Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Doha’da düzenlenen Uluslararası Konferansa katıldı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Doha’da düzenlenen Uluslararası Konferansa katıldı.

Ombudsman İlkan Varol, Katar’ın başkenti Doha’da Avrupa Ombudsmanlar Enstitüsü ve Katar Ulusal İnsan Hakları Komisyonu iş birliğinde düzenlenen konferansa katıldı.

Varol davetli olarak katıldığı konferansta  “Savaş ve Göç Dönemlerinde Çocuklar ve Savunmasız Grupların Korunması" ile ilgili  bir de konuşma yaptı.

Konuşmasında göç ve savaş gibi kriz dönemlerinde çocuklar ile savunmasız grupların korunmasının büyük önem taşıdığını belirten Varol, bu tür krizlerin toplumların sosyal yapısını bozduğunu, bireyleri yerinden ettiğini ve özellikle en savunmasız kesimleri daha da kırılgan hale getirdiğini vurguladı. Varol, “Göç ve savaş, toplumların sosyal dokusunu zedeleyen, bireyleri yerinden eden ve en kırılgan kesimleri savunmasız bırakan iki önemli faktördür” ifadelerini kullandı.

-Çocuklar kriz anlarında en fazla zarar gören gruplar

Varol, özellikle kriz dönemlerinde çocuklar, yaşlılar, engelliler ve kadınların en fazla zarar gören gruplar arasında olduğunu belirtti. UNICEF’in verilerine göre, 2021’in sonunda çatışma, şiddet ve diğer krizler nedeniyle dünya genelinde 36,5 milyon çocuğun yerinden edildiğini ifade eden Varol, bu rakamın, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana kaydedilen en yüksek sayı olduğunu dile getirdi. Varol, ayrıca iklim değişiklikleri ve çevresel felaketler nedeniyle yerinden edilen çocukların bu veriye dahil olmadığını aktardı.

Varol, göç ve savaş sırasında çocukların karşılaştığı ciddi tehditlere dikkat çekti. Bu çocukların fiziksel ve duygusal şiddet, insan ticareti, yetersiz beslenme ve eğitimden mahrum kalma gibi tehlikelerle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Varol, göç sırasında çocukların pek çok hak ihlaline uğradığını söyledi. Varol, çocuk işçiliği, eğitim hakkının ihlali ve insan kaçakçılığı gibi sorunların çocukların geleceğini tehdit ettiğine dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) verilerine göre, göç eden çocukların neredeyse yarısının eğitim alamadığını ifade eden Varol, 7 milyon çocuğun eğitim hakkından yoksun kaldığını belirtti.

-Savaşın etkileri: Psikolojik ve fiziksel sorunlar

Konuşmasında savaşın çocuklar üzerindeki etkilerine de değinen Varol, savaş sırasında çocukların fiziksel şiddet, psikolojik travma ve sağlık hizmetlerine erişim eksiklikleri ile karşılaştığını söyledi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, çatışma ve kriz bölgelerinde yaşayan bireylerde %22 oranında ciddi ruh sağlığı sorunlarının görüldüğünü aktaran Varol, savaşların çocukları hem mağdur hem de fail durumuna getirdiğine dikkat çekti. Günümüzde yüzbinlerce çocuğun savaşlarda veya küresel çatışmalarda asker olarak kullanıldığını belirtti.

-Kadınlar ve diğer savunmasız gruplar da ciddi tehdit altında

Varol, kriz dönemlerinde kadınlar, yaşlılar ve engellilerin de büyük risklerle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Kadınların göç ve savaş sırasında cinsel şiddet ve ayrımcılıkla daha fazla karşılaştığını belirten Varol, yaşlılar ve engellilerin ise sağlık hizmetlerine ulaşmada ciddi zorluklar yaşadığını söyledi. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) verilerine göre dünya genelinde mülteci durumuna düşen insanların %48’inin kadınlardan oluştuğunu belirten Varol, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNCHR) verilerine göre ise her 5 mülteci kadından 1’inin cinsel şiddete maruz kaldığını vurguladı.

-Uluslararası hukukun rolü

Ombudsman Varol, uluslararası hukukun savunmasız grupların korunmasında önemli bir rol oynadığını dile getirdi. Varol, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Cenevre Sözleşmesi ve Kadına Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi gibi uluslararası belgelerin, çocuklar ve savunmasız grupların korunmasında temel yasal zeminler oluşturduğunu belirtti.

Varol, 1989 yılında kabul edilen ve 1990 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin, çocukların yaşam hakkı, gelişme, eğitim, korunma ve katılım haklarını güvence altına aldığını ifade etti. Türkiye'nin de 1990 yılında bu sözleşmeyi imzaladığını ve 1996 yılında kabul ettiğini belirten Varol, Türkiye’nin çocuk haklarına yönelik uygulamalarıyla bu sözleşmeye paralel hareket ettiğini vurguladı.

