Ombudsman Emine Dizdarlı Friedrich Erbert Stiftung (FES) Vakfı’nın desteği ile Envision Diversity tarafından düzenlenen Aktivizim, Hukuk ve İki Kesimdeki Değişim isimli konferans’ta yaptığı konuşmada LGBTİ hakları çerçevesinde Fasıl 154 Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikler konusuna değinmiştir.
Anayasa nedir? Veya amacı nedir ? diye soracak olursak çok basit bir dille cevap vermek mümkündür.
Anayasa kısaca bir devletin temel özelliklerini gösteren, kişilerin temel hak ve özgürlüklerimi düzenleyen ve tüm yasaların üzerinde yer alan bir Yasa veya bir hukuki metindir.
KKTC Anayasası’nın Birinci Kısmı Genel İlkeleri içerir. Eşitlik ilkesi kuralları 8’inci maddede yer almaktadır. Anayasa’nın 8’inci maddesi tahtında herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve Yasa önünde eşittir, hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadır.
Yine KKTC Anayasa’sının 16. maddesi uyarınca herkes kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına sahiptir. Bunun yanında 19’uncu madde herkese, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı vermektedir. Bu maddeye göre özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Anayasamızın 23’üncü maddesi tahtında herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir.
KKTC Anayasası kişi özgürlüğü, güvenliği, temel hakları ve eşitlik gibi ilkeleri düzenlediği halde neden hala daha temel hak ve özgürlükler ihlal edilmektedir?
Bu durum bizim küçük bir toplum yapısına sahip olmamızdan mı kaynaklanır?
Aile baskısı veya toplum baskısı bir engel midir?
Kültürümüze veya örf ve adetlerimize bir tehlike teşkil eder mi?
Kanaatimce bu soruların cevabı KKTC Anayasası’nın ve sair yasaların ayrımcılığı yasaklamak bakımından işlevselliği bulunmamasından kaynaklanmaktadır.
2014 yılına kadar Fasıl 154 Ceza Yasası’nın 171’inci maddesi gereğince her kim doğa düzenine aykırı olarak herhangi bir kişi ile cinsi münasebette bulunması veya doğa düzenine aykırı olarak bir erkeğin kendisi ile cinsi münasebette bulunmasına müsaade etmesi halinde ağır bir suç işlemiş olurdu ve bu suçu işleyen kişi veya kişiler 5 yılı geçmeyen hapis cezası ile cezalandırılmakta idi.
Fasıl 154 Ceza Yasası’ndaki 171’inci madde Ceza Yasasına 2014 yılında yapılan değişiklikler neticesinde kaldırılmıştır. Fasıl 154 Ceza Yasası’ndaki 171’inci maddesi kaldırıldıktan sonra cinsiyete, cinsel yönelime veya cinsiyet kimliğine yönelik zem ve kadih veya nefret söylemini engellemek için düzenlemeler yapılmıştır.
Ceza Yasasının 171’inci maddesine yapılan değişikler neticesinde 194’üncü madde kapsamına giren suçu, Cinsiyeti veya cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği dolayısıyla bir kişiye veya o cinsiyete veya cinsel yönelime veya cinsiyet kimliğine sahip olanlara yönelik olarak ondan nefret edilmesini, onun aşağılanmasını veya küçük düşürülmesini sağlamak amacıyla işleyen kimse hafif bir suç işlemiş olur. Zem ve Kadih fiilin basın, yayın veya internet medyası dahil olmak üzere sosyal medya aracılığı ile yapılması halinde ağır bir suç işlenmiş olunur.
Yine Ceza Yasası’nın 172’inci maddesi gereğince her kim bir kişiye cinsiyetine ve/veya cinsel yönelimine ve/veya cinsiyet kimliğine yönelik önyargısı veya nefreti dolayısıyla psikolojik veya ekonomik şiddet uygularsa bir suç işlemiş olur.
Kamu hizmetinden yararlanan bir kişiye karşı, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden veya cinsiyet kimliğinden dolayı ayrımcılık yapan bir kamu personeli veya kamu hizmeti sunan müstahdem Ceza Yasası’nın 174’üncü maddesi tahtında bir suç işlemiş olur.
Kuzey Kıbrıs’taki hukuki duruma baktığımız zaman Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin ve Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşmenin iç hukukun bir parçası olduğunu görmekteyiz.
Bu durumda LGBTİ bireylerin işyerlerinde veya kamu kurum veya kuruluşlarında maruz kaldıkları saldırılara veya aileleri tarafından uğradıkları ayrımcılığa ve şiddete kim dur diyecektir?
Bu tür saldırılara maruz kalan bireyleri koruma görevi Devlettedir. Toplumsal yaşamda hak ve yükümlülükler vardır. Haklara sadece Devlet değil herkesin saygı göstermesi gerekir. Devletin temel işlev ve amacı yurttaşların birliğini korumaksa bireylerin yasalara gönüllü olarak uymaları için eğitilmelidirler.
LGBTİ haklarına bakışın nerden nereye geldiğini yasal değişikliklerden görebiliyoruz. 73 ülkede ayni cinsiyetle ilişki halen suç sayılmakta ve 7 ülkede ise ölüm cezası ile cezalandırılmaktadır.
Kuzey Kıbrıs’ta LGBTİ haklarında az da olsa bir ilerleme olmakla beraber esas engelin zihinlerimizdeki sınırlar olduğu anlaşılmaktadır. Bu ayrımcılığı ortadan kaldırmak için farkındalığı artırmak gerekir. Devlet hak ihlallerinin izlenmesi ve insan hakları sözleşmelerinin geliştirilmesi ve yorumlanması için norm ve standartlar geliştirmelidir. Özellikle öğretmenler, Sosyal Hizmetler Dairesi personeli ve polis, eğitim programlarına tabi tutulmalıdırlar. En önemlisi tüm halkın zihnindeki engelleri kaldırmak ve ayrımcılıkla savaşmak için toplumun tüm kesimlerinde bir seferberlik başlatılması gerekmektedir.
Yeri gelmişken FES Vakfı desteği ile hazırlanan Kıbrıs’ta LGBTİ Hareketi Raporu LGBTİ hakları bakımından takip edilecek yol açısından ışık tutacaktır.