TEL – SEN Sendikası adına Avukat Şefik Aşçıoğulları, KKTC Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlar neticesinde telefon görüşme ücretlerinde yapılan düzenlemeler ile Telekomünikasyon Dairesi’nin kasten zarara uğratıldığı, yapılan düzenlemeler sonucunda hayat pahalılığının düşük gösterilerek, kamu görevlileri maaşlarına yansıtılacak hayat pahalılığı ödeneğinin düşük gösterildiği iddialarıyla Dairemize başvurarak soruşturma başlatılmasını talep etmiştir.
Yapılan talep neticesinde konu 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan bilgi talep edilmiştir.
Yapılan soruşturmada 1 Mayıs 2019 tarihinden önce Telekomünikasyon Dairesinin görüşme ücretlerinin PSTN (Public Switched Telephone Network- Genel Aktarımlı Telefon Şebekesi)’nden PSTN’ye 0,03 Kuruş, PSTN’den KKTC Telsim Operatörüne 0,20 Kuruş, PSTN’den KKTC Turkcell Operatörüne 0,20 Kuruş olduğu tespit edilmiştir. Telekomünikasyon Dairesi 1 Mayıs 2019 tarihinde yeni bir düzenleme yaparak, görüşme ücretlerini PSTN’den PSTN’ye 0,06 Kuruş, PSTN’den KKTC Telsim Operatörüne 0,40 Kuruş, PSTN’den KKTC Turkcell Operatörüne 0,40 Kuruş olarak belirlemiştir. Ancak KKTC Bakanlar Kurulu 30 Ekim 2019 tarihli toplantısında E.T (K-I) 703-2109 tarihli kararı üretmiş ve bu çerçevede, ücretlerde bir indirime gidilmiştir. Bu karar ışığında yeni görüşme ücretleri PSTN’den PSTN’ye 0,0075 Kuruş, PSTN’den KKTC Telsim Operatörüne 0,05 Kuruş, PSTN’den KKTC Turkcell Operatörüne 0,05 Kuruş olarak belirlenmiştir. Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konmuştur. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere, 1 Mayıs 2019 tarihinde yürürlüğe konulan görüşme ücretleri KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın önerisi ile Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan tüzükle 30 Ekim 2019 tarihinde mevcut tarifenin sekiz kat altına çekilmiştir.
9 Ocak 2020 tarih ve OMB.0.00-06/00-20/08 sayılı yazımızda KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Sayın Kemal Bağzıbağlı’ya 30 Ekim 2019 tarihinde indirime gidilmesinin nedeni sorulmuştur. Sorumuza cevap olarak Sayın Bağzıbağlı 11 Şubat 2020 tarih ve BUB.0.00-408/01-20/E.293 sayılı yazıyı göndererek, yapılan artış nedeni ile kullanımda bir azalma tespit edildiği, bu düşüşü ters çevirmek adına Bakanlar Kurulu’nun bu şekilde bir indirim yapılmasını onayladığı ifade edilmiştir. KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından gönderilen Telekomünikasyon Dairesi’nin Gelir-Gider Hesabı dikkate alındığında Ocak 2019’da Lokal Kontör Sayısının 4 milyon 473 bin 634, Mobil Kontör Sayısının 14 milyon 721 bin 404 olduğu, 1 Mayıs 2019’da yapılan fiyat değişikliği ile Haziran 2019’da Lokal Kontör Sayısının 3 milyon 183 bin 195’e, Mobil Kontör Sayısının da 10 milyon 885 bin 635’e düştüğü görülmektedir. Bu düşüşü ters çevirmek adına yapıldığı iddia edilen indirimin amacına ulaşmadığı görülmektedir. Nitekim, 30 Ekim 2019 tarihinde mevcut tarifenin 8 kat altına çekilen fiyatlar neticesinde, kullanımı artması beklenen lokal kontör sayısı Eylül 2019’da 3 Milyon 362 bin 038 olarak belirlenmişken bu rakam Aralık 2019’da 2 milyon 868 bin 276’ya gerilemiştir. Benzer şekilde Eylül 2019’da 11 milyon 446 bin 434 olarak belirlenen Mobil Kontör Sayısı Aralık 2019’da 9 milyon 638 bin 060’a düştüğü tespit edilmiştir.
30 Ekim 2019 tarihinde yapılan indirimlerle KKTC Telekomünikasyon Dairesi’nin gelirlerinde bir düşüşün gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik soruya cevaben Sayın Bağzıbağlı, söz konusu yıl içerisinde toplam gelirlerde hem artış hem de azalış olduğunu belirtmiştir. Dairemize gönderilen Telekomünikasyon Dairesi’nin Gelir-Gider Hesabı incelendiğinde 30 Ekim 2019 tarihinde yapılan indirimler neticesinde Ekim 2019’a kadar karda olan Telekomünikasyon Dairesi’nin Aralık 2019’da zarar ettiği açıkça görülmektedir.
Sayın Bağzıbağlı, 11 Şubat 2020 tarihli yazısında KKTC Telekomünikasyon Dairesi tarafından Türk Telekomünikasyon A.Ş.’ye ödenen data ücretlerinde ucuzlama gerçekleştiğini belirtmiştir. Bu durumda, internet kullanıcıları ile ADSL kullanımında bir artış olması ve dolu Port oranının aydan aya yükseliş göstermesi gerekmektedir. Oysa, 31 Ekim 2019 tarihinde 17 bin 304 dolu port, 6 bin 209 iptalden ötürü boş kalan ADSL port varken, Aralık 2019’da Dolu Port 16 bin 971’e gerilerken, iptalden ötürü boş kalan port sayısı ise 6 bin 543’e yükselmiştir.
