Sayın Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün 18 Nisan 2017 tarihinde basında yer alan 17 Nisan 2017 tarihli Raporumuza istinaden yapmış olduğu “yetkimizi aştığımız” iddiasına cevap verme ihtiyacı hasıl olmuştur.
38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman)Yasası’nın 9’uncu maddesi Ombudsman’ın görevlerini düzenlemektedir. Yasanın 9’uncu maddesi tahtında Ombudsman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yürütsel ve yönetsel yetkisi olan organ, makam, teşkilat, kamu kurum ve kuruluşlarının veya kişinin Anayasa’da ve bu Yasa’da ifa etmiş oldukları eylem veya hizmetlerin yürürlükteki mevzuata ve mahkeme kararlarına uygunluklarını ve yerindeliklerini denetlemek, soruşturmak ve Rapor sunmakla görevlidir.
Yine Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) söz konusu Yasa’nın 13(1)(A) maddesi uyarınca öngörülen makamların ve kurumların yetkisi dahilinde olan konularla ilgili müracaat yapılması veya duyum alması durumunda konuyu ilgili makama iletmesi ile görevlidir.
17 Nisan 2017 tarihli Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Raporu’nun tam metni okunduğunda Dairemiz tarafından yapılan soruşturma ve incelemelerin KKTC Anayasası’nın 66’ncı maddesine, 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın 28’inci maddesine , 16/1999 sayılı Bütçenin Hazırlanmasına İlişkin Kurallar Yasası’nın 8’inci maddesine ve 45/1987 sayılı Bütçe Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nın 5’inci maddesine istinad ettirildiği açıkca görülmektedir. Söz konusu ziyaret için İstanbul’da harcanan 15,756,54 Türk Lirası Rapor’da bir olgu olarak belirtilmiştir.
İstanbul ziyareti esnasında yapılan harcamaların makbuzları Dairemiz nezdinde bulunmasına rağmen Raporumuzda söz konusu harcamaların 15,756,54 Türk Lirasına nasıl ulaştığı, hangi maksatla kime ne kadar ödendiği, söz konusu harcamaların usulüne uygun yapılıp yapılmadığı veya söz konusu paraların nereye harcandığı konusunda hiçbir tafsilat verilmemiş veya Rapor’da yer almamıştır. Bu bağlamda Dairemiz tarafından mali bir denetim veya değerlendirme yapılmamıştır. Dairemizin yaptığı soruşturma ve tanzim ettiği Rapor tamamen bu konudaki yürürlükteki mevzuat incelenerek yapıldığı ve İdare tarafından yapılan eylemin söz konusu mevzuata uygun olarak değerlendirildiği herhangi bir şüpheye mahal vermeyecek kadar açıktır. Herhalükarda KKTC Sayıştay Başkanlığı’nın bu konuda herhangi bir inceleme yapmayacağına ilişkin yazısı tasarrufumuzda bulunmaktadır.
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’nın 15’inci maddesinin 2’nci fıkrası gereğince Dairemize yapılan herhangi bir başvuru hakkında veya herhangi bir duyumu dikkate alırken Hukuk Dairesi’nin veya Polis Örgütü’nün ayni konuda bir araştırması olup olmadığı konusu titizlikle araştırılmaktadır. Bu araştırma neticesinde de Hukuk Dairesi’nin veya Polis Örgütü’nün nezdinde bir tahkikat veya soruşturma başlatıldığı hususunun saptanması halinde Dairemiz tarafından başlatılan soruşturma durdurulur ve başvuru sahibi arzu etmesi halinde olay Polis Örgütü veya Hukuk Dairesi’nin sonuçlandırılmasından sonra ele alınır.
Hukuk Dairesi (Başsavcılık) nezdinde söz konusu İstanbul ziyareti ile ilgili Fasıl 154 Ceza Yasası, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası veya herhangi bir yasa altında başlatılmış bir soruşturma veya tahkikat bulunmamaktadır. Hukuk Dairesi’nin görüşleri veya tavsiyeleri (saygım baki kalmak koşuluyla) bir mahkeme kararı değildir. Bu nedenle bağımsız Anayasal bir Daire olduğumuz cihetle söz konusu görüşlerin herhangi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Durum böyle olmakla birlikte Başsavcılığın önemine binaen gerekli titizliği göstererek görüşlerini talep etmekteyiz. Bu nedenle Hukuk Dairesi’nin Raporumuzla ilişkilendirilmesi yersizdir.
Tüm yukarıdakiler ışığında Dairemiz tarafından tanzim edilen 17 Nisan 2017 tarihli Raporun tamamen ilgili yasal mevzuat çerçevesinde incelendiği ve herhangi bir yetki aşımı olmadığı sarihtir.
Emine DİZDARLI
Yüksek Yönetim Denetçisi
(Ombudsman)