Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı Sayın Toykan Özdamar'ın raporunu yayınladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı Sayın Toykan Özdamar'ın  raporunu yayınladı.

 

Sayın Toykan Özdamar Dairemize başvuruda bulunarak, Ekim 2019 yılında Birleşik Krallık’tan 2016 Model Honda HRV Marka bir araç ithal ettiğini, bahse konu aracın 6 Kasım 2019 tarihinde KKTC Araç Muayene Dairesinde muayenesinin yapıldığını, mezkûr araç polis nezaretinde tartıldığını, söz konusu aracın orijinal ithal belgelerinde 1320 kg. ağırlığında olduğu belirtilmiş olmasına rağmen 1300 kg. ağırlığında olduğunun tespit edildiğini, ithal ettiği aracın seyrüsefer ödemesinin 2020 yılı için belirlenen Motorlu Araçlar Kayıt ve Ruhsat Harçları ağırlık kategorisinde 1271kg-1524kg. arası olan ve 1,68 Türk Lirası Vergi Dilimine denk gelen 3’üncü kategoriden fiyatlandırıldığını, Honda Marka araçları ithal eden firma olan Levent Motor Ltd. araçların ağırlığının ülkemize taşındığı esnada 1322kg. olarak tespit edilip gemiye yüklendiğini ancak seyrüsefer harcı hesaplanırken aynı araçlar için 1245kg. ağırlık baz alınarak 2’nci kategoriden Vergi Dilimine tabi tutulduğunu, bunun nedeninin de Certificate of Conformity (COC Belgesi) içerisinde üretici tarafından aracın yürüyen ağırlığının belirtildiğini, COC belgesinde yer alan bir dipnotta aracın ağırlığı için 75kg olan şoför ağırlığının düşülmesi gerektiğinin kaydedildiği, böylelikle iç piyasadan yeni araç alanların 2’nci kategoriden ödeme yaparak 0,68 Türk Lirası Vergi Dilimine tabi tutulduğunu, diğer marka araçlarda bu şekilde şoför ağırlığının düşmediğini, Devletin bu yolla zarara uğratıldığını ve KKTC Anayasasının eşitlik ilkesine aykırı davranıldığını iddia ederek Dairemizden soruşturma talep etmiştir.

Yapılan başvuru neticesinde konu 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve mezkûr rapor hazırlanmıştır.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi bu konuda başlattığı soruşturma uyarınca 5 Ağustos 2020 tarihli yazı ile KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Trafik Dairesi Müdürlüğü’nden bilgi talep etmiştir.

Trafik Dairesi Müdürü Sayın Ahmet Aydın Dairemize gönderdiği cevap yazısında, 21/1974 Sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 2’nci maddesinde tanımlanan “ağırlık” tefsirinin dikkate alınarak seyrüsefer harçlarının düzenlendiğini belirtmiştir. Mezkûr Yasa tahtında “ağırlık” mutad olarak araç ile birlikte kullanılan veya aracın yolda kullanıldığı sırada gerekli olan karoseri ile tüm yardımcı parçaları ifade eder. Ayrı olarak birden fazla karoseri veya yardımcı parçalar kullanıldığı takdirde, her halükârda bunlardan daha ağırı dikkate alınır. Taşınır aletlerle taşınır teçhizat hariç, aracın hareket etmesi için gerekli olan enerjiyi sağlamak amacıyla kullanılan su, akaryakıt deposu dolu vaziyette yakıt ve akümülatör ile bir yedek tekerlek ağırlığa dâhildir.

Yine Sayın Ahmet Aydın, sıfır kilometre araçların kaydı sırasında İmal Tadil Uygunluk Belgesinde yer alan “boş ağırlığın” dikkate alındığını, ikinci el araçlar için ise ağırlığın Motorlu Araçlar Mukayyidi tarafından belirlenen yöntemle kayıt yapıldığını belirtmiştir. Şu an yapılan ikinci el araç kayıtlarında Daireye sunulan Kayıt Belgesi üzerindeki ağırlık üzerinden seyrüsefer hesaplanmaktadır. Sayın Toykan Özdamar, Certificate of Conformity (COC) Belgesinde yer alan ağırlığı kabul edilip işlem yapıldığını, oysa belgenin verilme amacının aracın AB standartlarına uygun imal edildiğini ıspatlamak olduğunu belirtmiştir. Trafik Dairesi Müdürü Sayın Aydın ise söz konusu COC Belgesinin Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü gereği kayıt sırasında gerekli olan TR 2 Kayıt Dilekçesinde talep edilen bilgileri doldurmak için kullanıldığını ve mezkûr Tüzükte ifade edilen “İmal Tadil Uygunluk Belgesi” olarak Certificate of Conformity Belgesinin de kabul edildiğini ifade etmiştir.

21/1974 Sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası altında çıkarılan Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü (AE 99/74) tahtında hiçbir kimse, önceden kaydı yaptırılmamış bir motorlu aracı kullanamaz veya süremez veya kullanmasına müsaade edemez. Kaydı yaptırılmamış motorlu araç sahibi TR 1 veya TR 2 Kayıt Dilekçesini doldurarak mukayyide sunmalıdır. Mezkûr Tüzüğün 6’ıncı maddesinin 1’inci fıkrası gereğince mukayyidin herhangi bir motorlu aracın kaydını yapmadan önce dilekçede verilen bilgilerin doğruluğunu tespit etmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, ithal edilen aracın İmal Tadil Uygunluk Belgesi olan COC Belgesinde yer alan bilgilerin doğru kabul edilmesi ve dilekçedeki bilgilerin COC belgesi ile uyumlu olması gerekmektedir.    

Sayın Toykan Özdamar’ın Birleşik Krallık’tan ithal etmiş olduğu aracın belgelerinde, söz konusu aracın ağırlığının 1320 kg. olduğu görülmektedir. Bu çerçevede, Sayın Özdamar’ın seyrüsefer harcı için 2020 yılı için belirlenen Motorlu Araçlar Kayıt ve Ruhsat Harçları ağırlık kategorisinde 1271kg-1524kg. arası olan ve 1,68 Türk Lirası Vergi Dilimine denk gelen 3’üncü Kategoriden ödeme yapması gerekmektedir. Sayın Özdamar 6 Kasım 2019 tarihinde aracını polis nezaretinde tarttırdığını ve aracının 1300 kg. ağırlığa denk geldiğini, aynı marka aracın iç piyasada seyrüsefer harcı hesaplanırken 1245 kilogram ağırlıktan işlem gördüğünü hal böyle iken gemiye yüklenirken aracın ağırlığının 1322 kilogram olduğu hususu Araç Kayıt Belgelerinde yer aldığını iddia etmiştir.

KKTC Trafik Dairesi’nin uygulamaları çerçevesinde, Motorlu Araç Kayıt esnasında mezkur tüzükte ifade edilen ve her araç için ayrı ayrı düzenlenen “İmal Tadil Uygunluk Belgesi”nde yer alan ağırlık dikkate alınmaktadır. Araçların ithal edilirken Uygunluk Belgesinde “aracın yürür vaziyetteki kütlesi” ve “aracın gerçek kütlesi olmak üzere 2 farklı ağırlık yer almaktadır. Aynı belgede yüksüz kütle  “gerçek kütle – 75Kg” olarak tanımlanmaktadır.  1974 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü’nün 5’inci maddesi tahtında kaydı yaptırılmamış bir araç sahibi aracın kaydını yaptırmak istemesi halinde Forma 1 (Forma Tr.1) ve Forma 1A (Forma Tr.2) veya mukayyidin ilgili zamanda tespit edeceği ve belli hususları ihtiva eden başka herhangi bir forma üzerinde Mukayyide bir dilekçe sunmalıdır. Sıfır kilometre araçlar  için TR 2 formu doldurulur. Anılan formun 9’uncu maddesinde “boş ağırlık (unladen weight)” sorulmaktadır. Kayıt sırasında boş ağırlığı saptamak için gerçek kütleden söforün ağırlığı olan 75 Kilogramın çıkarılması öngörülmektedir. 21/1974 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 2’nci maddesinde belirtilen tefsire göre “ağırlık” mutad olarak araç ile birlikte kullanılan veya aracın yolda kullanıldığı sırada gerekli olan karoseri ile tüm yardımcı parçaları ifade eder. Ayrı olarak birden fazla karoseri veya yardımcı parçalar kullanıldığı takdirde, her halükârda bunlardan daha ağırı dikkate alınır. Taşınır aletlerle taşınır teçhizat hariç, aracın hareket etmesi için gerekli olan enerjiyi sağlamak amacıyla kullanılan su, akaryakıt deposu dolu vaziyette yakıt ve akümülatör ile bir yedek tekerlek ağırlığa dâhildir. Bir başka deyişle, Yasada yer alan tanımda şoförün ağırlığının hesaplanması ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Keza ağırlığın tanımında sıfır kilometre araçlar ile ikinci el araçlar arasında bir ayırım yapılmamaktadır. Dolayısıyla ithal edilen sıfır kilometre yeni araçlar ile ikinci el araçların aynı muameleye tabi tutulmaları gerekmektedir.