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından Dairemize gönderilen 22 Haziran 2020 tarih ve BUB.0.00-408/01-20/E.914 sayılı yazıda, 2018 yılında güncellenen protokol çerçevesinde Türk Telekom A.Ş.’ye ödenen toptan metro Ethernet internet ücretlerinden alınmış olan indirimin KKTC Telekomünikasyon Dairesi toptan internet ücretlerinde %50’ye varan indirim ile yansıtıldığı belirtilmektedir. Ancak KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Tolga Atakan’ın 18 Temmuz 2018 tarihli Türk Telekom A.Ş ile KKTC Telekomünikasyon Dairesi arasında yapılan işbirliği protokolü neticesinde sağlanan indirimin vatandaşa yansımadığı yönündeki açıklaması ile Sayın Bağzıbağlı’nın Dairemize vermiş olduğu beyan ile açıkça çelişmektedir.
Dairemiz tarafından yürütülen soruşturma kapsamında soru yöneltilen KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın konuya yönelik açıklık getirmekten uzak ve/veya çelişkili açıklamaları dikkat çekmiştir. Bu durumda hatırlanmalıdır ki, Kamu Görevlileri, kamu kaynaklarının etkili, verimli, ekonomik yönetilmesinden sorumludurlar.
Dairemize yapılan başvuru 25 Kasım 2019 tarihli KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin Genel Kurul Birleşimine de konu olmuştur. KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Sayın Tolga Atakan konu ile ilgili yöneltilen sorulara cevaben, Telekomünikasyon Dairesi’nin gelir kaybının genelin işleyişinde bir anlam ifade etmediğini, gelirlerin doğrudan KKTC Maliye Bakanlığı’na aktarıldığını, Daire’nin kendi geliri ile çarklarını döndüren bir yapıda olmadığını ifade etmiştir. Sayın Atakan devamla, dakika kullanımı ve sonlandırma ücretlerinde bir düşüş gözlemlendiğini, yapılan indirim ile bu düşüşü tersine çevirmeyi hedeflediklerini, indirimin akabinde görüşme trafiğinde ve sabit hat kullanımında artışın gözlemlendiğini, amacın tüketiciye avantaj sağlamak olduğunu, gelirlerinden yapılan indirim neticesinde kullanımda meydana gelecek artış ile sürümden dolayı artacağını, beklenen artış gerçekleşmediği tespit edildiği takdirde de verilen indirim kararından dönülebileceğini kaydetmiştir. Sayın Atakan ayrıca telefon sabit ücretlerinin Hayat Pahalılığının hesaplanmasında üst seviyelerde bir yeri olmadığını, dolayısıyla telefon sabit ücretlerinde yapılan bir indirimin Hayat Pahalılığına hatırı sayılır bir etkisi olmayacağını söylemiştir.
Yapılan soruşturma neticesinde, Kontör ücretinin 0,08 Türk Lirası olduğu Eylül 2019’da abone tarafından kullanılan kontör sayısı toplamda 14 milyon 808 bin 472 iken, 8 kat indirim neticesinde 0,01 Türk Lirası olan Kontör ücreti ile kullanım Aralık 2019’da toplamda 12 milyon 506 bin 336’ya gerilemiştir. Bununla birlikte, Eylül 2019’da 82 bin 214 olan Ses Abone Sayısı Aralık 2019’da 81 bin 761’e düşmüştür. Benzer şekilde, Eylül 2019’da 655,252.72 Türk Lirası olarak gerçekleşen kar oranı indirim neticesinde Aralık 2019’da – 89,000.53. Türk Lirası’na düşerek Telekomünikasyon Dairesi gelirleri artıdan eksiye dönüşmüştür. Bu rakamlar dikkate alındığında indirim ile hedeflenen dakika ve kontör kullanımındaki artış, sabit hattın kullanımının teşvik edilmesi ve sürümden kazanılmasının gerçekleşmediği açıkça görülmektedir. Sayın Bakanın 25 Kasım 2019 tarihinde KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde yaptığı konuşmada hedefe ulaşılmadığı takdirde indirimin geri alınabileceğini söylese de gelirlerde radikal bir düşüş gerçekleşip hedeflere ulaşılmamasına rağmen indirimi değiştirecek yeni bir Bakanlar Kurulu Kararı alınmamıştır.
Bahse konu şikayet KKTC Telekomünikasyon Dairesi’nin mali zarara uğratılması sonucunda hayat pahalılığının düşük gösterilmesi olduğu dikkate alındığından, derinlemesine bir mali denetim gerektiği açıkça görülmektedir.
KKTC Anayasası’nın 132’nci maddesi tahtında mali denetim organı Sayıştay Başkanlığı’dır. Bu itibarla, KKTC Telekomünikasyon Dairesi’nin bu uygulama ile zarara uğratılıp uğratılmadığına dair inceleme mali denetim organı olan Sayıştay Başkanlığı tarafından yapılmalıdır.
Bu çerçevede, TEL – SEN Sendikası adına Avukat Şefik Aşçıoğulları’nın, KKTC Bakanlar Kurulu tarafından alınan kararlar neticesinde telefon görüşme ücretlerinde yapılan düzenlemeler ile Telekomünikasyon Dairesi’nin kasten zarara uğratıldığı, yapılan düzenlemeler sonucunda hayat pahalılığının düşük gösterilerek, kamu görevlileri maaşlarına yansıtılacak hayat pahalılığı ödeneğinin düşük gösterildiği iddialarıyla ilgili Dairemize yapılan başvurunun mali denetimi yapılmak üzere Sayıştay Başkanlığı’na iletilmesi gerekir.
Emine DİZDARLI
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)