi olmadığını, bunun aksine Sayın Bozoğlan tarafından mağdur olan eski işvereninin adı geçeninin ihraç edilmesi için dilekçe verdiği saptanmıştır. Tüm bu olgular ışığında KKTC İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın Emre Hacı, Sayın Ayhan Bozoğlan’ın tutuklama ihraç emrinin kaldırılmasının uygun olmayacağı kanaatinde olduğunu belirtmiştir.

27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesinin 4’üncü fıkrasına göre mevzuatta idareye takdir yetkisi tanınan durumlarda, idare, bu yetkisini, eşitlik ilkesine, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olarak kullanır.

Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası da idareye bir takdir yetkisi tanımaktadır. Mezkûr Yasa kurallarına göre Sayın Yıldız’ın eşi ile en az bir yıl süre birlikte ikamet etmiş olması gerekmektedir. Sayın Yıldız, Sayın Bozoğlan ile Kuzey Kıbrıs’tan ihraç edildikten sonra Türkiye’de evlendiği ve bu nedenle eşi ile birlikte ikamet etme koşulunu yerine getirmediği açıkça görülmektedir. Keza başvuru sahibi Sayın Bozoğlan ile birlikte Kuzey Kıbrıs’ta bir aile yuvası kurmadıkları cihetle Devletin aile birliğini korumadığı veya bu konuda aile birliğini korumak için gerekli tedbirleri almadığı ve/veya yükümlülüklerini yerine getirmediği de iddia edilemez. Bu nedenle İdarenin mezkûr işlemi söz konusu Yasa’nın ilgili hükümlerine aykırı değildir ve/veya bu konuda yaptığı değerlendirme hatalı değildir. KKTC İçişleri Bakanlığı’nın bu durumu değerlendirirken hata yaptığı ve/veya takdir yetkisini hatalı kullandığı söylenemez.

 

 

 

                                                                                     Emine DİZDARLI

                                                                                Yüksek Yönetim Denetçisi

                                                                                         (Ombudsman)

 

Print
Yayınlanma tarihi: Ara 1, 2021,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv