Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı, devletin engelli vatandaşları korumaya yönelik yükümlülüklerini hatırlatarak, İçişleri ve Çalışma, Sağlık, Eğitim, Maliye ile Ulaştırma Bakanlıklarını yasalardaki görevlerini yerine getirmeleri hususunda uyardı. Dizdarlı’nın açıklaması şöyle:
“KKTC’de toplu taşımacılık gelişmemiştir. Bu nedenle kişisel araçların kullanımı ulaşımda büyük yer kaplamaktadır. Günlük ulaşım için kullanabileceğimiz yöntemlerden biri dolmuşlardır. Girne bölgesinden Lefkoşa bölgesine gitmek isteyen herhangi bir kişi, Girne Belediyesi çember önünden, terminalden veya güzergah üzerindeki duraklardan herhangi birinden bu dolmuşları kullanabilir ve Lefkoşa’ya gidebilir.
Bugün sabah saat 07.50’de, Kemal Tosunoğlu isimli engelli vatandaşımızı Dairemde benimle görüşmek isterken buldum. Kemal Tosunoğlu isimli engelli vatandaşımız, 22.12.2015 tarihinde takriben saat 07.10’da Girne Belediyesi çemberi yanında duran Girne’den Lefkoşa’ya gidecek olan TMH 103 plakalı araca binmeye çalışırken söz konusu aracın “Osman Çil” isimli şöförü, vatandaşımızın koltuk değneklerinin torpidoyu çizeceği veya yanına başka birinin oturamayacağı gerekçesi ile vatandaşımızı aracına almamıştır. Bu kişi, bununla yetinmeyip “git başkasına git, ben seni götürmem” diyerek engelli vatandaşımızı aşağılayıp, sözleri ile saygısızca küçümseyerek her vatandaş gibi hakkı olan hizmeti almasını engellemiştir. Bu vatandaşımızın kişisel hakları ihlal edilmiş ve tüm zorluklara rağmen hayatını idame ettirmeye çalışan tüm engelli vatandaşlarımızın yaşadığı travmayı veya dramı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Kemal Tosunoğlu isimli vatandaşımızın anlattıkları beni derinden üzmüş ve sarsmıştır.
Birçok ülkede insan hakları ve özellikle engelli hakları söz konusu olduğunda Devletlerin kati ve kesin sorumlulukları ve pozitif yükümlülükleri (positive obligation) mevcuttur. Devletin sadece kişilere hak sağlaması değil sağladığı hakların korunmasını, uygulanmasını ve bu hakların ihlal edilmesi halinde ihlal eden kişi, kurum veya kuruluşlara yaptırım uygulaması gerekmektedir.
Ülkemizde 64/1993 sayılı Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam Yasası ve 38/2010 sayılı Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasaları mevcut olmasına rağmen, Devlet engellilerle ilgili bu yasalardaki pozitif yükümlülüklerini kasten yerine getirmemektedir.
64/1993 sayılı Yasanın 6. maddesinin (4). bendine göre özel sektör ve kamu sektöründe işverenler Çalışma Dairelerine kayıt yaptırarak iş talebinde bulunan ve meslek, beden ve zihin durumlarına göre işyerlerine sevk edilecek olan engellilerden, işyerlerinde istihdam ettikleri her tam yirmi beş kişiye karşılık bir engelli çalıştırmakla yükümlüdürler. Engellilerin işe yerleştirilmelerine ilişkin sağlık işlemleri, kamu sektöründeki istihdamları, bedensel yeteneklerinin ve iş için gereksindikleri güçlerinin araç ve gereçlerle artırılmasına ilişkin olanaklar, çalışma işleri ile görevli bakanlık tarafından eğitim, maliye ve sağlık işleri ile görevli Bakanlıklar ile Personel Dairesi’nin işbirliği içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde engelli vatandaşlarımıza verilen haklar ve devletin bu hakları korumaya yönelik pozitif yükümlülüğü o kadar yetersizdir ki, özünde engelli vatandaşlarımızı koruma amacı güden bu yasa bile, aslında engelli vatandaşlarımız aleyhine ayrımcılık yaratmakta, engelsiz vatandaşlara “tam” diyerek, engelli vatandaşlarımızın “eksik” veya “farklı” olduklarına dair imalar içermektedir.
Engelli vatandaşlarımızın yaşadığı problemler gitgide artmakla beraber, yukarıda bahsi geçen ve Pozitif Yükümlülük sahibi Bakanlıklar, ki bu Bakanlıklar esasen İçişleri, Çalışma, Sağlık, Eğitim, Maliye ve Ulaştırma Bakanlıklarıdır, bu yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina eylemektedirler.
Netice olarak, bahsi geçen Bakanlıkların mevcut yasalardaki pozitif yükümlülükleri yerine getirerek, engelli vatandaşlarımızın engelsiz bir hayat yaşamasına katkı koymaları gerekmektedir. Bu bağlamda, İçişleri, Çalışma, Sağlık, Eğitim, Maliye ve Ulaştırma Bakanlıklarını yasalardaki görevlerini yerine getirmeleri hususunda uyarırım.”
Emine Dizdarlı
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsperson)