Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi (UKAMER) tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında “Kadın Liderliği: Covid-19 Dünyasının Güçlü Kadınları” konulu seminerler dizisi gerçekleştirildi.
UKAMER Yürütme Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ender Volkan Çınar’ın moderatörlüğünü üstlendiği seminerin ilk oturumunda, Yüksek Mahkeme Yargıcı - Ombudsman Emine Dizdarlı ile Cumhurbaşkanlığı Sağlık Özel Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı söz aldı. Öğleden sonra gerçekleşen ikinci oturumunda ise Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar ile Göğüs ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Emine Kamiloğlu açıklamalarda bulundu.
UKÜ Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri etkinliğin açılışında kadınlık ve erkeklik olarak belirlenen rol ve sorumlulukların toplumsal cinsiyet olarak tanımlandığını ancak bireylerin toplumsal cinsiyetlerinden bağımsız olarak tüm hak ve olanaklardan eşit bir şekilde yararlanmalarının tüm toplumlar için esas olması gerektiğini kaydetti.
Yrd. Doç. Dr. Çınar, Covid-19 salgınının kadınları olumsuz yönde etkilediğini söyleyerek, “Bu süreçte bazı kadınlar işsiz kaldı. Kadına yönelik ev içi şiddet olaylarında dünya çapında bir artış yaşandı” dedi. Pandemi sürecinin kadınların liderliklerinin öne çıktığı bir süreç olduğunu da aktaran Çınar, birçok kadın siyasetçinin Covid-19 sürecini en iyi yönetenler olarak görüldüğünü belirtti.
DİZDARLI: “KADINLAR İŞ VE EV YAŞAMINDA DEĞİŞEN FARKLI ROLLERİ ÜSTLENMEK DURUMUNDA”
Dizdarlı yaptığı konuşmada,kadının hem iş yaşamında hem de evde rolleri bulunduğuna dikkat çekerek, kadın olarak başarı merdivenlerini tırmanmanınbu rollerin yönetimini iyi planlamadan geçtiğini belirtti.Kadınların iş yaşamında sorumluluk üstlenmesinin tüm toplum için önem taşıdığını dile getiren Dizdarlı, “Yeni işler daha fazla sorumluklar gerektirdiğindenkorkutucu olabiliyor. Ancak bu korkuları yenmeli, kendimize güvenmeliyiz. Kapasitemiz asla düşük değildir” ifadesini kullandı.
SERAKINCI: “KADIN BİRDEN FAZLA İŞİ AYNI ANDA YÜRÜTEBİLME YETENEĞİNE SAHİPTİR”
Prof. Dr. Serakıncı da farklı ülkelerde aldığı eğitim ve çalışma hayatında deneyimlediği farklılıklar hakkında bilgi vererek, her kültürün topluma bakışının farklı olduğunu anlattı. Konuşmasında kadın ve erkek yaklaşımlarının farklılıklarına da dikkat çeken Serakıncı, “Bir kadının erkekten ayıran en önemli özellik empati yeteneğinin çok yüksek olmasıdır. Ayrıca kadın birden fazla işi aynı anda yürütebilme yeteneğine sahiptir” şeklinde konuştu.
DR. GÜRKUT: “HÂLÂ DÜNYAMIZDA KADIN OLMAK ZOR”
İkinci oturumda söz alan Dr. Gürkut, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan kadınların dünya kadınlarına göre nispeten avantajlı olduğunu söyleyerek, “Ancak hala dünyamızda kadın olmak zor” ifadesini kullandı. Kadın ve erkeklerin birlikte hareketleriyle kadınların bu dezavantajlıdurumdan kurtulabileceklerine dikkat çeken Gürkut, kadının bu sayede hakettiği konumu kazanabileceğini de söyledi.
DR. BAYRAKTAR: “ÖTEKİLER DEDİĞİMİZ KISIM ASLINDA TOPLUMUN DİĞER YARISIDIR”
Dr. Bayraktar, salgın döneminin herkesin birebir içinde olduğu ve emek sarf edildiği bir süreç olduğunu belirterek, “Bu süreçte ötekiler, mağdurlarortaya çıkmaktadır. Bu kesim görülmeye değer bulunmayan bir kesimdir. Bunların başında yine kadınlar, çocuklar, yaşlılar, kimsesizler, mülteciler geliyor” dedi. Burada ötekilerin aslında toplumun diğer yarısı olduğunu belirten Bayraktar, devletin korumasının dışında onlara yardım götürmeye çalışanların yine toplumun içinden sivil toplum örgütleri olduğunu kaydetti.
DR. KAMİLOĞLU: “İŞ GÜCÜNE YOĞUN KATILIMLARINA RAĞMEN, KADINLAR DÜNYADAKİ TOPLAM GELİRİN YÜZDE 10’UNA SAHİPLER”
Son oturumda söz alan Dr. Kamiloğlukonuşmasında pandemide kadın sağlık çalışanları hakkındabilgi verdi. Türkiye’de son bir yılda erkek işgücünün yüzde 3 oranında azaldığını aktaran Kamiloğlu, öte yandan kadın işgücündeki azalmanın ise yüzde 7 olduğunun altını çizdi. Dr Kamiloğlu, KKTC’deki hekimlerin %40’ını kadınların oluşturduğunu, bununla birlikte pandemide görev alan doktorların %50’sinin kadın olduğunu belirterek, hemşirelerde ise bu oranın %83’e ulaştığını kaydetti.