Sayın Özdamar Birleşik Krallık’tan ithal ettiği aracının polis nezaretinde yapılan tartma işleminde 1300 kilogram olduğunun tespit edildiğini, sıfır kilometre araçlara uygulanan 75 kilogram şoför ağırlığının kendi aracından da düşmesi gerektiğini, sıfır kilometre araçlar için yapılan uygulamanın ithal edilen ikinci el araçlara yapılmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etmiştir. Yapılan soruşturmada, ithal edilen sıfır kilometre araçların tek tek ölçümlerinin yapılmadığı, COC Belgesinde yer alan ağırlık ölçülerinin işlem sırasında kabul gördüğü tespit edilmiştir. Uygunluk Belgelerinin üzerlerinde yer alan bilgilerde aracın yürür vaziyetteki kütlesi, yüksüz kütlesi ile aracın gerçek kütlesinin belirtildiğini görmek mümkündür. “Yüksüz kütle” olarak tanımlanan ağırlığın 21/1974 Sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 2’nci maddesinde yapılan “ağırlık” tanımına en yakın tanım olması hasebiyle işlem sırasında kullanıldığı tespit edilmiştir. Trafik Dairesi Müdürlüğü, sıfır kilometre gelen araçların tek tek ölçümlerinin yapılmadığını, COC Belgesinde yer alan yüksüz ağırlığın doğru kabul edildiğini, ancak ithal edilen ikinci el araçlarda ölçüm yapılması halinde ölçümdeki ağırlığın kabul edildiğini, bu şekilde yapılan tartım işlemi sonrası sıfır kilometre araçlarda ağırlıktan düşülen 75 kilogram şoför ağırlığının düşmesinin söz konusu olmadığını zira ikinci el araçlar için yapılan ölçümle elde edilen ağırlığın halihazırda yüksüz ağırlık olduğunu ileri sürmektedir.

21/1974 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası’nın ve Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Tüzüğü’nün hiçbir yerinde sıfır kilometre yeni araçlar ile ikinci el araçlar arasında bir ayırım yapılmamaktadır ve/veya sıfır kilometre araçlar ile ikinci el araçlar için ayrı ayrı bir düzenleme bulunmamaktadır. Söz konusu mevzuat sıfır kilometre yeni ve ikinci el araçlar arasında bir ayırım yapmadığına göre uygulanan işlemlerin eşitlik ve/veya ayrımcılık bakımından aynı olması gerekmektedir.

Ülkemize ithal edilen araçlar Resmi Daireler nezdindeki işlemlerini araçları üreten fabrikaların alıcıya ibraz ettikleri Uygunluk Belgeleri üzerinden işlem yapmaktadırlar. Ticaret Dairesi, Gümrük Rüsumat Dairesi, Polis Muayene Müfettişliği ve Motorlu Araçlar Mukayyitliği söz konusu belgelerin üzerindeki bilgiler ışığında işlem yaptıklarından bu belgelerde yer alan bilgileri doğru kabul edip mezkur bilgiler gereğince herhangi bir ayırım yapmadan işlem yapmak zorundadır. Dolayısıyla, 21/1974 sayılı Yasada tefsiri yapılan “ağırlık” tanımı ikinci el araçlar için de aynı şekilde resmi evrakları baz alınarak uygulanmalıdır. Aksi halde farklı, keyfi uygulamalar veya çifte standart meydana gelecektir. Yine Resmi Belge üzerinde belirtilen ağırlığın alınması halinde tartı neticesinde ortaya çıkan tutarsızlıklar da önlenecektir. İdare de eşitlik ilkesine ve ayrımcılık yasağına uygun davranmış olacaktır.    

Sonuç itibariyle, sıfır kilometre yeni araçlarda COC Belgesinde yer alan yüksüz ağırlık doğru olarak kabul edilirken, ikinci el ithal arabalarda ölçüm yapılmakta ve seyrüsefer harçlarında aynı marka araçlarda farklılıklar meydana gelmektedir. Yine, aynı marka aynı model araçların da imal yerine ve/veya barındırdıkları aksesuar tipine göre ağırlıklarında değişiklikler olabilmektedir. Örneğin; Mercedes A 180 model iki aracın arasındaki ağırlık farkı üretildiği ülkeye bağlı olarak değişmekte ve aynı model araçların ağırlıkları farklılık gösterebilmektedir. Dolayısıyla, Sayın Özdamar’ın aynı model her aracın aynı ağırlıkta olması gerekir yönündeki iddiası her zaman gerçeği yansıtmayabilir. Ancak sıfır kilometre araçların seyrüsefer harcını belirlemek için uygulanan yöntem ile ithal edilen ikinci el araçların seyrüsefer harcını belirlemek için uygulanan yöntemin aynı olması ve iki uygulama arasındaki farkın giderilmesi gerekmektedir. Bu uygulama da İdare’nin görevlerini tarafsız bir biçimde yapmasını ve/veya yetkilerini söz konusu mevzuata uygun bir şekilde kullanmasını sağlayacaktır ve/veya işlemin muhatabına işlerin eşit bir biçimde yürütüldüğünü yansıtacaktır.  Yine ilgili Yasa ve Tüzükte “ağırlık” tefsiri günün şartlarına uyarlanmadığı görülmektedir. Farklı ağırlık ölçülerinin de mevcudiyeti dikkate alınarak mevzuatta yapılacak yeni tanımlamalarla uygulamada yaşanan tereddütlerin önüne geçilebileceği kanaatindeyim.

 

 

           Emine DİZDARLI

Yüksek Yönetim Denetçisi

          (Ombudsman)

 

 

 

 

Print
Yayınlanma tarihi: Nis 22, 2021,
Haber Kategorisi: Haberler,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

Arşiv