-KKTC'nin uluslararası normlara uyum çabaları

Varol, konuşmasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de bu konuda sorumluluklarının bilincinde olduğunu belirterek, 1974 Kıbrıs çatışmasında hayatını kaybeden çocukların, bu trajedinin en masum kurbanları olduklarını ifade etti.

O dönemin acı anılarının, hâlâ birçok ailede derin izler bıraktığını söyleyen Varol, savaşın etkilerinin sadece can kaybı ile sınırlı kalmadığını, yerinden edilen ve travmalar yaşayan çocukların da olduğunu dile getirdi.

Varol, KKTC toplumunun geçmişte göç süreçlerinden etkilenmiş ve savaşın yıkıcı sonuçlarını yaşamış bir toplum olarak, bugün de bu tür durumlara duyarlı olmaya çalıştığını belirtti. “KKTC, uluslararası insan hakları normlarına uygun olarak etkili politikalar geliştirme çabası içindedir” diyen Varol, çocukların ve savunmasız grupların haklarını savunmanın, insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlamak adına herkesin ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti.

-Barış ve adalet için ortak çaba

Varol, konuşmasının sonunda, savaşın, göçün ve zulmün etkilerinin yalnızca belirli dönemlerle sınırlı kalmadığını, tüm savunmasız grupların hangi coğrafyada olursa olsun korunmaya ve desteklenmeye ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Barış ve adaletin egemen olduğu bir dünya için herkesin eşit ve insan onuruna yakışır bir şekilde yaşama hakkını savunmaları gerektiğini belirten Varol, “Hep birlikte, geleceğimizi korumak ve toplumlarımızı daha dirençli kılmak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız” dedi.

Varol’a temasları sırasında, KKTC Doha Temsilciliği Misyon Şefi Huriye Hançerli eşlik etti.

Print
Yayınlanma tarihi: Eki 15, 2024,
Haber Kategorisi: Duyurular,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

«Ekim 2024»
PztSalÇarPerCumCmtPaz
30123456
7
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, 37. Dönem Raporunu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sundu.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, 37. Dönem Raporunu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sundu.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası’nın 16’ncı maddesinin 1’inci  fıkrası uyarınca  hazırlanan  Ocak –  Haziran  2024  (İlk altı aylık) 37. Dönem Raporunu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sundu.

Devamını oku
8
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol  Sayın Nahide Yaşar'ın Raporunu yayınladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol  Sayın Nahide Yaşar'ın Raporunu yayınladı.

Sayın Nahide Yaşar komşularından kaynaklanan gürültü şikâyeti ile dönemin Alayköy Belediyesi’ne başvuruda bulunduğunu ancak başvurusuna bir cevap alamadığı ve/veya sorununun çözümlenmediğini iddia ederek Dairemize müracaat etmiştir.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve rapor hazırlanmıştır.

Devamını oku
910111213
1415
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Doha’da düzenlenen Uluslararası Konferansa katıldı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, Doha’da düzenlenen Uluslararası Konferansa katıldı.

 

Ombudsman İlkan Varol, Katar’ın başkenti Doha’da Avrupa Ombudsmanlar Enstitüsü ve Katar Ulusal İnsan Hakları Komisyonu iş birliğinde düzenlenen konferansa katıldı.

Devamını oku
16
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan  Varol, KKTC Doha Temsilciliği Misyon Şefi Huriye Hançerli ve TC Doha Büyükelçisi Mustafa Göksu’yu ziyaret  etti

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol, KKTC Doha Temsilciliği Misyon Şefi Huriye Hançerli ve TC Doha Büyükelçisi Mustafa Göksu’yu ziyaret  etti

 

Ombudsman İlkan Varol, KKTC Doha Temsilciliği Misyon Şefi Huriye Hançerli ile Türkiye Cumhuriyeti Doha Büyükelçisi Mustafa Göksu’yu ziyaret  etti.

 

Devamını oku
17
Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol  Sayın Mehmet Öztürk Kumser'in Raporunu yayınladı.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) İlkan Varol Sayın Mehmet Öztürk Kumser'in Raporunu yayınladı.

Sayın Mehmet Öztürk Kumser, Kalkanlı Yaşam evinde bulunan hastalar adına her ay kişi başı 1000 TL alındığını, bahse konu Yaşam Evinde kantin bulunmamasına rağmen kantin ücreti adı altında hasta yakınlarından zarf usulü ile para alındığını iddia ederek konunun Dairemiz tarafından soruşturulmasını talep etmektedir.

Yapılan başvuru üzerine konu, 38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasası kuralları çerçevesinde incelenmiş ve rapor hazırlanmıştır.

Devamını oku
181920
21222324252627
28293031123
45678910

Arşiv